Ronen Bergman, Patrick Kingsley, Adam Rasgon / New York Times
İsrail Başbakanı Bünyamin Netanyahu, İsrail'in müzakere pozisyonunu sertleştirerek Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasını engellemeye çalıştığı iddialarını haftalardır reddediyor. Netanyahu, İsrail güvenlik teşkilatının üst düzey üyeleri kendisini süreci yavaşlatmakla suçlarken bile, müzakerelerin çıkmaza girmesinin tüm sorumluluğunu sürekli olarak Hamas'a yükledi.
Netanyahu aslında İsrail'in taleplerine, kendi müzakerecilerinin anlaşma için ekstra engeller yarattığından korktuğu yeni koşullar ekledi. The New York Times tarafından incelenen ve İsrail'in müzakere pozisyonlarını detaylandıran belgelere göre İsrail, temmuz ayı sonunda Amerikalı, Mısırlı ve Katarlı arabuluculara mayıs ayı sonunda ortaya koyduğu bir dizi ilkeye daha az esnek koşullar ekleyen yeni bir şart listesi iletti. Hamas'ın kilit konularda uzlaşmaya yönelik isteğine dair şüpheler de ortaya çıktı ve grup da süreç boyunca kendi kapsamlı revizyonlarını talep ederken temmuz ayında bazı küçük noktalardan vazgeçti. Salı günü Hamas yetkililerinden Ahmed Abdül Hadi, grubun perşembe günü Doha, Katar ya da Kahire'de yapılacak yeni tur müzakerelere katılmayacağını söyledi.
Belgeler kapsamlı manevraları ortaya koyuyor
Times'ın incelediği belgeler, Netanyahu hükümetinin perde arkasındaki manevralarının kapsamlı olduğunu açıkça ortaya koyuyor ve bu hafta başlayacak görüşmelerde bir anlaşmaya varılmasının zor olabileceğini gösteriyor. Diğer koşulların yanı sıra, 28 Temmuz'da Roma'da yapılacak zirveden kısa bir süre önce arabuluculara sunulan son belge, İsrail'in mayıs ayındaki teklifinde yer almayan bir ayrıntı olarak, İsrail güçlerinin Gazze'nin güney sınırını kontrol etmeye devam etmesini önerdi. Ayrıca çatışmalar durduktan sonra yerlerinden edilmiş Filistinlilerin Gazze'nin kuzeyindeki evlerine dönmelerine izin verme konusunda daha az esneklik gösterdi.
İsrailli ekip anlaşmanın bozulmasından korkuyor
İsimlerinin açıklanmaması koşuluyla konuşan iki üst düzey yetkiliye göre, İsrail müzakere ekibinin bazı üyeleri yeni eklemelerin anlaşmayı bozması riskinden korkuyor. Times belgeleri inceledi ve gerçekliğini İsrail'den ve müzakerelere katılan diğer taraflardan yetkililerle teyit etti. İsrail ve Hamas aylardır Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda Gazze'deki çatışmaları durdurmak, savaşın başında Hamas'ın elinde kalan rehineleri kurtarmak ve İsrail'in elindeki yüzlerce Filistinliyi serbest bırakmak için dolaylı müzakereler yürütüyor.
Yeni şartlar risk taşıyor
Hamas da uzlaşmaz bir tutum sergilerken, Netanyahu'yu eleştiren İsrailliler çıkmazdan kısmen başbakanı sorumlu tutuyor çünkü yeni koşulları, anlaşmanın yakın göründüğü bir zamanda görüşmeleri rayından çıkarma riski taşıyor. Bazıları Netanyahu'nun koalisyon hükümetinin istikrarını rehinelerin özgürlüğüne tercih ettiğini savunuyor: Parlamentodaki küçük çoğunluğu, hükümetine desteklerini ateşkesin önlenmesi şartına bağlayan bazı aşırı sağcı milletvekillerine dayanıyor.
Natanyahu'nun ofisi reddetti
Belgelerin gerçekliğine itiraz etmeyen Netanyahu'nun ofisi bu makale için yaptığı açıklamada, yeni koşullar eklediğini reddetti ve başbakanın bunun yerine İsrail'in mayıs ayındaki önerisindeki belirsizlikleri açıklığa kavuşturmaya çalıştığını ve böylece önerinin hayata geçirilmesini kolaylaştırdığını söyledi. Açıklamada "27 Temmuz belgeleri yeni şartlar getirmiyor. Aksine, 27 Mayıs önerisinin uygulanmasına yardımcı olacak temel açıklamaları içermektedir" denildi. Açıklamada ayrıca "27 Mayıs önerisinde 29 değişiklik yapılmasını talep eden Hamas'tır ve Başbakan bunu reddetmiştir" denildi. Açıklama, Netanyahu ve ofisinin son haftalarda yaptığı benzer yorumları tekrarladı; Pazartesi günü Hamas lideri Yahya Sinvar'ın "rehine anlaşmasının önündeki tek engel olduğunu ve olmaya devam ettiğini" söyleyen bir açıklama yayınladı.
İsrail 5 yeni madde ekledi
Netanyahu 4 Ağustos'ta kabine bakanlarıyla yaptığı toplantıda İsrail'in "taslağa tek bir talep bile eklemediğini" ve "onlarca değişiklik talep edenin Hamas olduğunu" söyledi. Oysa İsrail müzakere ekibi 27 Temmuz'da arabuluculara gönderdiği bir mektupta, tam iki ay önce, 27 Mayıs'ta önerdiği anlaşma taslağına beş yeni madde ekledi. En tartışmalı maddelerden biri, İsrail'in Gazze ile Mısır arasındaki sınırın, yani Philadelphi Koridoru olarak bilinen bölgenin kontrolünü elinde tutmaya devam edeceğini gösteren bir haritanın eklenmesi oldu. Buna karşılık İsrail'in mayıs ayında sunduğu teklifte askerlerin sınır bölgesinden çekilmesi öngörülüyordu. Teklifte "İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinde sınır boyunca yer alan yoğun nüfuslu alanlardan doğuya doğru çekilmesi" taahhüt ediliyordu. İkinci önemli ihtilaf noktası ise yerinden edilmiş Filistinlilerin ateşkes sırasında Gazze'nin kuzeyindeki evlerine nasıl dönecekleri konusuna yeni bir karmaşıklık katıyor.
İsrail aylarca ateşkesi ancak askerlerinin Gazze'nin güneyinden kuzeyine geçerken geri dönen Filistinlileri silah açısından taraması halinde kabul edeceğini söyledi. Daha sonra mayıs ayındaki teklifinde İsrail bu talebini yumuşattı. Pozisyon belgesinde geri dönenlerin "geri dönerken silah taşımamaları" gerektiği belirtilirken, İsrail güçlerinin onları silah açısından taraması şartı açıkça kaldırıldı. Bu da politikanın uygulanabilir olmaktan çok sembolik görünmesine neden oldu ve Hamas'ı bu politikayı kabul etmeye teşvik etti.
İsrail'in temmuz mektubu, kuzeye dönen kişilerin taranmasının "üzerinde mutabık kalınan bir şekilde uygulanması" gerektiğini belirterek uygulama sorununu yeniden gündeme getirdi. Netanyahu'nun ofisi iki tutum arasında bir çelişki olmadığını, ikincisinin birincisinin uygulanmasını kolaylaştırdığını söyledi. Açıklamada "Mektup 27 Mayıs önerisiyle çelişmediği gibi onu kolaylaştırıyor" denildi.
© 2024 The New York Times Company