Choe Sang-Hun, John Yoon, Paul Mozur, Victoria Kim, Lee Su-Hyun and Jin Yu Young / The New York Times
Pandemi başladığından beri ilk kısıtlamasız Cadılar Bayramı kutlamaları için Seul'ün en popüler gece hayatı bölgelerinden birinde bir araya gelen zombiler, prensesler ve süper kahramanlar gibi giyinmiş gençlerden oluşan kalabalığın bir şenlik gecesi yaşaması gerekiyor.
Bu kalabalık cumartesi akşamı geç saatlerde, en son K-pop hitlerini çalan barlara, gece kulüplerine doluştular ve şehrin Itaewon mahallesinden geçen dar sokaklara döküldüler. Yunan, Türk, İtalyan ve semtte bulunan diğer uluslararası yemeklerle atıştırdılar.
"İtme" diye bağırıyorlardı
Gece daha çılgınlaştıkça ve eğlence düşkünleri kalabalıklaştıkça, birçoğu nefes almayı ve hareket etmeyi zorlaştıran bir insan trafiği yaklaşık 4 metre genişliğinde bir ara sokakta kaldı. Etrafta çok az polis memuru vardı ve görgü tanıklarına göre kalabalığın içinden insanlar “İtme, itme” diye bağırmaya başladı. Sonra insanlar yerlere düşmeye başladı.
Barlardan çıkamadılar
32 yaşındaki Zen Ogren kendini, barlar şeridini yoğun bir metro istasyonuna bağlayan ve fotoğraf çekmek için popüler bir nokta olan dar ara sokaktaki kalabalık ve bunaltıcı bir kulüpte sıkışmış buldu. Kulübün kapısının dışındaki insanlar "Lütfen dışarı çıkma, insanlar ölüyor" diye bağırıyordu. Güvenlik görevlileri kalabalığı itişip kakışmamaları konusunda uyardı ancak birçoğu ileri atılarak düşenlerin üzerine bastı. Sonunda, çoğu 20'li ve 30'lu yaşlarda olan 150'den fazla insan kalabalığın altında ezilerek öldü.
Güney Kore'nin barış zamanındaki en kötü felaketlerinden biri olan trajedi ve yetkililerin kalabalığı yönetme sorumluluğuyla ilgili sorular gelişen bir teknoloji ve popüler kültür merkezi olan Güney Kore'nin imajını zedeledi. Zaten siyasi sıkıntılar içinde olan devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un birçok insan tarafından istifası talep edilirken bu olay onu daha da köşeye sıkıştırdı.
Pazar akşamı Itaewon'da güneş batarken, mahalleyi kasvetli ve sakin bir atmosfer kapladı. Kapanan barların ve restoranların taziye yazıları astığı bölgede polis, sokakları trafiğe kapattı. Kaldırımlarda, çiçeklerle kurbanlar için derme çatma anı köşeleri oluşturuldu.
"Gökyüzü üstüme düşüyor gibiydi"
Yas tutan aileler çocuklarını aramak için hastane morglarını ulaşmaya çalışırken, Seul hükümeti kayıp kişilerle ilgili binlerce telefon aldı. Choi Seon-mi, Seul'e seyahat için giden kızı Park Ga-young'dan haber almak için yerel bir toplum merkezinde saatlerce bekledi. Kızının ölüm haberini alınca sandalyesinden düştü. Choi Seon-mi, “Sanki gökyüzü üstüme düşüyor gibiydi. Çocuğum için ne yapmalıyım? Çocuğum için ne yapmalıyım?” dedi. Choi'nin kızıyla yaptığı son konuşmanın Kanada'da moda eğitimi alma hazırlıkları hakkında olduğunu söyledi. Bu eğitimi ödeyebilmek için yarı zamanlı çalışıyordu. Park salı günü 20 yaşına girecekti.
Pazar günü devlet başkanı ve Seul belediye başkanı Oh Se-hoon da dahil olmak üzere yetkililer, Güney Kore'yi daha güvenli hale getirmek için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarına söz verdiler. Ancak kalabalık kontrolünün eksikliği, Itaewon sokağında neyin yanlış gittiği ve ülkenin neden tekrarlayan felaketler yaşadığı konusunda çok az açıklama yaptılar.
Son yıllarda yaşanan felaketler
2014 yılında, bir açık hava konserinde üzerinde durdukları havalandırma ızgarasının çökmesi nedeniyle 16 kişi öldü. Aynı yıl, çoğu lise öğrencisi olan 300’den fazla kişi, vapurun batması nedeniyle hayatını kaybetti. Bir sivil grup olan Güvenli Toplum için Yurttaş İttifakı'nın lideri Choi Chang-woo, “Toplumumuz ekonomiyi inşa etme konusunda büyük ilerleme kaydetti, ancak insan yaşamına saygı göstermede çok gerideyiz” dedi.
"Yetkilileri suçluyorum"
Son beş yıldır Itaewon'daki bir kebapçıda çalışan 36 yaşındaki Türk UlaşÇetinkaya, hiç Cumartesi gecesi gibi kalabalık görmemişti. Çetinkaya, Covid-19 kısıtlamalarının kaldırılmasından bu yana ilk kutlamalardan biri olduğu için çok sayıda insan olduğunu düşündüğünü ancak asgari düzeyde polis varlığına şaşırdığını anlattı. Çetinkaya, “Polisin bunu nasıl düşünmediğini bilmiyorum. Bunun için yetkilileri suçluyorum” dedi.
Güney Kore'de polis genellikle kalabalığı kontrol etmede o kadar iyidir ki, ülkenin protesto gösterileri genellikle koreografisi yapılmış olaylar gibi görünür. On binlerce insan protesto sloganları atarak ve hatta arkalarından çöp toplayarak yollarda yürür. Parlak sarı-yeşil ceketler giymiş polis memurları da protestoculara rehberlik ederek ve trafiği dikkatli bir şekilde yönlendirerek yanlarında yer alır.
Cadılar Bayramı Güney Kore'de geleneksel olarak kutlanmasa da, Seul daha kozmopolit hale geldiğinden son on yılda giderek daha popüler oldu. Pandemiden önce şehrin yabancıları, eski bir ABD askeri üssüne yakınlığı nedeniyle Amerikan kültürüyle yakından ilişkili bir mahalle olan Itaewon sokaklarını kostümleriyle doldururdu.
"Geçmiş yıllara göre fazla değildi"
Yine de Seul'deki yetkililer, cumartesi gecesi bu kalabalığa karşı hazırlıksız yakalandıklarını söyledi. Kanunen yetkililere önceden bildirilmesi gereken siyasi ve işçi mitinglerinden farklı olarak, her Cadılar Bayramı'nda Itaewon'a gelen gençler, büyük, organize etkinliklere ev sahipliği yaparken gerekli kısıtlamalar veya izinler olmaksızın özgürce toplanırlar.
Pazar günü, İçişleri Bakanı Lee Sang-min, kısmen polis kuvvetlerinin cumartesi günü erken saatlerde hükümet karşıtı protestoların düzenlendiği yakındaki bölgelere yönlendirilmeleri nedeniyle yeterince hazırlıklı olmadığını itiraf etti. Lee gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bu yılki kalabalık geçmiş yıllara kıyasla endişe verici derecede fazla değildi. Ancak polis güçlerimiz şehir genelinde çeşitli protestolara dağıldı” dedi.
Bu durum, büyük bir polis varlığı olmadan büyük bir kalabalığın ölümcül olabileceğini kanıtladı. Instagram sayfasında yaşadığı olayı anlatan popüler bir Güney Koreli YouTuber Seon Yeo-jeong insanların, “İt! Biz daha güçlüyüz! Kazanacağız” diye bağırdığını duyduğunu ve birden bire bir kaosun oluştuğunu söyledi.
Pazar günü, Itaewon'un trafiğe kapatılan sokaklarında bir önceki geceki partiden ve felaketten gelen döküntüler görülüyordu: saçılmış kağıtlar, plastik torbalar, bira kutuları ve su şişeleri. Derme çatma anıtlar kaldırımları doldururken yas tutanlar sokaklarda ağladı. Sokağa çiçek bırakan İsveçli Ellen Olsson, trajedinin mahalledeki birçok kişiyi sarstığını söyledi. Olsson, “Burası polis ve kaosla dolu, bu yüzden insanların umursadığımızı bilmelerini sağlamak güzel” dedi. Ara sokakta biri, "Lütfen daha iyi bir dünyaya gidin ve gerçekleşmeyen hayallerinizi gerçekleştirin" yazan bir kağıtla başsağlığı diledi.
© 2022 The New York Times Company