Steve Lohr / New York Times
İsrail hükümetinin Al Jazeera'nin bölgedeki faaliyetlerini durdurma ve haberlerini engelleme kararı ABD'li medya ve ifade özgürlüğü uzmanları tarafından rahatsız edici bir emsal ve İsrail'in demokratik özgürlükler üzerinde sert bir savaş baskısı uyguladığının bir başka kanıtı olarak kınandı. Uzmanlar İsrail gibi demokratik bir hükümetin yabancı bir haber kuruluşunu kapatmasının nadir görülen bir durum olduğunu belirttiler. İsrail ise bu hamleyi ulusal güvenlik gerekliliği olarak tanımladı.
Demokratik normların çok dışında
New York Şehir Üniversitesi Craig Newmark Gazetecilik Yüksek Okulu Gazeteciliği Koruma Girişimi Direktörü Joel Simon, bir haber kuruluşunun bir ülkede faaliyet göstermesini yasaklamak için ulusal güvenliğe başvurmanın "inanılmaz derecede belirsiz" ve "demokratik normların çok dışında" olduğunu söyledi.
Baskıcı hükümetlerin ayırt edici özelliği
Columbia Üniversitesi Knight First Amendment Enstitüsü İcra Direktörü Jameel Jaffer, bir ülkeyi yurt dışından gelen bilgi, haber ve fikirlere kapatmanın uzun zamandır baskıcı hükümetlerin ayırt edici özelliği olduğunu söyledi. Jaffer, "Herhangi bir demokrasinin meşruiyeti kısmen vatandaşlarının yabancı medyaya sınırsız erişimine bağlıdır" dedi.
Bazı ifade özgürlüğü savunucuları Amerika Birleşik Devletleri'nin bilgi özgürlüğü şampiyonu rolünü geride bırakmaya başladığını kabul etti. Washington, Çinli bir ana şirkete sahip popüler sosyal medya uygulaması TikTok'u ABD'li yatırımcılara satılmadığı sürece yasaklamak için harekete geçti. Ancak uzmanlar İsrail'in farklı bir vaka olduğunu söylediler.
İsrail'in saldırılarının son adımı
Chicago Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde ifade özgürlüğü üzerine yazan profesör Genevieve Lakier, Al Jazeera'nın kapatılmasının İsrail hükümetinin "basın ve ifade özgürlüğüne yönelik geniş çaplı saldırısının" son adımı olduğunu söyledi. Lakier, İsrail'in eylemlerinin "demokratik değerlere bağlılıkla tutarsız" olduğunu da sözlerine ekledi.
Gazetecileri Koruma Komitesi program direktörü Carlos Martinez de la Serna yaptığı açıklamada İsrail'in bu adımının "İsrail'de çalışan uluslararası medya kuruluşlarını kısıtlamak için son derece endişe verici bir emsal teşkil ettiğini" söyledi. Martinez de la Serna, İsrail hükümetine geri adım atması ve "Al Jazeera ve tüm uluslararası medya kuruluşlarının, özellikle de savaş zamanında, İsrail'de özgürce faaliyet göstermelerine izin vermesi" çağrısında bulundu. Ancak İsrail'in başka bir yöne gidebileceğine dair endişeler de var. Basın Özgürlüğü Vakfı'nın direktörü Seth Stern, "Al Jazeera bir test vakası mı? İsrail, hükümetin hoşuna gitmeyen diğer haber kuruluşlarının da peşine düşecek mi?" diye sordu.
©️ 2024 The New York Times Company