Declan Walsh /The New York Times
Sudan kıtlığa doğru hızla yol alırken ülkenin ordusu Birleşmiş Milletler'in hayati öneme sahip bir sınır kapısından ülkeye büyük miktarda gıda maddesi sokmasını engelliyor. Ordu iç savaşın en şiddetli dönemlerinden birinde açlık çeken yüz binlerce insana yardımın ulaşmasını fiilen engelliyor.
Uzmanlar, 15 aydır süren çatışmaların ardından zar zor ayakta duran Sudan'ın, yakında dünyanın son on yıllardaki en kötü kıtlıklarından biriyle karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulunuyor. Ancak Sudan ordusunun BM yardım konvoylarının sınır geçişine izin vermemesi, yardım kuruluşlarının bu yıl sonuna kadar yüz binlerce insanın (bir tahmine göre 2.5 milyon kişi) ölümünü önlemek için gerekli olduğunu söylediği kapsamlı yardım çabalarını engelliyor.
En büyük risk yirmi yıl önce soykırım tecrübe eden, İspanya büyüklüğündeki Darfur bölgesinde. Kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olan 14 Sudan bölgesinden sekizi, Birleşmiş Milletler'in geçmeye çalıştığı sınırın hemen karşısında, Darfur'da bulunuyor. Yardım etmek için zaman daralıyor.
Amerikalı yetkililerin giderek daha acil hale gelen çağrılarına konu olan kapalı sınır noktası, Çad'dan Sudan'a geçişin ana noktası olan Adré'de bulunuyor. Sınırda, kurumuş bir nehir yatağından artık akan şeyler mülteciler ve tüccarlar, hayvan derileri taşıyan dört tekerlekli motosikletler, yakıt varilleriyle yüklü eşek arabaları…
Geçmesine izin verilmeyen tek şey Sudan'a girmesi yasaklanan gıda maddeleriyle dolu BM kamyonları. Bu kamyonlar 440 binin kişinin açlıktan ölmek üzere olduğu Darfur'da gidemiyor. Darfur'dan kaçan mültecilerin ülkeyi terk isteme nedeni artık çatışma değil, açlık.
Üç çocuk annesi Bahja Muhakar, ailesi Adré sınır kapısından Çad'a göç ettikten sonra yorgunluktan bir ağacın altına yığılıyor. Muhakar, kuşatma altındaki El Fasher kentinden, savaşçıların onları öldürmekle tehdit ettiği yollardan geçerek altı gün süren korkunç bir yolculuk yaptıklarını anlatıyor. Ailesinin başka seçeneği kalmamış.
Muhakar, yanında çömelmiş çocukları işaret ederek, “Yiyecek hiçbir şeyimiz yoktu” diyebiliyor. Ailenin genellikle günde tek bir kreple beslendiğini anlatıyor.
Sudan ordusu, silah kaçakçılığını önlemek için beş ay önce sınır kapısında bu yasağı getirmişti. Ancak bu yasağın pek bir anlamı yok gibi. Silah, nakit para ve çoğu düşman RSF kuvvetlerinden savaşçılar silahlı paramiliter grup tarafından kontrol edilen 1400 kilometrelik sınırın diğer bölgelerinden Sudan'a akın etmeye devam ediyor.
Ordu, RSF savaşçılarının Sudan tarafında sınırın 100 metre gerisinde durduğu Adré'deki geçiş noktasını bile kontrol etmiyor.
Buna rağmen BM, 1600 kilometre doğudaki Port Sudan'da bulunan ordunun sınırdan geçmeme emrine uymak zorunda olduğunu, çünkü Sudan'ın egemen otoritesi olduğunu söylüyor. BM kamyonları bunun yerine Sudan ordusuyla ittifak halindeki bir milis grubunun kontrolündeki Tine'ye 320 kilometrelik kuzeyde zorlu bir yol kat etmek zorunda. Buradan Darfur'a girmelerine izin veriliyor.
Ancak bu rota değişikliği hem tehlikeli ve hem de pahalı. Yol, Adré’den ulaşmaktan beş kat daha uzun. BM yetkilileri, gerekli yardımın sadece bir kısmının Tine'den geçebildiğini, 2024 şubat ayından bu yana binlerce kamyonun yerine 320 kamyon gıda yardımı ulaşabildiğini belirtiyor. Mevsimsel yağmurlar sınırı nehre çevirdiği için Tine geçiş noktası bu haftanın büyük bir bölümünde kapalı kaldı.
Adré sınır geçişinin kapatıldığı şubat ayından hazirana kadar acil açlık seviyesinde olan insanların sayısı 1.7 milyondan 7 milyona çıktı.
Sudan'da kitlesel açlık tehlikesi yaklaşırken, Adré sınır kapısının kapatılması, acil yardım çabalarını artırmak için en büyük bağışçı olan ABD'nin çabalarının odak noktası haline geldi. ABD'nin BM Büyükelçisi Linda Thomas-Greenfield, geçtiğimiz günlerde (yazının The New York Times’ta yayımlanma tarihi 26 Temmuz) gazetecilere yaptığı açıklamada “Bu engelleme kesinlikle kabul edilemez” dedi.
Savaştan önce bile Darfur'a yardım ulaştırmak zordu. Adré, batıda Atlantik Okyanusu ile doğuda Kızıldeniz'e yaklaşık olarak eşit uzaklıkta, her iki yönde de kuş uçuşu yaklaşık 1800 kilometre mesafede bulunuyor. Yollar çukurlarla dolu, rüşvet isteyen memurlarla dolu ve mevsimsel sel baskınlarına maruz kalıyor. Bir BM yetkilisi, Kamerun'un batı kıyısındaki Douala limanından çıkan bir kamyonun Sudan sınırına ulaşmasının neredeyse üç ay sürdüğünü söyledi.
Yaklaşan kıtlığın sorumluluğu sadece orduyla sınırlı değil. RSF de bu duruma zemin hazırladı. Nisan 2023'te savaş başladığından bu yana, RSF milisleri milyonlarca insanı evlerinden etti, bebek maması üreten fabrikaları yaktı ve yardım konvoylarını yağmaladı. Afrika'nın en verimli bölgeleri arasında yer alan Sudan'ın tahıl ambarı bölgelerinde şiddet eylemlerine devam ederek büyük gıda kıtlığına neden oluyorlar.
Uluslararası toplumun Sudan'ın içinde bulunduğu duruma verdiği tepki ise büyük ölçüde yetersiz, yavaş, aciliyet düşüncesinden yoksun.
Nisan ayında Paris'te düzenlenen konferansta bağışçılar Sudan'a 2 milyar dolarlık yardım sözü verdi ancak bu miktar talep edilenin yarısı kadardı ve söz verilen yardımın tamamı henüz ulaşmadı. Çad'ın doğusundaki kalabalık mülteci kamplarında, fon eksikliği nedeniyle insanlar çaresizlik içinde yaşıyor.
Adré'de, yaklaşık 200 bin kişi, çevredeki çöle yayılan tek bir geçici kampa sıkışmış durumda. Tuvaletler taşıyor. Barınak yok denecek kadar az.
Çad'daki mülteci kamplarını yöneten BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, haziran ayında faaliyetlerinin yalnızca yüzde 21'inin finanse edildiğini açıkladı. Dünya Gıda Programı da, para sıkıntısı nedeniyle son zamanlarda tayınları azaltmak zorunda kaldı.
Yağmur yağıyor. 22 yaşındaki Aisha Idriss, 4 aylık kızını emzirirken plastik bir örtünün altına kıvrılmış, rüzgârın şiddetine karşı örtüyü sıkıca tutuyor. Diğer üç çocuğu da yanlarında çömelmiş.
“Burada uyuyoruz” diyor, sırılsıklam yere işaret ederek.
Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü tarafından işletilen bir yetersiz beslenme merkezinde, açlıktan ölen bebeklerle dolu odada sadece üç yatak boş. Hasta çocukların en küçüğü 33 günlük bir kızdı ve annesi doğum sırasında hayatını kaybetmişti.
Yanındaki yatakta, saçları seyrekleşmiş ve yüzü çökmüş, yetersiz beslenmenin klasik belirtilerini gösteren 20 aylık Moaid Salah yatıyordu. Moaid, silahlı adamların Darfur sınırındaki El Geneina'daki ailesinin evine baskın düzenleyip dedesini öldürmesinin ardından kasım ayında Çad'a gelmiş.
Moaid'in annesi Dahabaya Ibet “Onu gözümüzün önünde vurdular” diyor. Şimdi, BM'nin verdiği yetersiz erzakla hayatta kalmaya çalışıyorlardı.
“Ne alsak yetmiyor” diyen anne, bir yandan da Maiad'ın ağzına mama veriyor.
Durum, sadece birkaç yardım grubunun uluslararası personeliyle çalışmaya devam ettiği Darfur'da çok daha kötü. Savaşın başında bölgeden çekilen BM, yerel kuruluşlar aracılığıyla çalışıyor. Dünya Gıda Programı, ihtiyaç sahibi insanların sadece yüzde 10'una ulaşabildiğini söylüyor.
Mercy Corps'un geçen hafta yayınladığı bir ankete göre, Darfur'un merkezindeki çocukların dörtte biri o kadar yetersiz besleniyor ki yakında ölebilirler.
Uzmanlar, geçen yıl 8.5 milyar dolarlık bütçeye sahip dünyanın en büyük insani yardım kuruluşu olan Dünya Gıda Programı'nın, büyük çaplı bir acil durum operasyonu yürütmek için gerekli kaynak ve uzmanlığa sahip tek kuruluş olduğunu belirtiyor. Ancak sınıra engelsiz erişim olmadan yardım ulaştırmak son derece zor.
Kamyonların Tine'deki sınır kapısına ulaşması bile birkaç gün sürüyor. Yardım yetkilileri, Sudan'a girmek için kamyonların Port Sudan'daki yetkililer tarafından verilen izinlere ihtiyaç duyduğunu ve bu izinlerin gelmesinin haftalar sürebileceğini, hatta hiç gelmeyebileceğini söyledi.
Sudan'ın BM Büyükelçisi Al-Harith Idriss Mohamed The New York Times’a Sudan istihbaratının topladığı silah kaçakçılığına dair kanıtları gerekçe göstererek Adré'nin kapatılmasını savundu. BM'nin kamyonların Tine sınırından kuzeye yönlendirilmesi düzenlemesinden “memnun” olduğunu da söyledi.
Sudan'da kıtlık olacağını öngören yabancı ülkelerin “eski rakamlara” dayandığını ve “uluslararası müdahale için bahane aradığını” ekledi: “Bağışçılar tarafından Sudan'a yönelik insani yardıma kasıtlı ve titiz bir şekilde siyasetin karıştırıldığını gördük.”
Adré sınır kapısında, ordunun Sudan'a giren hiçbir şeyi kontrol edemediği açıkça görülüyor. Eşek arabalı hamallar, genellikle silahlarla donatılmış dört çeker RSF araçları için yüzlerce varil benzin taşıdıklarını anlattı.
Batı'dan birkaç yetkili daha kuzeyde, RSF'nin güçlü destekçisi Birleşik Arap Emirlikleri'nin, sınırın geçirgenliğini kullanarak silah ve nakit kaçakçılığına devam ettiğini söyledi.
Adré'deki engelleri aşmak için Thomas-Greenfield dahil ABD'li yetkililer, BM Güvenlik Konseyi'nden, daha önce Suriye'ye sınır ötesi yardımda olduğu gibi, BM kamyonlarının askeri izin olmadan Adré'den geçmesine izin vermesini istedi. Ancak analistler, kısa süre önce Sudan ordusuna silah teklif eden Rusya'nın böyle bir kararı veto edeceğini söylüyor.
Şu anda diğer bir umut da ABD'nin arabuluculuğunda ağustos ortasında İsviçre'de başlaması planlanan yeni ateşkes görüşmeleri. ABD'nin Sudan Büyükelçisi Tom Perriello, bir röportajda, her iki tarafa da insani yardımın tam erişimine izin vermeleri için baskı yapacağını söyledi — tabii görüşmelere katılırlarsa.
© 2025 The New York Times Company