Bir aileyi çökerten ‘mutlak güç’

İlgili bir anne babanın kızı Maya küçük erkek kardeşiyle birlikte huzurla büyüyen bir çocukken bir gün ansızın ortaya çıkan bir hastalık her şeyi tepetaklak etmiş. Maya Kowalski 6-7 yaşlarında yakalandığı bu gizemli hastalık yüzünden çok acı çekmeye başlamış. Bacakları içe doğru kıvrılan, derisi aşırı hassaslaşan, yürüyemeyen ve çok ağrılar çeken bu güzel kız çocuğunu doktor doktor taşımış ebeveynleri. Zaten bir sağlık görevlisi olan annesi Beata bu üzücü süreci telefonuyla belgelemiş. Ama asıl sonrasında daha da üzücü olaylar yaşanıyor.

Bir doktorun tavsiyesiyle Amerikan hastanelerinin yan etkileri yüzünden fazla doz kullanılmasına kolay karar verilmeyen ketamin tedavisini bir Meksika hastanesinde uygulamak için risk alıyor aile. Sonrasında Maya yavaş yavaş iyileşiyor. Ancak tam her şey normale dönmüşken Maya tekrar fenalaşıyor. Çaresiz anne-baba kızlarını hemen Johns Hopkins Hastanesi’ne götürüyorlar. Aile tedavi beklerken ‘Tıbbi Çocuk İstismarı’ suçlamasıyla karşı karşıya kalıyor.

Devlet olağanüstü yetki verdiği bir memuru aracılığıyla duruma el koymuştur ve aileyi çocuklarını ilaç yüklemesi yoluyla istismar etmekle suçlamaktadır. Maya’nın acı dolu günlerine trajik bir kayıp eklenecek bir süreç daha ekleniyor.

Pandemi zamanı yaşanan mahkeme süreci boyunca geriye dönüşlerle anlatılan bu çarpıcı mesele, kaş yapayım derken göz çıkarmak konusunda örnek bir vaka. Bazı durumlarda çocukları kötü ebeveynlerden korumak elbette doğru bir sosyal devlet refleksi ama bunu kimin nasıl belirlediği çok önemli. Adalet mekanizmasının bazen empati yoksunluğu göstermesi de yalnız bizde yaşanan bir durum değil. Kowalski ailesi sadece şiddetli bir hastalıkla mücadele etmiyor, ödedikleri ağır bedelin hesabını sormaya çalışıyorlar. Bir istismar şüphesi başka bir istismarı doğurmuştur çünkü.

Bazen öfkelenerek, bazen üzülerek ama çoğunlukla ‘olaylar nasıl bu hale gelebilir’ şaşkınlığıyla izlediğimiz çarpıcı ve sarsıcı bir belgesel Maya’ya İyi Bakın...