Adam Rasgon / New York Times
ABD Başkanı Joe Biden'ın silah sevkiyatının durdurulması yönündeki uyarısı, uluslararası ateşkes çağrıları ile İsrail'in sağcı kanadının Refah'a yönelik geniş çaplı bir işgal başlatılması yönündeki talepleri arasında sıkışan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun elini kolunu bağladı. Amerika'nın itirazlarına rağmen Refah'ı işgal etmenin gerekli olduğunda ısrar eden Netanyahu, şimdi ABD-İsrail ilişkilerini Hamas'a karşı savaşın bir sonraki aşamasını etkileyebilecek bir krizin ortasında buluyor.
Perşembe günü yaptığı açıklamada Biden'ın sözlerine atıfta bulunan İsrail lideri, “Eğer tek başımıza kalmamız gerekirse, tek başımıza kalırız. Gerekirse tırnaklarımızla savaşacağımızı söylemiştim. Ancak tırnaklarımızdan çok daha fazlasına sahibiz ve aynı ruh gücüyle, Tanrı'nın yardımıyla, birlikte kazanacağız" dedi.
Desteği kaybetme riskiyle karşı karşıya
Biden'ın 1 milyon Filistinlinin yaşadığı İsrail'in Refah'a operasyon düzenlemesi halinde ABD'nin silahı vermeyeceğine dair ilk kez tehdit etmesiyle birlikte analistler, İsrail ordusunun en önemli yabancı silah tedarikçisinin desteğini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu söylüyor.
ABD'li güvenlik yetkilileriyle yıllarca çalışmış eski bir üst düzey İsrailli savunma yetkilisi olan Amos Gilead "Amerika Birleşik Devletleri İsrail'e çelik kubbe sağlıyor. Bu sadece askeri bir destek değil; stratejik ve Birleşmiş Milletler'de, uluslararası mahkemelerde siyasi bir destek. Başkan Biden'ın inanılmaz dostluğuyla ABD'yi kaybedersek, bu affedilmeyecektir" dedi. Ancak İsrail ordu sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari ordunun “Refah'taki operasyonlar da dahil olmak üzere planladığı operasyonlar için yeterli mühimmata” sahip olduğunu söyledi.
Silahlarda tasarruf etmeleri gerekebilir
Uzmanlar, İsrail'in stoklarında Refah'a geniş çaplı bir saldırı düzenlemek için yeterli silah bulunsa da, ABD'nin kısıtlamalarının İsrail ordusunu belirli mühimmatları konuşlandırmayı azaltmaya zorlayabileceğini söyledi. Eski bir ulusal güvenlik danışmanı olan Jacob Nagel, "Silahlarımızı kullanma şeklimizden tasarruf etmemiz ve hassas bombalar olmadan daha fazla hedefi vurmamız gerekebilir" dedi.
İsrail Savunma Bakanlığı'nın eski satın alma sorumlusu Avi Dadon, İsrail kamu yayın kuruluşu Kan'a verdiği demeçte, ABD silahlarının kesilmesi halinde “endişelenebileceğini” söyledi. Ancak en azından Netanyahu hükümetinin kilit üyeleri savaş çabalarının etkilenmeyeceğini söyledi.
Savunma Bakanı Yoav Gallant bir anma töreninde yaptığı konuşmada, “İsrail'in düşmanlarına olduğu kadar en iyi dostlarımıza da dönüyorum ve ‘İsrail devleti bastırılamaz’ diyorum” dedi ve ülkenin vatandaşlarını savunmak ve “onları yok etmeye çalışanlara karşı durmak” için “ne gerekiyorsa” yapacağını sözlerine ekledi. Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Biden'ın “geri itme ve silah ambargosu” olarak tanımladığı şeye rağmen İsrail'in “tam zafer” elde edeceğini ilan etti.
İsrail ordusunda iç baskı
Ağır bombalar da dahil olmak üzere ABD yapımı silahlar, ülkenin 7 Ekim'de Hamas ve diğer militan gruplar tarafından saldırıya uğramasından bu yana İsrail'in savaş çabalarının temelini oluşturuyor. Ancak Biden, Gazze'de ölü sayısı arttıkça İsrail ordusunu dizginlemesi için artan bir iç baskı altında. Yerel sağlık yetkililerine göre ölü sayısı şu anda 34,000'den fazla. Çarşamba günü CNN'e verdiği mülakatta Biden ilk kez ABD bombalarının çatışmalarda masum sivilleri öldürdüğünü kabul etti.
İsrail ordusunun hafta başında Refah'ın doğu kesimine tank ve askerler göndererek Gazze ile Mısır arasındaki ana sınır kapısını ele geçirmesinden bu yana ABD'nin endişeleri daha da arttı. İsrail güçleri şehrin yerleşim bölgelerine girmekten kaçındı ancak Netanyahu ve diğerleri Hamas taburlarını ortadan kaldırmak için böyle bir operasyonun gerekli olduğu sinyalini verdi.
Salı günü ABD'li yetkililer Biden'ın Refah'a atılabileceğinden korktuğu 1.800 adet 2.000 kiloluk ve 1.700 adet 500 kiloluk bombayı alıkoyduğunu söyledi. Yetkililer, yönetimin, sözde sersem bombaları hassas güdümlü mühimmatlara dönüştüren kılavuz kitleri de dahil olmak üzere gelecekteki transferleri geri tutup tutmayacağını gözden geçirdiğini söyledi.
"Hayal kırıklığı"
Biden, bombalara ek olarak, İsrail'in Refah'taki nüfus merkezlerini işgal etmesi halinde ABD'nin topçu mermisi tedarik etmeyeceğini söyledi. İsrail'in Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Gilad Erdan, Biden yönetiminin kararını “hayal kırıklığı” ve “sinir bozucu” olarak nitelendirerek "Burada acımasız bir düşmanımız var. İsrail'in silahlarına kısıtlama getirmenin zamanı mı?" dedi.
Merkezci bir İsrail gazetesinin önde gelen köşe yazarlarından Nadav Eyal, Biden'ın esasen savaşın sona erdiğini ilan etmeye karar verdiğini söyledi. Sosyal paylaşım platformu X'te yazdığı yazıda bunu “birinci Lübnan savaşından bu yana bir Amerikan yönetimi ile İsrail hükümeti arasındaki en ciddi çatışma” olarak nitelendirdi.
"Bu bizi köşeye sıkıştırıyor"
İsrail'in ABD Büyükelçisi Michael Herzog Biden'ın kararının “Hamas'a ve bölgedeki düşmanlarımıza yanlış mesaj gönderdiğini” söyledi. Washington'da Carnegie Endowment for International Peace tarafından düzenlenen halka açık bir söyleşide Herzog, "Bu bizi köşeye sıkıştırıyor. Kimse bana ya da bize Refah'ı halletmeden Hamas'ı yenme stratejisi sunmadı" diye de ekledi. Ancak bazı analistler krizin önemini küçümseyerek, ABD ile İsrail arasında geçmişte yaşanan anlaşmazlıklar kadar kötü olmadığını savundu. Nagel, 2015 yılında İran nükleer anlaşması nedeniyle ilişkilerin kopmasının “çok daha kötü” olduğunu söyledi.
Bu gergin ortamda İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, ABD'ye İsrail'i desteklediği için teşekkür etti ve X'te “Hamas (KALP) Biden” paylaşımında bulunan Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'e ateş püskürdü. Herzog, “Dostlar ve müttefikler arasında anlaşmazlıklar ve hayal kırıklığı anları yaşansa bile, anlaşmazlıkları açıklığa kavuşturmanın bir yolu vardır” dedi.
©️ 2024 The New York Times Company