Yara Bayoumy, Lauren Leatherby, Iyad Abuheweila / New York Times
Filistin’deki WhatsApp grubuna üye olan kişiler, Gazze Şeridi’ndeki birçok Filistinlinin sahip olmadığı bir avantaja sahip: İsrail’in ölümcül saldırılarından kaçınabilmek için iletişim birbirleriyle kurmanın yolu olan çalışan cep telefonları. Ancak kuşatma altındaki güney şehri Han Yunus ile ilgili konuşmalardan kesitler, İsrail’in zaman zaman birbiriyle çelişen tahliye uyarıları karşısında ne kadar kafalarının karıştığını gösteriyor.
The New York Times’ın ulaştığı konuşmalardan birinde “Hangi bölgelerin tehdit altında olduğunu nereden biliyorsunuz? Haberleri nereden alıyorsunuz?” yazıyor ve konuşma şöyle devam ediyor:
“49’uncu bölge tehlikeli mi?”
“Haritayı anlayan birileri varsa bize de anlatabilir mi?”
Cep telefonu bulmak zor
Gazze’deki birçok insan cep telefonu ya da sosyal medyaya ulaşamıyor. Özellikle de İsrail ordusunun bu ay Güney Gazze’deki Hamas güçlerine yönelik saldırılarını yoğunlaştırdığı göz önüne alındığında, ordunun tahliye kararları hakkında doğru bilgi edinmek daha zor hale geliyor. ABD sivil kayıpları en aza indirmek, alt yapıyı yok etmemek ve insani yardımın ulaştırılmasına izin vermek için İsrail’e güneydeki operasyonlarını değiştirmesi yönünde baskı yaptı. İsrail ise Gazze'deki sivillere yönelik verdiği talimatları işaret ederek insani kaygılar taşıdığını söylüyor. Ancak yanlış dönüşün yaşamla ölüm arasında fark yarattığı sahadaki yaygın kafa karışıklığı sürüyor.
Tahliye emirleri anlaşılamıyor
Savaştaki insani aranın sona ermesi ve İsrail’in Gazze’nin güneyine odaklanmasının ardından İsrail askeri sözcüsü Yarbay Avichay Adraee, sosyal medyada tehlikeli olduğu için insanların terk etmesi gereken hangi bölgelerin boşaltılacağına dair bilgiler içeren bir dizi Arapça harita yayınladı.
Bölge numaraları, İsrail ordusunun 1 Aralık’ta yayınladığı bölge haritasına karşılık geliyor. İsrail ordusu bu yöntemlerin yanı sıra çeşitli bölgelerde sivillere tahliye tavsiyesi veren Arapça broşürler de dağıttı. İsrail'in en yakın müttefiki ABD, dağıtılan haritaların İsrail'in sivilleri koruma yönünde bir ilerlemeyi temsil ettiğini söyledi. Ancak kısa süre sonra Gazze’deki insanların tahliye emirlerini anlamakta zorlandıkları anlaşıldı.
Haritalara ve talimatlara erişilemiyor
Gazze'de iletişim ağları güvenilmez ve düzensiz olduğundan pek çok kişi çevrimiçi haritalara ve talimatlara erişemiyor. Bölgede elektrik kıtlığı bulunduğundan cep telefonlarını şarj etmek zorlaşıyor. Bazı Gazzeliler hiç harita görmediklerini söylüyor. Üstelik İsrail ordusunun tahliye duyuruları zaman zaman kendisiyle bile çelişiyor gibi görünüyor.
Gazze sakinleri İsrail'in güvenli olarak tanımladığı bölgelere ulaşsalar bile tehlikeyi atlatmış sayılmıyorlar. BM Çocuklara Yardım Fonu UNICEF sözcüsü James Elder “ Aileler bu tür bölgelerin su ve temizlik gibi hayat kurtaran hizmetler açısından güvenli olmadığının farkında” dedi ve şunları ekledi: Hareket halindeyken risk altında olduklarını biliyorlar. Lokasyonların değiştiğini biliyorlar. Ve geçmişte güvenli denilen bölgelerin vurulduğunu da biliyorlar. Bu yüzden kafaları karışıyor, korkuyorlar.
İsrail'in güvenli dediği bölge saldırıya uğradı
Geçtiğimiz çarşamba günü Gazze'nin Mısır sınırındaki güney şehri Refah’ın tabura bölgesi İsrail'in Gazze'deki insanların güvenli bir şekilde burada barınabilecekleri yönündeki askeri bildirimlerine rağmen saldırıya uğradı.
Times’ın ele geçirdiği sesli mesajlarda üç tanıdığın anlattığı Al Shaboura saldırısı daha önce The Washington Post tarafından haber edildi. İsrail ordusu saldırıyla ilgili yaptığı açıklamada, Hamas'ın askeri ve idari gücünü ortadan kaldırma çabalarında uluslararası hukuku takip ettiğini ve sivillerin zararını azaltmak için uygun önlemler aldığını söyledi.
Filistin topraklarına ilişkin politikayı denetleyen İsrail kurumu COGAT, Gazze'deki insanlarla tahliyeye ihtiyaç duydukları yer ve zamanda iletişim kurmak için çeşitli yöntemler kullandığını belirtti. COGAT koordinasyon ve iletişim başkanı Albay Moshe Tetro, "Ön uyarımızın etkili olup olmadığını görmek için sürekli olarak takipteyiz. Mesajın sadece ulaşıp ulaşmadığını değil, aynı zamanda insanların gerçekten mesaja göre hareket edip etmediğini de görüyoruz. Bu durum sadece uyarı vermekle ilgili değil” dedi.
© 2023 The New York Times Company