19 Haziran 2025, Perşembe
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 12.06.2025 14:42 | Son Güncelleme: 12.06.2025 15:11

New York Times yeni araştırmayı yazdı: Kahve tüketimi sağlıklı yaşlanmayla ilişkili olabilir

Yeni bir araştırma, orta yaşta düzenli kahve tüketiminin yaşlılıkta fiziksel ve zihinsel sağlığı korumayla bağlantılı olabileceğini ortaya koydu. New York Times, yeni araştırmanın detaylarını yazdı
New York Times yeni araştırmayı yazdı: Kahve tüketimi sağlıklı yaşlanmayla ilişkili olabilir
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Alice Callahan / New York Times

Çoğu kahvesever, kahvenin sağladığı hızlı enerji artışını takdir eder. Ancak geçen hafta Amerikan Beslenme Derneği’nin yıllık toplantısında sunulan yeni bir araştırma, kahvenin çok daha uzun vadeli bir fayda sağlayabileceğini öne sürüyor: sağlıklı yaşlanma.

Araştırma henüz hakem değerlendirmesinden geçmedi ya da yayımlanmadı, ancak titizlikle yürütüldü ve uzun yıllar boyunca izlenen çok sayıda kadını kapsıyordu. Bu çalışma, kahvenin daha uzun ömür ve bazı kronik hastalıklara karşı daha düşük risk gibi çeşitli sağlık yararlarıyla ilişkilendirildiği geniş bir literatüre katkı sunuyor. Ancak tüm bu araştırmaların özellikle de gözlemsel olmaları ve nedensellik kanıtı sunamamaları nedeniyle sınırlamaları bulunuyor.

Tufts Üniversitesi’nde beslenme epidemiyolojisi profesörü Fang Fang Zhang "Yine de, kahve tüketimi ile daha sağlıklı yaşlanma arasındaki bağlantı şaşırtıcı değil. Veriler, kahve tüketiminin aslında faydalı olduğunu oldukça tutarlı biçimde gösteriyor" dedi.

Yeni araştırma ne buldu?

Araştırmada, bilim insanları 1970’lerden itibaren 47.000’den fazla kadın hemşireyi izledi. Kadınlar her birkaç yılda bir beslenme alışkanlıklarıyla ilgili ayrıntılı soruları yanıtladı; ne kadar kahve, çay ve kola tükettikleri de dahil. Daha sonra araştırmacılar, 2016 yılı itibariyle hâlâ hayatta olan ve “sağlıklı yaşlanma” tanımlarına uyan kadınları inceledi.

Tanıma uyan kadın sayısı 3.700’ü biraz aşıyordu. Bu kadınlar 70 yaş ve üzerindeydi, fiziksel ve zihinsel sağlık durumlarını iyi olarak bildiriyor, bilişsel bozukluk ya da hafıza sorunu yaşamıyor ve kanser, tip 2 diyabet, kalp hastalığı, böbrek yetmezliği, Parkinson hastalığı ve multipl skleroz gibi 11 kronik hastalıktan herhangi birine sahip değildi.

Araştırmacılar, kadınların 45 ila 60 yaşları arasında ne kadar kafein tükettikleri (çoğunlukla kahveden) ile sağlıklı yaşlanma olasılıkları arasında bir ilişki buldu. Diyet, egzersiz düzeyi ve sigara kullanımı gibi yaşlanmayı etkileyebilecek diğer faktörler dikkate alındıktan sonra, en çok kafein tüketenlerin (günde yaklaşık yedi fincana eşdeğer) sağlıklı yaşlanma olasılıkları, en az tüketenlere (günde bir fincandan az) kıyasla %13 daha yüksekti.

Araştırmacılar, çay veya kafeinsiz kahve tüketiminin sağlıklı yaşlanmayla ilişkili olmadığını belirtti. Çalışmayı yürüten Toronto Üniversitesi Beslenme Bilimleri bölümünden yardımcı profesör Sara Mahdavi’ye göre bu, katılımcıların genel olarak daha az çay ve kafeinsiz kahve tüketmiş olmasıyla açıklanabilir. Bu da bu içeceklerle ilgili faydaların tespit edilmesini zorlaştırmış olabilir. Ayrıca çay ve kafeinsiz kahve daha az kafein içeriyor; çayda kahveden farklı bitkisel bileşikler bulunuyor olabilir.

Başka bir potansiyel kafein kaynağı olan kolanın ise sağlıklı yaşlanma olasılığını belirgin biçimde azalttığı görüldü.

Mahdavi, çalışmada günde yedi fincana kadar kahve tüketiminin sağlıklı yaşlanmayla ilişkili olduğunu belirtse de, bu miktarın herkes için faydalı olacağı ya da sağlıklı olduğu anlamına gelmediğini vurguladı.

Diğer gruplarda yapılan araştırmalar, kahvenin sağlık yararlarının günde üç-dört fincandan sonra durağanlaştığını ya da azaldığını gösteriyor.

Diğer araştırmalar ne gösteriyor?

Pek çok araştırma, düzenli kahve içmenin erken ölüm riskini azalttığına işaret ediyor. Mayıs ayında yayımlanan ve 46.000’den fazla ABD’li yetişkinin incelendiği bir çalışmada, Zhang ve ekibi, günde bir ila üç fincan kahve tüketenlerin, hiç kahve içmeyenlere göre önümüzdeki 9 ila 11 yıl içinde ölme olasılıklarının yaklaşık yüzde 15 daha düşük olduğunu tespit etti. Ancak bu fayda, kahveye yarım çay kaşığından fazla şeker ya da bir gramdan fazla doymuş yağ (yaklaşık bir yemek kaşığı krema ya da 3,5 yemek kaşığı tam yağlı süt) ekleyenlerde ortadan kalktı.

Diğer araştırmalar da düzenli kahve içenlerin kalp hastalığı, tip 2 diyabet, Parkinson hastalığı, karaciğer hastalığı, osteoporoz ve bazı kanser türlerine yakalanma risklerinin daha düşük olduğunu öne sürüyor.

Bu tür çalışmalar nedensellik kanıtlamasa da, Zhang’a göre kahveyle ilişkili faydaların bu kadar tutarlı olması, bu etkilerin başka yaşam tarzı unsurlarıyla tamamen açıklanamayacağını düşündürüyor. Üstelik kahve tüketimi genellikle sigara içmek ve az egzersiz gibi sağlıksız alışkanlıklarla birlikte görülüyor. Bu farklılıklar dikkate alındıktan sonra bile fayda görülmesi, kahvenin gerçekten etkili olduğunu gösteriyor, dedi.

Kahve sağlığı nasıl koruyabilir?

Araştırmacılar, kahvenin neden faydalı olabileceğini tam olarak bilmiyor. Northwestern Feinberg Tıp Fakültesi’nden koruyucu tıp profesörü Marilyn Cornelis "Biraz gizemli" diyor. 

Fareler üzerinde yapılan çalışmalarda, kafeinin hafızayı geliştirebileceği ve beyin hücrelerini hasardan koruyabileceği görülmüş. İnsan çalışmalarında ise düzenli (kafeinsiz olmayan) kahve ile Parkinson hastalığı riskinin azaldığına dair bağlantılar bulunmuş.

Mahdavi, hem kafeinli hem de kafeinsiz kahvede, iltihabı azaltma ve hücre hasarını önleme potansiyeli taşıyan yüzlerce kimyasal bileşik bulunduğunu söylüyor.

California Üniversitesi'nden halk sağlığı ve tıp doçenti Aladdin Shadyab ise, sağlığı ve uzun ömrü artırmak için çok daha güçlü kanıtlara dayanan başka yollar olduğunu ekliyor: dengeli beslenme, düzenli egzersiz, yeterli uyku ve sosyal olarak aktif bir yaşam gibi.

© 2025 The New York Times Company