Liz Alderman / The New York Times
Avrupalı iş dünyası liderleri aylardır Donald Trump'ın “Önce Amerika” dediği ekonomi politikasını ve iş dünyası dostu vergi ve düzenleme vaatlerini yakından izledi. Şimdi ise bu liderler, ABD başkanlık yemin törenine iki aydan az bir süre kala, Brüksel'deki politika yapıcılara kendi çağrılarıyla hararetli bir lobi faaliyeti yürütüyorlar: Önce Avrupa.
Hiçbir şey Avrupa iş dünyasını, Trump'ın ikinci kez başkanlık koltuğuna oturması ve bu kez küresel ekonomik düzeni, Avrupa'yı daha da geride bırakma tehdidiyle karşı karşıya bırakacak şekilde bozmaya yönelik daha cesur vaatlerde bulunması ihtimali kadar acil bir şekilde harekete geçirmedi.
Avrupa için 'uyanma vakti'
Bu hafta Paris'te düzenlenen bir iş konferansında Fransa, Almanya ve İtalya'dan yüzlerce şirket yöneticisi ve lobi grubu tam da bu konuyu tartışmak üzere bir araya geldi. Trump'ın seçilmesini, Avrupa'nın evini düzene sokması için bir “uyandırma çağrısı” olarak nitelendirdiler.
Stratejilerinin bir parçası da savunma, teknoloji ve yeşil enerji gibi alanlarda Avrupa Birliği genelinde yatırımları arttırmanın yanı sıra düzenlemeleri gevşetmek ve ticaret bloğunu ortak borç ve tek bir sermaye piyasasıyla birbirine bağlamak.
Fransa'nın en büyük ticari grubu olan Medef'in Başkanı Patrick Martin, Medef'in Eyfel Kulesi yakınlarındaki geniş camlı genel merkezinde hınca hınç dolu bir salonda yaptığı konuşmada, “Avrupa'ya şüpheyle yaklaşan yeni bir Amerikan Başkanı iş başına geliyor. Avrupa'nın hazırlanmak için iki ayı var. Ondan sonra bir şok yaşanacak” ifadelerini kullandı.
Euro bölgesinin en büyük ekonomilerinden üst düzey siyasi yetkililer, iş dünyasına endişelerini paylaşmak ve Brüksel'deki politika yapıcılara yapılan çağrıya kulak vermeleri için baskı yapma sözü vermek üzere bir araya geldi.
"Önce Avrupa demeye başlamalıyız"
Fransa Başbakanı Michel Barnier Cuma günü coşkulu bir kalabalığın önünde yaptığı konuşmada “Avrupa'nın uyanışına ihtiyacımız var. Oldukça naif davrandık. Bugün, 'Önce Avrupa' demeye başlamalıyız” sözlerini kaydetti.
Yöneticiler, Trump'ın dönüşünün Avrupa için iyi bir yanı varsa, o da başkanlığının AB'yi sermaye için tek bir pazar yaratarak rekabetçiliğini güçlendirmeye zorlayabileceğidir ki bu, üyelerinin hiçbir zaman üzerinde anlaşamadığı bir değişim.
Konferanstaki yetkililer ve yöneticiler, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) eski başkanı Mario Draghi'nin Avrupa'yı teknoloji ve savunma gibi sektörlerde kamu yatırımlarını yılda yaklaşık 900 milyar dolar arttırmaya çağıran bir raporu etrafında toplandılar.
İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Draghi'nin Avrupa'ya yapay zeka da dahil olmak üzere çeşitli kritik sektörlerde inovasyon için yeni bir avantaj sağlamak için çok önemli olduğunu söylediği bu tür harcamaları finanse etmek için yeni AB tahvilleri çıkarma fikrini ortaya koyma zamanının geldiği konusunda Avrupalı mevkidaşlarının birçoğunun yakın zamanda hemfikir olduğunu söyledi.
Avrupa ekonomisi Trump'ın ikinci döneminde çok daha zayıf halde
Avrupa ekonomisi şu anda, Trump'ın Beyaz Saray'a ilk seçildiği 2016 yılına kıyasla çok daha zayıf bir konumda. Covid-19 salgını vurduğunda ülkeler Avrupa'nın on yıl süren borç krizinden kurtulmaya başlamıştı. Ardından Rusya'nın Ukrayna'yı işgali enerji maliyetlerini artırdı ve bunun etkileri Avrupa'da yüzlerce enerji yoğun şirketin çökmesine yol açtı.
Bu yüksek enerji maliyetleri Avrupalı şirketlerini, kendilerine göre enerji maliyetinin yarısı ila üçte biri arasında olduğu ABD ile rekabette dezavantajlı duruma getirdi.
Konferanstaki yöneticiler ayrıca, şirketlerin pahalı yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmalarını zorunlu kılarak Avrupa'yı 2035 yılına kadar çoğunlukla karbon nötr hale getirmeyi amaçlayan ve Avrupa Yeşil Anlaşması olarak adlandırılan düzenlemelere de dikkat çekti. Bu durum Avrupalı şirketlerin hala daha ucuz fosil yakıtlar kullanan Asya ve Hindistan'daki üreticilerle rekabet etmesini zorlaştırdı.
İtalya'nın başlıca ticaret örgütü Cofindustria'nın başkanı Emanuele Orsini, yüksek enerji maliyetlerinin İtalya'nın seramik endüstrisini çökme riskiyle karşı karşıya bıraktığını söyledi. Orsini, çatı ve yer döşemeleri için İtalyan kiremitleri ve tuğladan zarif seramik vazolara kadar bir dizi başka ürünün üreticilerinin yabancı rakiplerine karşı güç kaybettiğini ve Avrupa'de düzenlemeler hafifletmedikçe toparlanamayacaklarını söyledi.
Draghi'nin raporuna göre AB, 2019'dan bu yana Avrupa'daki işletmeler için 13 bin yeni düzenleme yaparken bu sayı ABD'de sadece 3 bin.
Trump ikinci döneminde Avrupa'ya nasıl yaklaşacak?
Trump'ın gümrük tarifeleri konusunda Avrupa'ya karşı nasıl bir yaklaşım sergileyeceği henüz tam olarak belli değil. Ekonomistler, yöneticiler ve politika yapıcılar Trump'ın ikili ticaret anlaşmalarını destekleme eğiliminde olduğunu ve tek tek Avrupa ülkeleriyle anlaşmalar yapmaya çalışabileceğini belirtiyor.
Tajani, Trump'ın göreve başlamasından sonra yönetimi İtalyan şirketleri için yıpratıcı olabilecek bir ticaret savaşından kaçınmaya ikna etmek umuduyla Washington'a gitmeyi planladığını söyledi. Makinelerden lüks el çantalarına kadar İtalyan ihracatının %10'undan fazlası Amerikalı alıcılara gidiyor. Tajani dinleyicilere “Amerikalılarla ticaret, ticaret, ticaret hakkında konuşmalıyız” dedi.
Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola da aynı şekilde Atlantik ötesi bir ticaret savaşı riskine karşı uyarıda bulundu ve “Daha korumacı olma yönünde bir içgüdü var, ama benim korkum bunun dibe doğru bir yarış olması” dedi.
© 2024 The New York Times Company