Hiba Yazbek / New York Times
İsrail kara birliklerinin hafta sonu Gazze Şeridi'nin güneyinden çekilmesi, bazı Filistinlilerin Han Yunus kentine dönerek evlerini kontrol etmelerine olanak sağladı. Ancak aylarca süren şiddetli savaşın ve İsrail bombardımanlarının ardından sadece yıkımla karşılaştılar. Şehre dönen kişilerden Dr. Ahmad al-Farra, ailesinin üç katlı evinin moloz yığınına dönüştüğünü ve bir zamanlar yemyeşil bir bahçe olan yerde sadece birkaç ağacın ayakta kaldığını gördü. Al-Farra "Manzarayı gördüğümde dayanamadım. Yere çöktüm ve neredeyse bayılıyordum" dedi. Eşi ile iki genç kızının evlerinden geriye kalanları gördüklerinde gözyaşlarına boğulduklarını ekledi.
"Bu ev için 20 yıl çalıştım"
Ailesi ocak ayında güneye, Refah'a kaçmadan önce Nasır Hastanesi'nde çocuk koğuşu işleten 54 yaşındaki al-Farra, "Bu evi inşa etmek için 20 yıl çalıştım. Bir evi köşe köşe, taş taş inşa edersiniz. Ve sonunda bir düğmeye basarak moloz yığınına dönüşüyor" dedi.
Al-Farra, Han Yunus'un "tanınmaz halde" olduğunu söyledi. Binaların ve evlerin çoğu tamamen yıkılmış, kısmen tahrip edilmiş ve sokaklar buldozerlerle yerle bir edilmişti. Al-Ferra "Han Yunus, İkinci Dünya Savaşı ya da daha da kötü bir savaş gibi yok edildi" dedi.
Ramazandan sonra İsrail'in saldıracağına inanıyorlar
Al-Farra çok sayıda insanın Han Yunus'a döndüğünü söyledi. Çok geçmeden evinde kalmasının mümkün olmadığını fark etti. Ancak Refah'a sığınan diğer pek çok Filistinli gibi o da yakında ailesinin çadırını Han Yunus'ta bir yere taşımayı planladığını söyledi. O ve diğerleri, İsrail'in Hamas liderleri ve savaşçılarının peşinden Refah'a kara birlikleri gönderme vaadinden korkuyor; pek çok kişi bu işgalin ramazan ayının bitiminden sonra gerçekleşeceğine inanıyor. Al-Farra, "Bütün bir ailenin hayalleri kayboldu. Şimdi nereye gideceğiz? Hayatımızın geri kalanını çadırlarda yaşayarak mı geçireceğiz?" dedi.
"Mahallemizden geriye hiçbir şey kalmadı"
45 yaşındaki Nima Abu Azoum, ailesinin bu hafta Refah'tan Han Yunus'a dönmeyi planladığını söyledi. Bu yolculuk yürüyerek eşek arabalarıyla ya da nadir durumlarda arabayla yapılan 1.5 kilometrelik bir yolculuk. Ancak uzun zamandır bekledikleri dönüşün savaşın başlarında Refah'a tahliye edildiklerinden beri hayal ettikleri gibi olmayacağını söyledi. Azoum'un yeğenleri pazartesi günü ailenin evlerini dönüş için hazırlamak üzere Han Yunus'a gitmişler. Ancak bunun yerine evlerinin yıkık halde olduğunu gördüklerini ve 21 yaşındaki kardeşleri Nader'in cesedini enkaz altında bulduklarını söyledi. Nader onlarla birlikte Refah'a gitmeyi reddetmişti. Abu Azoum "Artık bir evim yok. Yok oldu ve mahallemizden geriye hiçbir şey kalmadı" dedi.
Cesetler çürüdüğü için yakınlarını kıyafetlerinden tanıdılar
Evini kontrol etmek için Refah'tan gelen 47 yaşındaki Akram al-Satri, Han Yunus'ta çok az evin hala sağlam olduğunu söyledi. Şehirde dolaşmanın son derece zor olduğunu, çünkü sokakların buldozerle yıkıldığını ve her yerde molozların olduğunu söyledi. Al-Satri, bazı insanların sevdiklerinin kalıntılarını yıkılan evlerden çıkarabildiğini, ancak cesetleri çürüdüğü için onları sadece kıyafetlerinden tanıyabildiklerini de sözlerine ekledi.
©️ 2024 The New York Times Company
