23 Aralık 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 20.04.2024 13:44 | Son Güncelleme: 20.04.2024 14:01

NYT Rönesans Rezidans davasını yazdı: İnşaata izin veren kamu görevlileri yargılanmıyor

6 Şubat depremlerinde en büyük kayıpların yaşandığı Rönesans Rezidans'ın ilk duruşması gerçekleşti. NYT, davada özel sektördeki suçluların yargılanırken onlara inşaat izni veren kamu görevlilerin davada yer almadığını vurguladı. Bu durum da gerçeklerin ortaya çıkmasını engelliyor
NYT Rönesans Rezidans davasını yazdı: İnşaata izin veren kamu görevlileri yargılanmıyor

Safak Timur, Ben Hubbard / New York Times

Perşembe günü yapılan duruşma, 6 Şubat 2023'te meydana gelen ve Türkiye'nin güneyinde yüz binlerce yapının hasar görmesine ve 53.000'den fazla insanın ölümüne neden olan depremlerdeki en kötü zayiatı alan Rönesans Rezidans davasının ilk duruşmasıydı. Mahkemede tek tek söz alan aileler, Türkiye'nin güneyindeki lüks apartman komplekslerinin geçen yıl meydana gelen şiddetli bir depremde yıkılması sonucu ölen yakınlarının isimlerini söylerken hıçkıra hıçkıra ağladılar. Oğlu, oğlunun eşi ve 3 yaşındaki torunu enkaz altında can veren Remziye Bozdemir, binayı inşa edenlere ve güvenliğini sağlamakla görevli müfettişlere ateş püskürerek "Yazıklar olsun size. Sizin çocuklarınız yaşıyor, benimkiler öldü" dedi.

Kötü yasarım ve asgari gözetim felakete yol açtı

Rönesans'ın içinde 300'den fazla kişi hayatını kaybetti ve çok daha fazlası yaralandı. The New York Times tarafından yapılan bir soruşturma ve adli analiz, kötü tasarım ve asgari gözetimin trajik bir kombinasyonunun binayı savunmasız bıraktığını ve nihayetinde 13 katının toprağa yatmasına neden olduğunu ortaya koydu.

Depremlerin ardında hayatta kalanlar geçmişi güçlü sarsıntılarla dolu olan bölgede bu kadar çok sayıda kusurlu binanın yapımına izin veren gevşek inşaat uygulamalarına öfke gösterdi. Geçen yılki depremde birçok yapı ölüm tuzağına dönüşerek ya içindeki anında öldürdü ya da enkazın içinde canlı bir şekilde hapsetti. Son aylarda Türk mahkemeleri ölümcül çökmelerin sorumluluğunu üstlenmeye çalışan davaları görmeye başladı. Rönesans davası, mağdurların avukatlarının deprem sonrası adaletin sınırlarını ortaya koyduğunu söyledikleri bu tür davalardan biri.

Davada yapıma izin veren kamu görevlileri yer almıyor

Dördü inşaat şirketinden, dördü de özel bir yapı denetim firmasının çalışanı olmak üzere sekiz kişi, kompleksin inşasındaki rolleri nedeniyle ihmalden ölüm ve yaralanmalara neden olmakla suçlanıyor. Sekiz kişi de suçsuz olduğunu savundu. Davada, araziyi imara açarak, inşaat planlarını onaylayarak ve inşaat ruhsatlarını vererek kompleksin yapımına izin veren, ancak projenin şiddetli depremlere dayanacak şekilde inşa edildiğinden emin olamayan çok sayıda kamu görevlisi yer almıyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Direktörü Emma Sinclair-Webb, kamu görevlilerinin değil de özel inşaatçıların denetlenmesinin, deprem bölgesinde hesap verebilirliği sağlama çabalarına gölge düşürdüğünü söyleyerek "Müteahhitler kalitesiz iş yapan inşaatçılar olabilir, kusurlu binalar inşa edebilirler, peki ya içinde faaliyet gösterdikleri elverişli ortam ve göz yumup devam etmelerine izin veren kamu yetkilileri?" diye sordu. Hükümetten izin alınmadan devlet çalışanlarının soruşturulmasını engelleyen bir yasa nedeniyle felaketten kamu görevlilerini sorumlu tutma çabalarını zorlaştırıyor. Depremle ilgili davalarda yargılanan herhangi bir kamu görevlisi olup olmadığı belirsizliğini koruyor.

Kamu görevlilerini soruşturan davalar temyize gitti

Ocak ayında İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Yurttaşlık Derneği, onlarca yargı merciine başvurarak kamu görevlileri hakkında kaç soruşturma talebinde bulunulduğunu ve kaçının kabul edildiğini öğrenmek istedi. Grupların geçen ay yayınladıkları bir rapora göre, bu talepler sonucunda karar bekleyen dört örnek ve soruşturma izni verilen üç örnek tespit edildi, ancak bunlardan ikisi temyize götürüldü. Çoğu yargı mercii gizlilik kurallarını gerekçe göstererek yanıt vermeyi reddetti. Sinclair-Webb, bu durumun gerçek hesap verebilirlik şansını azalttığını söyleyerek "Kamu görevlileri resmin dışında bırakılırsa gerçekler tam olarak ortaya çıkmaz" dedi.

Bölgedeki inşaat patlaması sırasında kuruldu

Rönesans Rezidans, 2010'lu yıllarda Türkiye'nin lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın kalkınma ve ekonomik büyüme planlarının etkisiyle bölgede yaşanan inşaat patlaması sırasında, Antakya antik kenti yakınlarında dönüştürülmüş bir tarım arazisi üzerinde yükseldi. Bölge sakinleri 2013'te buraya geldiklerinde rezidans üç apartman kulesi şeklinde kırsal alanın üzerinde yükseliyordu. Kompleks, bir havuz, yeraltı otoparkı ve bir oteli taklit edecek şekilde tasarlanmış lobisiyle bölgenin orta sınıfına hitap ediyordu. Binanın ilk sakinlerinin çoğu burada yaşadıkları için kendilerini şanslı sayıyorlardı.

Minimum denetim

Ancak Times'ın araştırması, ihtişamlı havasına rağmen Rönesans'ın riskli tasarım tercihleriyle dolu olduğunu ve minimum denetimle beton dökülerek yapının güçlü bir depreme dayanmaya hazır olmadığını ortaya çıkardı. Depremlerin ilki geçen yıl 7.8 şiddetinde meydana gelmiş, bunu saatler sonra ikinci bir şiddetli sarsıntı izlemişti. İlk deprem Rönesans'ın zemin katının çökmesine, binanın yan yatmasına ve birçok sakininin hayatını kaybetmesine neden oldu.

Duruşmaya katılan 59 yaşındaki emlakçı Cemile İncili, binanın çökmesinden yaralı olarak kurtulduğunu ancak enkaz altında kalan yeğeninin "Teyze, nefes alamıyorum" dediğini duyduğunu söyledi. İncili'nin yeğeninin ve kız kardeşinin cesedi enkazdan çıkarılamadı. Şimdi onların öldüğünü varsayıyor. İncili davanın Rönesans'ı inşa edenlerin yanı sıra binanın yükselmesine izin veren yetkililer için de uzun cezalar anlamına geleceğini umarak "Devlet canımızı da malımızı da korumadı" dedi.

Rezidanstaki 46 kişi kayıp

Mahkeme belgelerinde binada 269 kişinin öldüğünün tespit edildiği, 46 kişinin ise hala kayıp olduğu ve öldüklerinin tahmin edildiği belirtiliyor. Savcılar sekiz sanığı birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olan bilinçli ihmalle suçluyor. Suçlu bulunmaları halinde 22 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilirler.

Çökmeden sarsıntıyı sorumlu tuttu

Savcılar, Rönesans'ı inşa eden müteahhitleri o dönemde yürürlükte olan bina yönetmeliklerine uymamakla, standartların altında malzeme kullanmakla ve yapının sağlam olduğundan emin olmamakla suçladı. Müteahhitler tarafından kiralanan özel bir şirket için çalışan müfettişleri de yetkililere bildirilmesi gereken kusurları tespit etmemekle suçladılar. İnşaat şirketinin baş mimarı olan müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun, mahkemede verdiği ifadede iddiaları reddetti. Çöküşten, depremin sahadaki olağanüstü sarsıntı gücünü sorumlu tuttu.

©️ 2024 The New York Times Company