Michael D. Shear, Hamed Aleaziz, Jazmine Ulloa / New York Times
Eski başkan Donald Trump, yıllardır Amerika'nın güney sınırına doğru ilerleyen suçlu ve tecavüzcülerle dolu kervanlar iddialarıyla göçmenler hakkında korku yaratmaya çalıştı. Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile yaptığı münazarada, Haitili göçmenlerin Amerikalıların ev hayvanlarını öldürüp akşam yemeğinde yediklerine dair doğru olmayan bir komplo teorisini öne sürerek kinini ikiye katladı. Trump'ın siyasi hedefleri her zaman olduğu gibi aynı görünüyor: Öfkeyi körüklemek ve insanlara talihsizlikleri için suçlayacakları birini vermek.
Sorunları gölgelemek için göçmenleri kullandı
Münazara, Trump'ın 2024 başkanlık kampanyasında göçmenlere yönelik saldırılarını nasıl tırmandırdığını ve bu konuyu gümrük tarifeleri ya da ekonomi gibi diğer konuları gölgede bırakmak için nasıl kullandığını ortaya koydu. Trump'ın 'tehlikeli' göçmenlerden ilk kez bahsetmesi, ekonominin geleceğiyle ilgili verdiği ilk cevabın sadece 59. saniyesinde gerçekleşti. Başkan Yardımcısı ise, Başkan Joe Biden tarafından emredilen sert tedbirlerin ardından yasa dışı sınır geçişlerinin önemli ölçüde düşmesine rağmen, bu konuda ileri geri konuşmaya isteksiz görünüyordu. Haziran ayında imzaladığı bir kararname ile diğer kısıtlamaların yanı sıra insanların sığınma talep etme haklarını da sınırlandırdı. Temmuz ayında güney sınırında tutuklananların sayısı 56,000'in biraz üzerindeydi ve bu sayı yaklaşık 250,000 göçmenin geçiş yaptığı Aralık ayındaki rekor rakamlardan bu yana en düşük seviyedeydi.
Harris, tuhaf fikirlerini sergilemesine izin verdi
Harris, Trump'ın Cumhuriyetçileri sınır güvenliğini artıracak iki partili bir göçmenlik yasa tasarısını iptal etmeye çağırdığını belirtti. Ancak Harris, eski başkanın göçmenlerle ilgili görüşlerini herkesin görmesi için sergilemesine izin verdiği bir stratejiyi benimsemiş görünüyor ki bu da Trump'ın tuhaf fikirleri benimsediği yönündeki daha geniş iddiasının bir kanıtı. Tartışmanın moderatörü Trump'a göçmenlerin evcil hayvanları yediği iddiası konusunda meydan okuduğunda, eski başkan ısrarla “Televizyondaki insanlar ‘Köpeğim alındı ve yemek için kullanıldı’ diyor” dedi. (Yerel yetkililer, evcil hayvanların Haiti sakinleri tarafından zarar gördüğüne dair hiçbir kanıt, güvenilir rapor ya da spesifik iddia bulamadı). Sıra kendisine geldiğinde Harris, Trump için “Aşırıya kaçıyorsun” dedi.
Trump'ın göçmenlerle ilgili daha da aşırı iddialara sarılması, bazı açılardan Demokrat Parti'de son birkaç yıldır yaşanan daha geniş çaplı değişime bir yanıt niteliği taşıyor. Demokrat belediye başkanları ve valiler, 2022 ve 2023 yıllarında sınırda yaşanan büyük artışa tepki göstererek, göçmenlerin şehirler üzerindeki etkisinden yüksek sesle şikayet ettiler ve göçmenlik yasalarının daha sıkı bir şekilde uygulanmasını açıkça talep ettiler.
Şikayetler sert kısıtlamaları destekledi
Bu şikayetler Biden ve Harris'in sınırda, Trump'ın başkanlığı sırasında uygulamaya koymaya çalıştığı göçmen karşıtı tedbirlere benzer olanlar da dahil olmak üzere, yeni ve sert kısıtlamaları desteklemelerine yol açtı. Şimdi Trump daha da ileri giderek toplu sınır dışı etme çağrısında bulunuyor ve ABD şehirlerinin uzun zamandır öngördüğü “istilaya” çoktan yenik düştüğünü söylüyor.
Aktivistler tepkili
ABD'deki her iki siyasi parti de sağa kaymış durumda ve pek çok göçmen hakları aktivisti, ülkenin dünya çapında yerinden edilmiş insanların koruyucusu olarak uzun süredir üstlendiği rolü terk ettiğinden şikayet ediyor. Biden ve Harris bu eleştirilere, Meksika sınırı boyunca yerleşik giriş limanlarını atlatarak sınırı belgesiz geçmeye çalışan insanlara karşı baskı uygularken bile ABD'ye göç için yasal fırsatları genişleterek yanıt verdiler. Trump'ın müttefikleri sınır konusundaki sert tutumunun bir kazanma stratejisi olduğunu söylüyor. Trump yönetimi sırasında ABD Sınır Devriyesi ve ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza eski başkanı olan Ron Vitiello, “Bu onun gücüne oynuyor. Seçilirse geçen sefer yaptığı gibi bu sorunu çözeceğini biliyorsunuz" dedi.
Biden yönetimi sırasında iç güvenlik yetkilisi olarak çalışan Amanda Baran, Trump'ın, pek çok kişinin kötü bir şekilde bozulmuş olduğu konusunda hemfikir olduğu göç sistemini düzeltmenin yollarını bulmak yerine siyasi amaçlarla dilini yoğunlaştırdığını söyledi. Baran "Toplu sınır dışılardan bahsederek ve göçmenleri yalanlarla ve ırkçı mecazlarla aşağılayarak korku yaratmayı tercih ediyor" dedi.
Federal, eyalet ve yerel yetkililerin hepsi milyonlarca suçlunun ülkeye girmesine izin verildiği fikrini reddetti. Haitililerin geçici olarak Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşamalarına izin veren program gibi programlar, ülkeye girişlerine onay verilmeden önce ulusal güvenlik ve cezai inceleme gerektiriyor.
Göçmen planının ayrıntılarını vermiyor
Trump, milyonlarca insanı ülkeden çıkarma planlarının ayrıntıları (ne kadara mal olacağı, nasıl işleyeceği ve tam olarak kimleri hedef alacağı) hakkındaki soruları genellikle geçiştirdi ya da görmezden geldi. Münazarada kendisine “Amerikan tarihindeki en büyük sınır dışı operasyonunu” gerçekleştirme vaadi sorulan Trump, herhangi bir ayrıntı vermeyi reddetti. Bunun yerine Harris'e işaret ederek Venezuela'da suç oranının düştüğü yönündeki asılsız iddiasını (Suçluları oradan alıp ABD'ye yerleştirmesi için Harris'e verdiler) tekrarladı. Trump'ın Venezuela'da suç oranının yüzde 67 oranında düştüğü iddiası da dahil olmak üzere hiçbir resmi hükümet bilgisi Trump'ın iddialarını doğrulamıyor; Trump başka zamanlarda suç oranının yüzde 72 oranında düştüğünü söyledi. Bağımsız bir grup olan Venezuela Şiddet Gözlemevi tarafından hazırlanan bir rapora göre, meydana gelmiş olabilecek her türlü düşüş suçluların tasfiyesiyle ilgili değil.
Demokratlar, Cumhuriyetçi milletvekillerinin 2018 ve 2022 ara seçimlerinde benzer reklamlar yayınladıktan sonra kaybetmelerinde olduğu gibi, Trump'ın karanlık dilinin seçmenleri soğutacağına bahse giriyor. Ancak pek çok Cumhuriyetçi bu başkanlık seçimlerinde göçmenliği kazanılacak bir konu olarak görmeye devam ediyor. Trump ve müttefikleri Kongre'de, eyalet meclislerinde ve kampanya reklamlarında güney sınırındaki distopik koşulları tasvir etmeye devam ettiler ve Pittsburgh, Pennsylvania; El Paso, Texas; ve Buffalo, New York'taki kitlesel silahlı saldırılarla bağlantılı olmasına rağmen göçü tanımlamak için “istila” terimini kullanmayı artırdılar.
© 2024 The New York Times Company
