06 Ekim 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 08.07.2024 02:49 | Son Güncelleme: 08.07.2024 10:40

Sol zaferini ilan etti, sağ güç kaybetti: Fransa çıkmaza girdi

Aşırı sağa Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ve genel seçimin ilk turunda zafer kazandıran Fransızlar, iş ülkenin yönetimine gelince bir kez daha "sizi iktidarda istemiyoruz" dedi. Ancak çıkan sonuç ülkede belirsizliği daha da artıracak gibi görünüyor
Sol zaferini ilan etti, sağ güç kaybetti: Fransa çıkmaza girdi

Roger Cohen / The New York Times

Sol, merkez ve sağdan üç ana siyasi grubun Pazar günü yapılan erken genel seçimlerden büyük oy oranlarıyla çıkmasına rağmen mutlak çoğunluğa yaklaşamamasının ardından Fransa, askıda kalan bir parlamento ve derin bir siyasi belirsizlikle karşı karşıya kaldı.

Resmi sonuçlara göre solcu Yeni Halk Cephesi 182 sandalye ile parlamentoda en fazla sandalyeye sahip koalisyon oldu. Macron'un merkezcileri 168 sandalyeye sahip. Marine Le Pen'in aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi ise ilk turda önde gitmesine rağmen 143 sandalyeye sahip. Kimse için çoğunluk yok. 

Merkezcilerin ve solun ikinci tur oylamada Ulusal Birlik Partisi'ne karşı bir "Cumhuriyetçi cephe" oluşturma çabasının dikkate değer ölçüde işe yaradığı açık. Fransa'nın dört bir yanındaki adaylar üçlü yarıştan çekildi ve Le Pen'in partisine karşı birlik çağrısında bulundu. Sol ittifakın karizmatik ama kutuplaştırıcı sesi olan aşırı sol lider Jean-Luc Mélenchon, "Cumhurbaşkanı şimdi Yeni Halk Cephesi'ni yönetime çağırma görevine sahip. Biz hazırız" dedi.

Paris Olimpiyatları için geri sayım

Ancak Paris Olimpiyatları'nın başlamasına üç haftadan az bir süre kala Fransa neredeyse yönetilemez görünüyor. Sol yükselişe geçti, Ulusal Birlik Partisi, Ulusal Meclis'teki daha fazla sandalye kazandı ve Macron'un partisi ve müttefiklerinin Ulusal Meclis'te sahip olduğu 250 sandalyenin yaklaşık üçte birinin azalmasıyla acı bir yenilgiye uğradı.

Belirsizlik

Sonuç olarak, yasama gücünün çoğunun bulunduğu parlamentonun keskin bir şekilde bölünmüş alt meclisinde, Macron'un merkezcilerinin birbirlerinden ve kendisinden nefret eden aşırı sağ ve aşırı sol gruplar arasında sıkışmasıyla, hiçbir hükümet koalisyonu hemen düşünülemez hale geldi. Ulusal Birlik Partisi'ni Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ve geçen ayki yasama oylamasının ilk turunda zafere taşıyan Le Pen'in himayesindeki Jordan Bardella, partinin önemli bir başarı elde ettiğini söylei. Partinin mutlak çoğunluğa ulaşmasını engelleyen anlaşmaları ise "onursuzların ittifakı" olarak nitelendiren Le Pen, Macron'un Fransa'yı "belirsizlik ve istikrarsızlığa" mahkum ettiğini söyledi.

Tahmin edilenden daha az sandalyeye sahip olsa da Ulusal Birlik Partisi, Fransız siyasetinde, aşırı sağın açık ırkçılık ve antisemitizm geçmişinin onu iktidar pozisyonlarına layık görmediği fikri etrafında inşa edilen savaş sonrası siyasi manzarayı silen bir yer edinmiş durumda.

Ancak yeniden markalaşmış haliyle bile partinin temel mesajı, göçmenlerin Fransız ulusal kimliğini yıprattığı ve onları dışarıda tutmak ya da Fransız sosyal güvenlik sisteminden yararlanmalarını önlemek için daha sıkı sınırlar ve daha sıkı düzenlemeler gerektiği yönünde.

Fransızlar 'değişim' dedi

Fransa bu vizyonu reddetti, ancak ezici bir çoğunlukla değişimden yana oy kullandı. Mevcut yönetimin de devam etmesini istemedi. Bu durum, görev süresi dolan ve 2027'de görevi bırakması gereken Macron'un etrafında toplanan iş dünyası yanlısı elitlere sert bir mesaj gönderdi.

Önde gelen bir siyaset bilimci ve yazar olan Alain Duhamel, "Fransa her zamankinden daha fazla bölünmüş durumda" dedi ve şöyle devam etti: "Macron'un parlamentoyu feshederek bu seçime gitmesinin çok kötü bir fikir olduğunu öğrenmiş olduk"

ABD seçimlerinde Biden-Trump cephesi belirsizlik yaratırken Fransa'nın siyasi belirsizliğinin uzaması uluslararası arenayı daha da istikrarsız bir hale getirebilir. Uzun süredir Rusya'ya yakın olan Le Pen, kendisini Ukrayna'nın temkinli bir destekçisi olarak yeniden göstermeye çalıştı, ancak Moskova'nın Ulusal Birlik Partisi'nin artan etkisini memnuniyetle karşılayacağına şüphe yok.

Seçim vaatleri

Yeni Halk Cephesi, Fransa'nın aylık asgari ücretini yükseltecek, yasal emeklilik yaşını 64'ten 60'a indirecek, servet vergisini yeniden getirecek ve enerji ile gaz fiyatlarını donduracak bir yapı üzerinde kampanya yürüttü. İttifak, Ulusal Birlik Partisi'nin vaat ettiği gibi göçü kesmek yerine, iltica sürecini sorun olmaktan çıkaracağını söyledi. Platform, ittifakın Ukrayna'nın Rusya'ya karşı özgürlük mücadelesini desteklediğini söyledi ve Devlet Başkanı Vladimir Putin'e "işlediği suçların hesabını uluslararası adalet önünde vermesi" çağrısında bulundu.

İttifakın ekonomik programının, Fransa'nın balon gibi büyüyen bir bütçe açığıyla karşı karşıya olduğu bir dönemde tam olarak nasıl finanse edileceği ve göçün belki de en hassas konu olduğu bir ülkede göç yanlısı bir politikanın nasıl uygulanacağı belirsiz.

Ilımlı sosyalistler ve aşırı sol arasında keskin bir şekilde bölünmüş olan Yeni Halk Cephesi, ilk tur oylamada gençler arasında ve Paris de dahil olmak üzere büyük şehirlerin çevresindeki Kuzey Afrikalı göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde fazlasıyla başarılı oldu. Mélenchon'un ateşli Filistin yanlısı tutumu sayesinde bu bölgelerde popüler olduğunu gösterdi. Mélenchon, Kasım ayında antisemitizme karşı düzenlenen büyük bir gösteri için "katliamı koşulsuz destekleyenlerin dostları buluşuyor" dedi.

Macron'un kumarı

Hiçbir şey Macron'u erken seçim çağrısı yapmaya zorlamamıştı ama yine de aşırı uçlara karşı birleştirici bir figür olabileceğine dair kumar oynadı. Aslında, görevde olduğu yedi yıl boyunca bunu yapma gücünü çoktan kaybetmişti. Macron 2017'de iktidara geldiğinde sol ve sağı modası geçmiş etiketler olarak ilan etmişti.

Yine de Macron'un merkezci ittifakı son seçimde beklenenden daha başarılı oldu ve Macron mücadeleye devam etti. Macron'un şimdi, düşünmeyeceğine yemin ettiği istifa dışında iki seçeneği var gibi görünüyor. Birincisi, geniş bir koalisyon kurmaya çalışmak. Bu olasılık uzak görünüyor. Macron, Mélenchon'dan hoşlanmadığını gizlemiyor ve bu duygu karşılık buluyor.

Daha az iddialı olan ikinci seçenek ise Macron'un mevcut işleri yürütmek üzere bir tür geçici hükümet kurmaya çalışması. Örneğin Macron, merkez bloktaki partilerin eski başbakanlarından önümüzdeki bir yıl boyunca kısıtlı bir gündemle ilgilenebilecek teknokratlardan ya da önde gelen şahsiyetlerden oluşan bir hükümet önermelerini isteyebilir. Anayasa uyarınca bir sonraki parlamento seçiminden önce en az bir yıl geçmesi gerekiyor.

Macron'un etkisi azalabilir

Ulusal Birlik Partisi'nin zayıflatmak istediği 27 üyeli Avrupa Birliği'nin ateşli bir destekçisi olan Macron'un, daha entegre ordular, savunma sanayileri ve teknolojik araştırmalarla bir "Avrupa gücü" yaratma çabasını sürdüreceğine şüphe yok ancak ülke içindeki zayıflık Macron'un etkisini azaltabilir. Bir zamanlar Putin'le yakınlaşmanın cazibesine kapılan Macron, Ukrayna'nın özgürlük mücadelesinin de açık sözlü bir destekçisi haline geldi. ABD başkanlık seçimlerine sadece dört ay kala, Batı'nın Ukrayna'yı silahlandırmaya ve finanse etmeye devam etme konusundaki istekliliği konusunda şüpheler arttı.

Anayasal kriz kapıda

Kısacası Fransa hem içeride hem de dışarıda büyük bir belirsizlikle karşı karşıya. Öyle görünüyor ki önümüzdeki aylarda bir anayasal kriz yaşanması kaçınılmaz. Pazar günü istifasını sunan merkezci Başbakan Gabriel Attal, "Kararlılığımız ve değerlerimiz sayesinde bu gece hiçbir mutlak çoğunluk aşırı uçlar tarafından kontrol edilemeyecek" diyerek küçük bir zafer ilan ediyordu ama elbette merkezin de böyle bir çoğunluğu yok.

 ©️ 2024 The New York Times Company