Raymond Zhong / New York Times
Antarktika çevresindeki ısınan denizlere ses dalgaları göndereren bir sualtı robotu, bilim insanlarına kıtanın küresel deniz seviyeleri için büyük önem taşıyan dev buz sahanlıklarının eriyen alt kısımlarına dair ayrıntılı bir görüntü sağladı. Robot tarafından çekilen görüntüler, buz sahanlıklarının nasıl inceldiğine dair ipuçları içeriyor. Görüntülerden bazıları daha önce hiç görülmemiş yüzlerce metre genişliğinde birkaç oluşumu ortaya çıkarıyor. Araştırmayı gerçekleştiren bilim insanları keşfi ‘esrarengiz’ olarak tanımladı. İsveç'teki Göteborg Üniversitesi'nde okyanus bilimci olan Anna Wahlin, verileri ilk kez gördüğünü anlatırken "Bakmadan duramadım. Böyle görünebileceği hakkında hiçbir fikrimiz yoktu” dedi.
Bilim insanlarını ilgilendiren sadece bu özelliklerin baş döndürücü güzelliği değil. Buz sahanlıkları buzulların yüzen kenarlarıdır ve deniz seviyesinin yükselmesinde kritik öneme sahiptirler. Buz sahanlıkları Antarktika'daki buzulların okyanusa daha fazla buz bırakmasını engelliyor. Daha fazla sıcak su alt kısımlarını yıkadıkça, buz sahanlıkları eriyip zayıflayarak buzun denize daha hızlı akmasına neden olur.
Yeni görüntüler, Batı Antarktika açıklarındaki Amundsen Denizi'nde yer alan Dotson Buz Sahanlığı'nın altından geliyor. Dotson, bölgedeki diğer buz sahanlıklarına göre daha istikrarlı. Wahlin ve meslektaşları başlangıçta hızla kütle kaybeden yakındaki Thwaites Buzulu'nun dibini incelemeyi umuyorlardı. Bilim insanları Thwaites'in tamamen çökmesinin küresel deniz seviyesini birkaç yüzyıl boyunca yaklaşık 60 cm artıracağını tahmin ediyor.
Dikkatler Thwaites’te
Wahlin ve ekibi donmuş kıtaya ulaştığında Thwaites'e erişilemiyordu. Önlerinde çok fazla deniz buzu vardı. Wahlin, sonunda Dotson'un altını haritalamanın araştırmacılara ekipmanlarını ve yöntemlerini test etme şansı verdiğini söyledi. Bulguları Science Advances dergisinde yayımlandı. Bundan sonra dikkatlerini Thwaites'e çevirecekler.
Wahlin ve meslektaşları 2022'nin başlarında Dotson'a gittiklerinde, ekiplerinin Ran adlı kilit üyesi 6 metreden daha uzun ve parlak turuncuydu. Bilim insanları Ran'ı bir çim biçme makinesi gibi düzgün sıralar halinde rafın altında ileri geri hareket edecek ve buzu ses dalgalarıyla titreştirerek veri toplayacak şekilde programladılar. Ancak araştırmacılar Ran buzun altındayken onunla konuşamıyorlardı. Ve Ran nereye gittiğini anlamak için GPS kullanamıyordu. Yerleşik hareket sensörlerinin yardımıyla yönünü bulması gerekiyordu.
Wahlin, bilim insanlarının Ran'ı suya her indirişinde yürekleri ağızlara getiren bir gerilim yaşandığını söyledi. Robotun Dotson'ın altında tamamladığı en kısa görevler dört ila beş saat sürdü. En uzunu ise 28 saat. Wahlin, “Hiçbir yaşam belirtisi olmadan sadece bekliyorduk” dedi. Bilim adamlarının bir ay süren keşif gezisinin sonunda Ran 14 denizaltı görevini tamamlamıştı, ancak bunların sadece yarısı tamamen başarılıydı. Geri getirdiği veriler 130 kilometre karelik bir buz alanını kapsıyordu.
Hayal kırıklığı yaratabilirdi
Bir başka gerilim kaynağı: Bilim insanları robotun ne bulacağından bile emin değillerdi. Wahlin, buz sahanlığının dibinin düz çıkabileceğini, bunun da bir hayal kırıklığı olacağını söyledi. Çalışmaya katkıda bulunan İngiliz Antarktika Araştırmaları'ndan okyanus bilimci Peter Davis, yapıların herkesin beklediğinden çok daha karmaşık olduğunu söyleyerek “Gelgitin çekilmesinden sonraki bir sahile benziyor” dedi.
Teoriler var
Wahlin'in olanlarla ilgili iki ana teorisi var. Birincisi, Ran'ın buz sahanlığının ana kayayla buluştuğu, suyun yüzlerce metre altındaki alan olan topraklama bölgesine düştüğü. Diğeri ise meraklı bir fok balığıyla kadersel bir karşılaşma yaşamış olması. Wahlin, bilim insanlarının Dotson'un buzundaki bir çatlakta yaşayan birkaç fok tespit ettiklerini söyledi. Bunlardan biri Ran'ın etrafında dönmeye başlayarak yönünü şaşırmasına neden olmuş olabilir.
Dotson'daki araştırmaya katkıda bulunan New York Üniversitesi'nde matematik ve okyanus bilimleri profesörü olan David Holland, bilim insanlarının Antarktika buzunu daha düzenli olarak izleyen robotlara sahip olmayı umduklarını söyledi. Holland, ancak daha fazla ve daha iyi verilerle bilim insanlarının deniz seviyesindeki yükselmeyi hava durumunu tahmin ettikleri kadar kesin bir şekilde tahmin edebileceklerini söyledi. Holland “Henüz o noktada değiliz. Biz zorlamadıkça bu gerçekleşmeyecek” dedi.
© 2024 The New York Times Company