James Glanz, Elian Peltier ve Pablo Robles / The New York Times
Geçen yılın mart ayında bir sabah, Batı Afrika’daki on milyonlarca insan, internet erişimleri olmadığını fark etti. Evlerde ve sokaklarda insanlar ekranlarında dönen “Bağlanıyor” işaretine bakakaldı. Bağlantı uzun süre gelmedi, bazıları için saatlerce, bazıları günlerce.
Gana’nın en büyük sigorta şirketlerinden Starlife’ın İletişim Teknolojileri Başkanı Kwabena Agadzi, o süreci “Her yerde panik yaşandı. Dünya sona ermiş gibiydi” diyerek hatırladı.
Gerçek bilginin eksikliğinde dedikodular yayıldı. Bazıları darbe dedi, bazıları sabotaj.
Gerçekte ne olduğunu bilenler bile sorunu tespit etmek ve çözmenin iki çok başka şey olduğunu biliyordu. Türkçe “Dipsiz Kuyu” anlamına gelen “Trou Sans Fond”, isimli Fildişi Sahilleri sınır şeridinde bulunan kanyonun isminin aksine çok çok derinlerde bir dibi var.
Okyanusun dibindeki kablolar
Yarık, kıyıya yakın bir noktada yaklaşık 0,9144 kilometre aşağıdan başlıyor. Dipte karanlık suların içinde, güçlü akıntıların etkisiyle hareket eden ve Batı Afrika boyunca internet hizmeti sağlayan kablolar yer alıyor. Pek ülkede böyle kablolar bulunuyor ancak gelişen ekonomilerin alternatifi de kısıtlı, bu kablolar onlara dünyanın kalanıyla bağlantı sağlıyor.
14 Mart sabahı büyük bir problem vardı. ‘Dipsiz Kuyu’nun dibindeki kablolar devre dışı kalmaya başladı. Dördüncü kablo da devre dışı kaldığınında onlarca ülkenin vatandaşları istemedikleri bir mesaj aldı: Bağlantınız yok.
Atlantic Council’den üst düzey üye Jennifer Counter, “Her şeyi halletmek için telefonlarımıza bel bağladıkça nasıl bağlanıldığını unutuyoruz. Bir yerlerde hala kablolar var” dedi.
Bunu çok iyi bilenler var. Kablolar arızalandığında, onları deniz tabanının çamurundan çıkarmak, birleştirip tekrar aşağı indirmek ve veri taşıyan titreşimlerle yeniden çalışır hale getirmek onların işi.
Dipsiz Kuyu’nun dibindeki arızadan bir gün sonra Güney Afrika, Cape Town’a demirli bir gemi olan Léon Thévenin yola çıktı. Önlerinde Afrika’nın batı kıyısına, 10 günlük bir yolculuk vardı.
Kablolar neden arızalanır?
Denizaltı kabloları pek çok sebepten dolayı devre dışı kalabilir: Toprak kayması, gemiler, askeri çatışmalar. Bir de giderek artan bir endişe olan sabotaj.
Fiziksel internetin pek çok unsuru özel firmalara ait ve bu şirketlerin herhangi bir başarısızlık durumunu açıklama ihtimali düşük. Bu durum, kablolara bağlı olan insanların bir arıza durumunda neler olduğunu anlama ihtimalini azaltıyor.
Fildişi Sahilleri’ndeki Ecobank Grup’un Bölgesel Müdürü, 14 Mart günü ofisindeki kırmızı sinyalleri gördüğünde aklında tek bir şey vardı: Bir sorun var.
Issouf sorunu sabah erken saatlerde fark etmişti, bankaların açılmasına henüz zaman olduğu için çözüleceğini düşünüyordu. Ancak teknik elemanlar geldiğinde sorunun büyük olduğu anlaşıldı.
Sadece Ecobank, kıta boyunca 28 milyon insana hizmet sağlıyor. İnternet kesintisinden insanlar gibi çok sayıda işletme de etkilendi.
Altyapı geri kalıyor
1.4 milyar insanın yaşadığı Afrika’da ekonomik hedefler yüksek olsa da altyapı çoğu zaman geri kalıyor. Elektrik kesintilerine alışkın olunduğu için çoğu zaman jeneratörler kurtarıcı oluyor. Wi-Fi kesildiğinde de mobil veriyle sorun çözülüyor. Ancak bu sefer farklıydı. Pek çok yerde her şey birden kesildi.
Kesintiler, Afrika ülkeleri için daha geniş çaplı bir sorunu gözler önüne serdi: Bütün teknolojik ilerlemelere rağmen bu ülkelere gelişmiş ülkelere kıyasla çok daha az kabloyla servis sağlanıyor ve çoğu zaman yedek sistemleri bulunmuyor.
Fildişi Sahilleri Dijital Dönüşüm Bakanı Kalil Konate “Bu kablo operatörlerinin insafına kalmış durumdayız” diyor.
İnterneti sağlayan kablolar
İnternet veri ve haritalama şirketi Telegeography’ye göre dünya okyanuslarının derinliklerinde yüzlerce kablo bulunuyor.
Afrika’nın dijital şirketlerinden denizaltı ağları direktörü Verne Steyn “büyük tabloların bileşimi kısmen suyun derinliğine bağlı” diyor.
Derin sularda, kablolar genellikle siyah bir dış polietilen katmanına sahip. Altında metal bantla sarılmış bir katman, ardından başka bir polietilen katman, elektriği iletmek için bir bakır kılıf ve dayanıklılık sağlamak için ise paslanmaz çelik tellerin karmaşık bir ağı bulunuyor. Bu noktada fiber optik hatları tutan küçük bir metal tüp ekleniyor ve bunlar genellikle suya karşı son koruma olarak gliserin jeli ile kaplanıyor.
Sonuç son derece sağlam bir boru hattı oluşturuyor ancak hasar almayacak diye bir durum yok. Veri akışının kesintisizliğine her zamankinden daha fazla bağımlı olan bir dünyada, bu durum insanları endişelendiriyor.
Çözüm yedekli gitmek
Bazı iletişim uzmanları, internet altyapısını kaçınılmaz sorunlara karşı daha dirençli hale getirmek için yapılması gerekenin yedeklilik olduğunu savunuyor. Yani daha fazla kablo döşemek, böylece veriler için daha fazla alternatif yol oluşturmak. Örneğin, Steyn’e göre 20 yıl önce, Batı Afrika kıyısında sadece iki büyük kablo vardı.
Ama bazen bu, sadece birden fazla kablonun aynı anda kesilmesi anlamına geliyor.
Kentik’in internet analiz direktörü Doug Madory, “Deniz yatağı eskisi kadar sakin değil,” diyor ve ekliyor: “Sadece daha fazla kablo eklemek tüm problemlerini çözmüyor. Bugünün internetinin gerçeği şu ki, tek bir olayda birden fazla kablo kesilmesine hayatta kalmak zorundayız”.
Madory ve diğer uzmanlar, kabloların yerlerini çeşitlendirmenin ve daha fazla kabloyu karada kurmanın daha iyi olabileceğini, ancak bunun daha pahalı olabileceğini ve jeopolitik zorluklar yaratabileceğini söylüyor.
Suçlu belli oldu
Fildişi Sahilleri kıyısında ne olduğunu anlamayı amaçlayan Madory, internetin küresel adresleme sistemine (BGP) ve ağın bozulmuş bağlantıları yönlendirme çabalarına odaklandı. İlk kablo arızasının zamanını yerel saatle 5:02 olarak tespit etti. Üç diğer arıza sırasıyla 5:31, 7:45 ve 10:33’te meydana geldi.
Başarısızlıklar zinciri, suçlunun neredeyse kesinlikle o bölgede oldukça yaygın olan deniz altı toprak kaymaları veya çığl olduğunu güçlü bir şekilde gösteriyor.
Léon Thévenin, kıyı boyunca kuzeye doğru ilerlerken, eski ve yeni ekipmanlardan oluşan ilginç bir karışımla donatılmıştı.
Her zaman hazır durumda olan Léon Thévenin, Fransız telekomünikasyon devi Orange’ın bir yan kuruluşu olan Orange Marine tarafından işletilen altı onarım gemisinden biri. Orange Marine, dünya çapında her yıl gerçekleşen yaklaşık 200 kablo onarımının yüzde 12-15’ini gerçekleştirdiğini söylüyor.
Gemiye binen görev şefi Frédéric Salle, her onarımı bir adli soruşturma, her kesintiyi ise “suç mahalli” olarak kabul ediyor.
Ancak bu durumda kanıtlar, deniz dibinin görüntülerinden ziyade araştırma haritalarından ve kablonun çıkarılmasıyla bulunabilirdi. Dipsiz Kuyu’nun suları çok derin ve kanyon duvarları çok dik olduğu için kamerayla donatılmış bir uzaktan kumandalı araç gönderilemezdi. Kabloların derinde olması geçici balıkçı ağları veya demirlemeden korunmalarını sağlıyordu. Salle, kabloların kıyı şeridine en yakın olandan en uzağa doğru sırayla kırıldıklarını belirledi. Bu da kırılmanın sebebinin bir çığ olabileceğine dair güçlü bir kanıttı. Salle bir diğer işaretin fiber optikten sızan ışık sinyalleri olduğunu söyledi. Arıza tam olarak kanyonun çığların meydana geldiği noktasındaydı.
Salle, kırıkların her iki tarafındaki kabloların kesilip boyutlarına uygun şamandıralara bağlanarak onarılabileceğini söylüyor. Ardından, montajcılar, yeni bir kablo parçasını yerleştirip, eski kablo parçalarıyla birleştirmek için çalışmaya başlıyor. Montajcılar ilk olarak renkli kaplamayı soyuyorlar, sonra dikkatlice telleri eritiyor ve birbirine bağlıyorlar ve onarılan eklemden lazer ışığının serbestçe akmasını sağlamak için kontrol ediyorlar.
Tüm bunları karmaşık bir atel içine yerleştiriyorlar. Ardından, kabloyu tekrar denize bırakma zamanı geliyor ve diğer kablolara geçiliyor.
Son kablo onarıldığında, mürettebat Güney Afrika’dan ayrıldıktan yaklaşık bir ay sonra, eve dönüş zamanı geliyor.
"Bir daha yaşanmamalı"
Kırıklar onarıldığında, Batı Afrika’daki internet hizmeti normale döndü. Ancak “normal” görecelidir. Kesintiler, daha kısa olsa da, hala sık yaşanıyor. Ve bazıları, bir başka kablo koparma çığının sadece bir an meselesi olduğunu düşünüyor.
Fildişi Sahili Dijital Geçiş Bakanı Konaté, Mart ayındaki kesintinin bir uyanışa neden olduğunu ve Google gibi kablo sağlayıcılarından kara yedekleme çözümleri sunmalarını istediğini söyledi. Konate “Bu tekrar olamaz” dedi.
© 2024 The New York Times Company