Ebru D. Dedeoğlu
Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında doğup Cumhuriyet’in ilk idealleriyle büyüyen Azra Erhat, kendisini Türkiye’nin kültürel mirasını koruma ve yaşatma çabasına adamış bir hümanist, tam anlamıyla “Rönesans insanı” olarak anılır. Akademisyen, çevirmen, yazar ve gazeteci kimlikleriyle topluma dokunan Erhat, aynı zamanda Mavi Anadoluculuk hareketinin öncülerinden ve “en sadık mavi yolcularından biri”dir.
Liz Behmoaras’ın Kırmızı Kedi Yayınları’ndan çıkan Küçük Dev Kadın Azra adlı biyografisi, Erhat’ın Selanik’ten İstanbul’a, Cumhuriyet değerlerine olan bağlılığından Halikarnas Balıkçısı’yla yaşadığı derin aşka uzanan cesur yaşamını ele alıyor. Behmoaras, “Erhat’ın hapiste geçirdiği günleri ve gazeteciliğe dönme azmini hayranlıkla kaleme aldım; zorluklara karşı gösterdiği direnci görmek beni etkiledi” diyerek, Erhat’a duyduğu saygıyı dile getiriyor. Kitap ayrıca, Erhat’ın Mavi Anadoluculuk hareketi ile Batı ve Anadolu kültürlerini sentezleyerek Türkiye’nin modern hümanizmasına katkılarını da inceliyor.