25 Nisan 2024, Perşembe Gazete Oksijen
Haber Giriş: 27.02.2022 10:08 | Son Güncelleme: 27.02.2022 10:40

Paul Krugman: Putin’in en büyük zaafına karşı, Batı’nın kendi yolsuzluklarıyla yüzleşmesi gerekecek

Batı, Rusya’yı dünya ticaret sisteminden çıkarmaya çalışıyor. Rus yatırımların ciddi miktarda kara para trafiği içerisinde olması süreci zorlaştırıyor. Putin’in en büyük zaafına karşı (Kara para aklama) etkili bir eylemde bulunmak için Batı’nın kendi yolsuzluklarıyla yüzleşmesi gerekecek
Paul Krugman: Putin’in en büyük zaafına karşı, Batı’nın kendi yolsuzluklarıyla yüzleşmesi gerekecek

Paul Krugman / The New York Times

ABD ve müttefikleri Vladimir Putin’in Ukrayna işgaline kendi silahlı kuvvetleriyle müdahale etmeyecek. Ukrayna hükümetine daha fazla silah gönderip göndermeyeceğimize veya Rus saldırısının hızla başarıya ulaşması halinde Ukrayna direnişine silah yardımı yapıp yapmayacağımıza dair görüşleri konunun uzmanlarına bırakıyorum. Ancak Putin’in katıksız saldırganlığına Batı’nın cevabı büyük ölçüde mali ve ekonomik yaptırımlardan ibaret olacak. Peki bu yaptırımlar ne kadar etkili olabilir? Batı gereken iradeyi gösterir ve kendi yolsuzluk faaliyetlerini de karşısına almaya cesaret ederse çok etkili olabilir. Klasik ölçütlere bakınca Putin rejimi en azından kısa vadede çok kırılgan görünmüyor.

Sonuçları yıllar sonra görülür hale gelecek

Rusya’nın neticede ağır bir bedel ödeyeceği doğru. Bundan sonra boru hattı anlaşmaları da, düzgün bir doğrudan yabancı yatırım da olmayacak. Neticede otokratik lideri hukukun üstünlüğünü böylesine küçük gören bir ülkeyle kim uzun süreli anlaşmaya girmek ister ki? Ama Putin’in saldırganlığının bu gibi sonuçları ancak yıllar sonra görünür hale gelecek. Üstelik ticaret yaptırımlarının kapsamı da belli bir sınırı aşamayacak gibi görünüyor. Bundan dolayı Rusya ile ABD’den çok daha fazla ticaret yapan Avrupa’yı suçlayabiliriz, hatta suçlamalıyız.

Bedelini kendileri ödeyecekler

Maalesef Avrupalılar Rusya’dan doğalgaz ithalatında fazla kayıtsız davranarak kendilerini Ruslara bağımlı hale getirdi. Şu anda Rus ihracatını tamamen kesmeye kalkarlarsa bunun esas bedelini yüksek fiyat ve artan kıtlık üzerinden kendileri ödeyecek. Yeterince öfkelendirilirlerse yine de yapabilirler: Gelişmiş modern ekonomiler gerektiğinde inanılmaz derecede dirençli olabiliyor.

Ancak muhtemelen Ukrayna’nın işgali bile Avrupalıları bu türden fedakarlıklara ikna etmek için yeterli olmayacak. İtalya’nın Rus elitlerin favori ürünleri olan lüks malların yaptırım paketlerinin dışında bırakılmasını istemesi çok şey anlatıyor ve kötü bir şey.

SWIFT, Rusya'nın gaz tedarikine dur demek

Finansal yaptırımlarla Rusya’nın denizaşırı ülkelerde para kazanma ve taşıma yeteneğini azaltmak çok daha uygulanabilir görünüyor. Bu bağlamda Başkan Joe Biden, geçtiğimiz perşembe günü Rus bankalarına karşı sert önlem planlarını duyurdu. Ancak yaptırımların gerçekten etkili olabilmesi için Rusya’nın Belçika merkezli bankalar arası ödeme sistemi olan SWIFT’in dışında bırakılması gerekiyor. SWIFT’ten ihraç ise pratikte Rusların gaz tedarikine dur demek anlamına gelir; bu da yine Avrupa’nın kendi yarattığı kırılganlığı gündeme getirir.

Finansal silah: Denizaşırı servetlerinin peşine düşmek

Ama dünyadaki ileri demokrasilerin Putin rejimine karşı kullanabilecekleri başka bir güçlü finansal silah var, tabii kullanmak isterlerse: Putin’in etrafında bulunan ve iktidarda kalmasına yardım eden oligarkların dev denizaşırı servetlerinin peşine düşmek. Birçok ülkede oligarklara ait dev yatları, spor kulüplerini ve inanılmaz pahalı evleri herkes duymuştur; Rusların parası İngiltere’de öyle görünür hale geldi ki Londragrad sözcüğü kullanılır oldu. Bunlar münferit hikayelerden ibaret değil.

Dev bir birikim bırakmış olması gerekiyor

Filip Novokmet, Thomas Piketty ve Gabriel Zucman 1990’ların başından bu yana Rusya’nın her yıl muazzam ticaret fazlası verdiğine, bu rakamların denizaşırı varlıklardan oluşan dev bir birikim yaratmış olması gerektiğine işaret ediyor. Ancak resmi istatistikler Rusya’nın yurtdışındaki aktiflerinin pasiflerinden sadece çok az daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu nasıl mümkün olabilir? Tek bir makul açıklaması var: Ruslar büyük meblağları alıp yurtdışına bırakıyor.

"Denizaşırı faaliyetlerinin tarihte benzeri yok"

Rakamlar parmak ısırtıyor. Novokmet ve diğerlerinin tahminine göre, 2015 yılında zengin Rusların yurtdışındaki gizli serveti, Rusya GSYİH’isinin yaklaşık yüzde 85’ine denk geliyordu. Olayın ölçeğini görmek için şöyle düşünün: Bunun ABD için dengi, başkanının yakınındakilerin denizaşırı hesaplarda 20 trilyon dolar saklaması olurdu. Zucman’ın yazarlarından olduğu bir başka makaleye göre Rusya’da tepedeki servetin büyük çoğunluğu denizaşırı hesaplarda tutuluyor. Şu kadarını söyleyeyim, Rus elitlerin denizaşırı faaliyetlerinin tarihte benzeri yok ve burada Batı’nın yararlanabileceği büyük bir zaaf var.

Putin rejimine mali baskı uygulayacak araçlar var

Peki demokratik hükümetler bu varlıkların peşinden gidebilir mi? Evet. Okuduğum kadarıyla, örneğin Amerika’nın Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele yasası gibi yasalar aracılığıyla kanuni zemin, dolayısıyla da teknik yeterlilik zaten mevcut. Hatta İngiltere bu hafta başında Putin’in önde gelen üç kafadarının varlıklarını dondurdu ve daha birçoğuna aynı işlemi uygulayabilir. Yani Rus ekonomisinin aksine Putin rejimine muazzam mali baskı uygulayacak araçlarımız var. Peki irademiz var mı? İşte trilyon rublelik soru da bu zaten.

Rahatsız edici iki gerçek var

Burada rahatsız edici iki gerçek var. Birincisi, gerek iş gerek siyaset dünyasında Rus kleptokratlarla derin finansal ilişkiler içinde bulunan çok sayıda nüfuzlu kişi var. Bu durum özellikle İngiltere için geçerli. İkincisi, Rusların aklamaya çalıştığı kara paranın peşine düşmek için nereden olurlarsa olsunlar kara para aklayan herkese hayatı zindan etmek gerekecek. Her ne kadar Rus plütokratlar bu işin kralı olsalar da yalnız olmadıkları kesin: Bütün dünyadan ultra zenginler paralarını denizaşırı hesaplarda saklıyor.

Bunun anlamı belli: Putin’in en büyük zaafına karşı etkili bir eylemde bulunmak için Batı’nın kendi yolsuzluklarıyla yüzleşmesi ve bunların üstesinden gelmesi gerekiyor. Demokratik dünya böyle bir mücadeleye girişir mi? Birkaç ay içinde göreceğiz.

 © 2022 The New York Times Company