Anti kahraman bir süper kahraman dizisi

İlk defa regl olmak her çocuk için yeterince zorlu bir deneyimdir. Şimdi bir de ilk kez regl olduğunuzda kanınızın bir silaha dönüştüğünü ve anne babanızı öldürdüğünüzü düşünün. Ne yapardınız? Kahramanımız Marie Moreau (Jaz Sinclair), önce bir yetimhaneye gönderiliyor, oradan da kendisi gibi süper güçleri olan çocukların gittiği Godolkin Üniversitesi’ne. Marie’nin amacı suçla savaşan bir süper kahraman olmak ve kendini olan bitene şahit olan küçük kız kardeşine affettirmek. Marie, Godolkin, veya kısa ismiyle GOD U’da (Tanrı Üniversitesi) kendine benzer öğrencilerle tanışıyor: Kustuğu zaman küçülen, yemek yediğinde tekrar insan boyutuna gelen Emma (Lizze Broadway), tek bir dokunuşuyla karşısındakine istediğini yaptırabilen Cate (Maddie Phillips), istediği zaman kadın, istediği zaman erkek olabilen Jordan (Derek Luh ve London Thor) ve okulun bir numarası, kendini ateşe verebilen Altın Çocuk Luke (Patrick Schwarzenegger).

Tüm bu süper çocuklar veya dizideki adlarıyla V Kuşağı’nı bugüne kadar filmlerde ve ekranda gördüğümüz süper kahramanlardan ayıran bir özellikleri var: Onların süper güçleri Allah vergisi değil. Vought isminde kötücül bir holdingin ürettiği V iksirini içtikleri için bu haldeler. “İksiri nerden bulmuşlar?” derseniz, büyüyünce ünlü ve zengin olmaları ümidiyle aileleri içirmiş. Gen V’de bazı çocukların suçla savaşan Superman veya Örümcek Adam vari süper starlara, o kadar yetenekli olmayanlarının da sosyal medya fenomeni veya dizi oyuncularına dönüştüğü bir evrendeyiz. Süper kahramanlar idealize varlıklar değil, aksine her türlü yozluk ve pisliğe bulaşmış, dünyanın iyiliğinden ziyade kendi markalarının selametini düşünen ünlüler. Biz de bu bilgiye vakıfız, çünkü Gen Z, dördüncü sezonuna girmek üzere olan ve şimdiden kült mertebesine erişen ‘süper kahraman’ dizisi The Boys evreninden doğan bir gençlik dizisi.