05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 29.11.2025 21:35 | Son Güncelleme: 29.11.2025 21:38

Yüzlerce göçmenin gözaltında hayatını kaybettiği ülke

Myanmar’daki darbeden kaçıp Malezya’da kaçak çalışan 32 yaşındaki Ben Za Min, gözaltında enfeksiyon kapan bacak yarası sonrası hayatını kaybetti. Olay, Malezya’daki mülteci ölümlerine ve gözaltı koşullarına yönelik ağır insan hakları suçlamalarını yeniden gündeme taşıdı
Fotoğraf: Amrita Chandradas/New York Times
Fotoğraf: Amrita Chandradas/New York Times
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Zunaira Saieed, Richard C. Paddock / New York Times

Ben Za Min, Myanmar’da yaklaşık beş yıl önce ordunun yönetime el koyduğu sırada genç bir devlet memuru olarak çalışıyordu. Bu darbe, onu evinden 2 bin 100 kilometre uzakta ölüme götüren olaylar zincirini başlattı.

Batıdaki Chin eyaletinde küçük bir kasabada görevini bıraktı ve ülke genelindeki protestolara katıldı. Cunta baskıyı artırıp ülke genelinde şiddet patlak verince, önce Hindistan’a, ardından 2023 yılında Malezya’ya kaçtı. Burada inşaat sektöründe kaçak olarak çalıştı ve mütevazı bir yaşam sürüyordu.

Ancak Malezya’nın, ülkeye yasa dışı giren göçmenlerdeki artış nedeniyle 2025’i “denetim yılı” ilan edip gözaltıları yoğunlaştırmasının ardından hayatı yeniden altüst oldu.

Eylül ayı ortasında göçmenlik görevlileri, Ben Za Min’in kuzey Malezya’daki çalışma alanına baskın düzenledi ve onu yaklaşık onlarca kişiyle birlikte gözaltına aldı.

Üç hafta sonra, sağ alt bacağındaki bir kesik enfeksiyon kaparak sepsise dönüşmesinin ardından, gözaltında tutulduğu sırada hastanede hayatını kaybetti. Nasıl ve ne zaman yaralandığı net değil. Bir kez tedavi için yakındaki hastaneye gönderildi, ardından yeniden hücresine konuldu ve ölümünden hemen önce tekrar hastaneye yatırıldı. 32 yaşındaydı.

Myanmar’da yaşayan ve misillemeden korktuğu için sadece ismiyle anılmak isteyen kız kardeşi Lin, “Geri gönderilmeden önce uygun tıbbi tedavi verilmediğine inanıyorum. Bence onu belgesiz biri olarak görüp saygısızca davrandılar” şeklinde konuştu.

Onun ölümü, resmi verilere göre 2020’den bu yana Malezya’da gözaltında hayatını kaybeden 300’ü aşkın yasal statüsü olmayan göçmenin arasına eklendi. Malezya İçişleri Bakanlığı, Ben Za Min’in ölümü ya da parlamentoya sunulan bu veriler hakkında soruları yanıtlamadı.

Myanmar'daki iç savaş Malezya'ya göçü hızlandırdı

Son on yılda yüz binlerce Myanmar vatandaşı, ülkede beş yıla yakındır süren iç savaşın ortasında etnik temizlikten ve şimdi ülkeyi yöneten acımasız cuntadan kaçmak için Malezya’ya sığındı. Bu sayı, Myanmar yönetiminin geçen yılın başlarında erkekler ve kadınlar için yeniden zorunlu askerliği devreye sokmasının ardından daha da arttı.

Malezya siyasi sığınma hakkı tanımıyor, ancak yasa dışı yollardan gelenlerin Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından mülteci statüsü alması halinde ülkede yaşayıp çalışmalarına izin veriyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşananlara benzer şekilde, Malezya’da yetkililer bu yıl göçmenlerin yoğun olduğu bölgelerde daha fazla baskın düzenledi. Ayrıca yasa dışı giren göçmenleri gönüllü olarak ülkelerine dönmeye ikna etmeye çalıştılar.

İçişleri Bakanı Saifuddin Nasution Ismail, Mayıs ayında, “Bakanlık, ülkedeki yasa dışı yabancıların varlığıyla mücadelede taviz vermeyecek” dedi.

Aktivistler, mülteci statüsü olan bazı kişilerin bile haftalarca gözaltında tutulduğunu söylüyor. Birleşmiş Milletler ajansı, Malezya’da kayıtlı 211 binden fazla mülteci bulunduğunu ve bunların büyük çoğunluğunun Myanmar’dan geldiğini belirtiyor.

Ayda 7 bin göçmen gözaltına alınıyor

İnsan hakları örgütü Fortify Rights’tan Yap Lay Sheng, yetkililerin ayda yaklaşık 7 bin göçmeni gözaltına aldığını, bunun önceki yılların iki katından fazla olduğunu söyledi.

Sheng, “Birçoğu aşırı kalabalık, hijyeni kötü, havalandırması yetersiz, temiz suya, gıdaya ve sağlık hizmetlerine erişimin çok sınırlı olduğu tesislerde uzun süre tutuluyor. Tutuklular hem fiziksel hem de psikolojik ağır işkenceye maruz kalıyor” sözlerini kaydetti.

Gözaltındakilerin büyük bölümü, 2016’da Myanmar ordusunun başlattığı ve ABD ile birçok ülkenin soykırım olarak tanımladığı saldırılardan kaçan Rohingya Müslümanları. O zamandan bu yana 1 milyondan fazla Rohingya, çoğu komşu Bangladeş’e olmak üzere yurt dışına kaçtı.

Myanmar onları vatandaş olarak kabul etmiyor ve vatansız bırakıyor. Aktivistlere göre bazıları yıllardır Malezya’da cezaevi ve gözaltı merkezlerinde tutuluyor.

Malezya’daki önemli bir sivil toplum kuruluşu olan Ulusal İnsan Hakları Derneği’nin Başkanı Ramachelvam Manimuthu, “Mülteci statüsü alması gereken insanları hapse atmak son derece insanlık dışı bir politika. Gözaltı merkezlerinde hastalananlar, orada ölen insanlar var. Yürek parçalayan hikâyeler” ifadelerini kullandı.

İçişleri Bakanlığı’na bağlı Göçmenlik Dairesi, kötü muamele, fiziksel şiddet, tıbbi ihmal veya yetersiz gıda iddialarına yanıt vermedi. Ancak aşırı kalabalık iddialarını reddetti ve 20 gözaltı merkezinin doluluk oranının yaklaşık yüzde 90 olduğunu açıkladı.

Daire, bazı göçmenlerin uzun süre gözaltında kalmasının kendi kontrolleri dışındaki nedenlerden, özellikle geçerli seyahat belgesi bulunmamasından ya da geldikleri ülkenin onları kabul etmemesinden kaynaklandığını söyledi.

İnsan hakları savunucuları ayrıca Malezya’yı, darbeden bu yana binlerce Myanmar sığınmacısını Birleşmiş Milletler’e başvuru yapma fırsatı verilmeden, asker kaçakları da dahil olmak üzere sınır dışı etmekle suçluyor. Ajansa göre Malezya, 2019’dan bu yana BM yetkililerinin gözaltı merkezlerini ziyaret etmesini yasakladı.

Göçmenlik Dairesi ise ajansın başvuru sürecini takip etmesi halinde ziyaretlere izin verildiğini ve geçen yıl iki kez izin çıkartıldığını bildirdi.

Myanmar’daki darbe sırasında Ben Za Min, Matupi kasabasında yaşıyordu. Akrabalarına göre ekonomi çökmeye başlayınca ülkeyi terk etmeye karar verdi. Tayland üzerinden güneye inerek, çoğu zaman araç ve motosikletle, sınırları ise yürüyerek geçerek Malezya’ya ulaştı.

Kuala Lumpur’da, okulları, kiliseleri ve ihtiyaç sahipleri için mutfağı olan bir topluluk kurmuş çok sayıda etnik Chin göçmeninden biriydi. Ben Za Min ekskavatör operatörü olarak çalışıyordu.

4 Eylül’de yakalandığında mülteci başvurusu hâlâ değerlendirme aşamasındaydı ve Pengkalan Chepa Cezaevi’ne gönderildi. Kız kardeşi Lin ve kuzeni Liankul Sang’a göre 50’den fazla kişinin kaldığı tıklım tıklım bir hücreye konuldu.

Gözaltına alındıktan sonra Lin’i aradığında bacağındaki kesikten hiç bahsetmedi. Bu da yaranın ya çok küçük olduğunu ya da gözaltında sonradan oluştuğunu düşündürüyor.

Aileye verilen otopsi fotoğrafında, sağ alt bacağında üç ya da dört dikiş olduğu görülüyordu.

Tutuklanmasından iki haftadan fazla süre sonra tedavi için hastaneye gönderildi ve ardından yeniden hücresine geri konuldu.

Üç gün sonra, 25 Eylül akşamı tekrar hastaneye kaldırıldı ve gece yarısından kısa süre sonra hayatını kaybetti. Ölüm belgesine ölüm nedeni “septik şok” olarak yazıldı.

© 2025 The New York Times Company