Yeni çıkan diziler ve izlenmesi gereken en iyi filmler hangileri? IMDb puanı yüksek filmler, ters köşe senaryolarıyla şaşırtan diziler ve ödül sezonuna damga vuran yapımlarla dolu bir izleme listesiyle karşınızdayız!
Oksijen Dijital Platformlar Editörü Elçin Yahşi; her hafta Netflix, Disney+, Amazon Prime Video ve BluTV gibi popüler platformlarda öne çıkan yapımları, gerçek olaylardan uyarlanan filmleri ve hafta sonu bir solukta izleyebileceğiniz dizileri derliyor ve 'Ne İzleyelim?' bülteniyle her cumartesi sabah 09.00'da mail olarak okurlarımıza iletiyor. Eğer "Bugün ne izlesem?" diye düşünüyorsanız, Temmuz 2025’in en çok konuşulan dizileri ve en iyi yeni çıkan filmleri bu listede!
Elçin Yahşi'nin Ne İzleyelim? bülteni her cumartesi saat 09.00'da posta kutunuzda olsun istiyorsanız bu adresten ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
23-30 Ağustos 2025
Netflix’te ihtiyarlara da yer var
Richard Osman, Birleşik Krallık’ta ekranın en tanınmış yüzlerinden biri olarak geçirdiği uzun yıllardan sonra romancılığa girişti; kendisi artık kitapları satış rekorları kıran bir polisiye yazarı.
Amatör dedektiflik yapmaya heveslenip gerçek olayları açığa çıkaran dört ‘emekli’ arkadaşın maceralarını anlatan The Thursday Murder Club serisinin altıncı kitabı eylül ayında yayımlanacak.
Serinin ilk üç kitabı bizde de var. 2020’de yayımlanan ilk kitap, bu perşembe Netflix’e uyarlanmış bir film olarak platformda yerini alacak: Perşembe Cinayet Kulübü.
Bir emekliler sitesinde yaşayan dört esas arkadaşı canlandıran Helen Mirren, Celia Imrie, Ben Kingsley ve Pierce Brosnan’a aralarında Jonathan Pryce, David Tennant, Richard E. Grant gibi isimler olan çok kuvvetli bir oyuncu kadrosu eşlik ediyor.
Belli ki herkesi memnun edebilecek, seyir zevki yüksek bir yapım bekliyor bizi.
Richard Osman’a kitap yazma konusunda ilham veren, annesinin hepsi emeklilerden oluşan arkadaş grubu olmuş.
Yazar, annesinin arkadaşlarını Netflix etkinliği TUDUM’da “Bu insanlar, bu insanlar” diyerek övmüştü hep. ‘Bu insanlar’ olağanüstü hayatlar yaşamışlar, bilgeler ve gençlik odaklı toplumda görmezden geliniyorlar. O halde dikkatleri üzerlerine çekmeden cinayetleri aydınlatmak için onlardan uygun kim olabilir?
Demek herkes aynı fikirde ki ‘bu insanlar’ altı kitaptır çalışıp duruyor.
Bu da demektir ki film serisi de ilkinin gösterdiği başarıya göre kitap serisine paralel olarak uzayıp gidebilir.
Tıpkı yine Netflix’teki Knives Out serisi gibi.
Eski dizilerin büyüsünden neden kurtulamıyoruz?
İlke Gürsoy, Oksijen TV’de iletişim akademisyeni Orhan Şener Deliormanlı’ya eski dizilerin büyüsünden neden kurtulamadığımızı sormuş.
Neden hâlâ Aşk-ı Memnu, Avrupa Yakası, Kurtlar Vadisi, Süper Baba gibi eski dizileri tekrar tekrar izliyoruz? Dijital platformlar izleme alışkanlıklarımızı nasıl etkiledi? Neden nostaljiye ihtiyacımız var? Hepsi konuşuluyor.
Sohbetin tamamlayıcısı olarak ben de bir video önereyim: Sar Başa. İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin Communication Lab dersi kapsamında bitirme projesi olarak çektikleri belgesel bu.
“Z Kuşağı için eski diziler sadece nostaljik bir şey değil; aynı zamanda yeni bir izleme biçimi. Gençler artık televizyonu ekran karşısında değil, kulaklıkları aracılığıyla, arka planda ve hayatlarının akışında deneyimliyorlar.”
Gençleri temsilen dört izleyici (Nehir Selin, Aslı, Gökay) sektörü temsilen de Ece Yörenç, Burak Kanbir, Yamaç Okur, Aydın Erdem görüşlerini paylaşmış.
Bu gençleri izledikten sonra, ekranda hiç yaz dizisi olmayan bu yaz Yaprak Dökümü izleyicileri arasında sosyal medyada kıran kırana cereyan eden ‘Neclacılar vs. Leylacılar’ kavgası daha anlaşılır oldu.
Netflix’ten burçlara göre film ve dizi önerileri
Bu hafta içinde haberi okuyunca önce şaka sandım ama nisan ayında olmadığımıza göre, bir çok güvenilir haber kaynağında da yer aldığına göre şaka değil.
Tabii ki Netflix tek tek doğum tarihlerimizi öğrenip kişisel olarak önermeyecek ama hepimiz her burca önerilenleri görebileceğiz.
Başak burcuna geçiş yapacağımız bu hafta sonu başlıyormuş öneriler. Your Zodiac Watchlist.
Asıl amaç platformu hallaç pamuğu gibi dağıtıp, hafızanın ya da platformun derinliklerinde unutulmuşları gün yüzüne çıkarmak tabii. Tıpkı yeni arayüzün yaptığı gibi.
Bu arada, haberi okuduktan hemen sonra da Prof. Acar Baltaş’ın astroloji ile ilgili şu açıklamaları çıktı karşıma. Bir bakın buna da.
Yaktın bizi fantezi futbol! Netflix’te
“Fantezi Futbol'da ne kadar ileri gidersiniz? Keskin bir zekâya sahip, alaycı bir yargıç, otuzlu yaşlardaki özgür ruhlu senarist Simone'yi, Gianni'nin gizemli bir biçimde ortadan kaybolması vakasında zanlı olarak sorgularken böyle bir soruyla karşılaşır.
Gianni zanlının sadece en iyi arkadaşı değil aynı zamanda Fantezi Futbol Ligi 'Mai una gioia'nın da şampiyonudur.
Bu, yıllardır arkadaş olan kişilerden kurulu saçma bir gruptur. Fakat Gianni, ligin her şeyi belirleyecek son günü olan düğün gününde ortadan kaybolur. Daha da tuhafı oyuncu listesini de teslim etmemiştir.
Gruba en son katılan üye Andrea da dâhil olmak üzere bu çılgın kadronun tamamının sorguya alındığı sürreal bir soruşturma başlar.
Andrea'nın birden fazla sır sakladığından şüphe edilmektedir. Grup sohbetinde tam bir kaos hüküm sürer: Hakaretler, suçlamalar, suçlayıcı fotoğraflar ve çok sayıda ölüm tehdidi gırla gider.
Birinin Gianni'ye gerçekten zarar vermiş olması mümkün müdür? Çünkü bazen Fantezi Futbol sadece bir oyun değildir. Bazen bir ölüm kalım meselesi, bonus puanlar ve intikamdır. İtalya yapımı komedi filmi Fantasy Football Ruined our Lives, 27 Ağustos Perşembe gününden itibaren Netflix’te olacak."
Ve haftanın yenileri
Harun Kubat’ın bu haftaki derlemesi şöyle:
TRT 2 filmleri
Lara (2019)
60. doğum gününü kutlayacak Lara'nın, özel gününün piyanist oğlunun kariyeri için önemli olan konseriyle denk gelmesi üzerine kendini kıskançlık, sinir ve gururla karışmış bir halde bulması anlatılıyor. Jan Ole Gerster (Islands, A Coffee in Berlin) yönetmenliğinde Almanya yapımı film. (Cumartesi, 21.30)
Reality (2023)
Başrolünü şu sıralar gündemden düşmeyen Sydney Sweeney'in (Euphoria, Anyone But You) üstlendiği, ABD yapımı gerilim filmi; 2016 ABD seçimlerine Rus müdahalesiyle ilgili gizli bir belgeyi sızdırdığı düşünülen muhbir Reality Winner'in tutuklanma ve sorgulanma sürecini ekrana taşıyor. (Pazar, 21.30)
Malcolm X (1992)
En önemli insan hakları savunucularından, Afro-Amerikan lider Malcolm X'in biyografik destanı, Oscar ödüllü Denzel Washington'ın etkileyici performansı ile hayat buluyor. Do the Right Thing, BlacKkKlansman, 25th Hour filmleriyle tanınan, Oscar ödüllü Spike Lee'nin unutulmaz filmi. (Pazartesi, 21.30)
3000 Nights (2015)
Genç ve yeni evlenmiş Filistinli bir kadın, tutuklanıp bir İsrail hapishanesine gönderilir ve orada bir çocuk dünyaya getirir. Parmaklıklar ardında hayatta kalmak ve çocuğunu büyütmek için zorlu bir mücadele verir. (Perşembe, 21.30)
MUBI’nin yenileri
Hot Milk (2025)
Emma Mackey (Sex Education), Fiona Shaw (Killing Eve) ve Vicky Krieps'in (Phantom Thread, Corsage) başrollerini paylaştığı, Deborah Levy'nin kitabından uyarlanan film, tekerlekli sandalyede yaşayan ve gizemli hastalığı olan Rose ile kendini keşfetme fırsatı elde eden kızı Sofia'nın, İspanya'daki bir hastane için çıktıkları yolculuğun ardından yaşadıklarını anlatıyor.
Avarya (2018)
Yaşanabilir yeni gezegen bulma umuduyla uzay gemisine binen bir insan, gözetmen robotun gezegenleri uygun bulmaması yüzünden kendi gemisinde mahsur kalır. Gökalp Gönen'in, İstanbul Film Festivali'nde En İyi Kısa Film Ödülü'nü kazanan bilimkurgu animasyonu.
The Wind Will Carry Us (1999)
Taste of Cherry, Close-Up, Where Is the Friend’s House? ve daha birçok filmiyle tanınan, İran sinemasının usta yönetmeni Abbas Kiyarüstemi, bu filminde; ölmekte olan akrabasının son günlerine eşlik etmek için bir Kürt köyüne gelen mühendis Behzat'ın, zamanla köyün yerlileriyle yakınlaşmasını ve hayata bakış açısının değişmesini konu ediniyor.
Yazın Sonu (2022)
İlk yaz aşkını yaşamaya çalışırken hem ailesinin baskısıyla karşılaşan hem de bir kuzeninin tatile dahil olması üzerine planları bozulan 17 yaşındaki Ada'nın merkezinde olduğu, Sis Gürdal'ın Fransa-Türkiye ortak yapımı kısa filmi.
The Balconettes (2024)
Marsilya’da yaşanan sıcaklar yüzünden kaldıkları dairede kendilerini korkunç olayların ortasında bulan üç kadının hikâyesi. Oyuncu Noémie Merlant (Portrait of a Lady on Fire, Emmanuelle), Cannes'da prömiyerini yapan Fransa yapımı filmin yönetmeni, senaristi ve oyuncularından.
Bunlar da var
The Garfield Movie (2024)
Yılların eskitemediği, tembel ve lazanya düşkünü kedi Garfield'ın yepyeni maceralarına hazır mısınız? Chris Pratt (Guardians of the Galaxy) tarafından seslendirilen Garfield, sokak kedisi babası ve köpek arkadaşı Odie, riskli bir soygunun içerisinde bulacaktır kendilerini. 24 Ağustos’tan itibaren izlenebilir. (Prime Video)
Kensuke’s Kingdom (2023)
Seslendirme kadrosunda Sally Hawkins (Bring Her Back, The Shape of Water) ve Oscar ödüllü Cillian Murphy'nin (Oppenheimer, 28 Days Later) yer aldığı animasyon, gemi kazası sonrası ıssız bir adada hayatta kalma mücadelesi veren genç Michael’ın hikâyesini anlatıyor. (TOD)
Apartment 7A (2024)
Korku klasiği Rosemary’s Baby'nin dünyasına gidiyoruz fakat apartmanın önceki dönemine. Zorlu sakatlık yaşayan genç bir dansçının mücadelesine eşlik ederek hem de. Bu senenin korku favorisi Weapons'ın başrollerinden Emmy ödüllü Julia Garner, burada da güçlü bir performansla karşımıza çıkıyor. (TOD)
It's Always Sunny in Philadelphia (2005)
Bencil, ahlaksız, çıkarcı beş yakın arkadaşın, bir İrlanda barındaki maceralarını anlatan, absürt komedinin öncülerinden sevilen dizi 17. sezonuyla ekranlara dönüyor. Sekiz bölümüyle yayında.(Disney+)
The Outrun (2024)
Rehabilitasyondan yeni çıkan Rona, Londra'da 10 yıl süren kaotik hayatının ardından vahşi ve güzel Orkney Adaları'na döner. İyileşmenin son travmaları onu orada bekler. Nora Fingscheidt (The Unforgivable, System Crasher) yönetmenliğindeki, Birleşik Krallık-Almanya yapımı filmin başrolü Saoirse Ronan (Lady Bird, Little Women). (Salı yayında olacak)
16-22 Ağustos 2025
2025’in En İyi Yabancı Film Oscarını alan I’m Still Here
Bu sene 97. Akademi Ödülleri’nde En İyi Uluslararası Film dalının kazananı olan, Brezilya yapımı I’m Still Here, sonunda izleyicisiyle ekranlarda buluşmaya hazır.
Central Station filmiyle hazıfalara kazınan Walter Salles, yeniden yönetmen koltuğunda. Başrolde ise buradaki güçlü performansıyla Oscar’a da aday olan Fernanda Torres var.
Film geçmişin kapısını aralıyor ve 1971’de Brezilya’da şiddeti günden güne artan askeri diktatörlüğün ortasında hayatı altüst olan bir aileyi ele alıyor.
Beş çocuk annesi Eunice Paiva’nın, kocasının ani hapse atılışı ve gördüğü devlet şiddetinin ardından hayatını yeniden kurması gerekir. Fakat acının, özlemin, belirsizliğin ve bitmek bilmeyen bir baskının eşiğinde hayata yeniden tutunmak, hiç beklenmediği kadar zordur. Hele ömür boyu süren bir adalet arayışındaysanız.
Başrol oyuncusu Fernanda Torres’in yaşlılığını, daha önce Central Station filmiyle Oscar adayı olan annesi Fernanda Montenegro canlandırıyor. Apple Tv’den (29.99 liraya) kiralanabilir.
Bu hafta sonu sinemaya gitmek isterseniz: Weapons
Yılın en beğenilen filmlerinden biri bir korku filmi: Weapons. Ve yetişkinlerin de burun kıvırmayacağı bir film üstelik. Sinema yazarımız Burak Göral, bülten için yazdı:
“Silahlar’ın (Weapons) ve ona dünyanın her yerinde gösterilen ilginin bize söylediği en önemli şey şu: Hikâye anlatma sanatındaki farklı bir yaklaşım ya da ‘ustalık’ düz bir çizgide anlattığınızda çok da etkilemeyecek bir hikâyenin gücüne çok daha fazla güç katıyor. Korku sineması bunca yıldır benzer yerlerde aynı hikâyeleri anlatıp durmasına rağmen farklı anlatım modelleri ve sahne buluşlarıyla her zaman seyirci ilgisini yakalayabilmiş, hâlâ heyecan uyandıran ender türlerden biri. Ayrıca modern insanın korku ve endişeleri de zaman geçtikçe dinmiyor, aksine daha çok artıyor. Bu yüzden bir anda gecenin bir vakti özgürlüğe doğru koşarcasına evlerini terk eden 17 çocuğun akıbetini merak ve endişeyle izlerken gizem çözülmeye başladıkça hikâye tanıdık bir yere doğru gitse de yönetmen bunu çok akıcı bir sinematografi, renkli ve heyecanlı bir senaryo tekniğiyle hissettirmemeyi başarıyor.
Adeta Fareli Köyün Kavalcısı masalından yola çıkarak ‘Rashomon etkisi’ni de içine yedirerek anlattığı modern cadı hikâyesinde yönetmen Zach Cregger, olay örgüsünü farklı karakterlerin bakış açılarıyla yürütürken kritik yerleri sonraya saklayıp, eksilterek ilerliyor ve bunu yaparken de seyircinin ilgisini hep sıcak tutmayı başarıyor.
Dram, korku ve komedi karışımını da kıvamında tutturan bir senaryoya sahip Silahlar. Bu dinamik akış finaldeki bazı küçük ‘yuvarlayışlar’ı da hoş görmemize yol açmakta. Josh Brolin, Julia Garner, Alden Ehrenreich ve bir dönem Hollywood yapımlarında sıkça izlediğimiz Amy Madigan’ın etkili performanslarının da katkısıyla sinema salonunda gerçekten heyecan içinde seyredilesi bir film.”
‘Amerikan rüyası’ kabusa dönüşmeden önce: Back to the Frontier
Bir dizi önerisi de yine sinema yazarımız Muammer Brav’dan: Back to the Frontier.
Üç aileyi almışlar, ABD’nin 1800’lerine, insanların ıssızlıkta bir parça toprağın etrafını çevirip Amerikan rüyasına ulaşmaya çalıştığı yıllara ‘götürmüşler.’ Bu aileler elektriksiz, susuz, telefonsuz, çocuklar ipadsiz, play stationsız nasıl yaşayacaklar, daha da önemlisi nasıl barınacaklar karınlarını doyuracaklar vs. Kameramanları unutursak ıssızlıkta bir başına olan ailelerin debelenmesini izlemek zevkli gerçekten de. Bakalım o küçücük yerde ne zaman birbirlerine girecekler.
The Gilded Age’den tarihi rekor
Final bölümü bizde geçtiğimiz pazartesi yayınlanan ve tüm dünyada 5 milyondan fazla izlenen The Gilded Age, haziran ayında yayınlanan ilk bölümden son bölüme gelene kadar izleyici sayısını yüzde 88 oranında artırmış.
Son sezon sosyal medyada o kadar çok yer buldu ki, hiç izlemeyenler de diziyi keşfediyor, ilk sezondan başlıyor izlemeye. O 5 milyon daha da artacak gibi görünüyor yani.
MUBI’den protestolarla ilgili cevap var
Harun Kubat’ın bu hafta için derlediklerine geçmeden önce, geçen hafta sözünü ettiğimiz protestolarla ilgili MUBI kurucusu Efe Çakarel’den gelen açıklamayı şöyle koyalım:
“Topluluğumuza,
Son birkaç haftadır zaman ayırıp bana ulaşan herkese teşekkür etmek istiyorum. Sözleriniz, sorularınız ve endişeleriniz dinlendi ve ciddiye alındı.
Bu haftaları, ekibimiz, film yapımcılarımız ve dünya çapındaki ortaklarımızla konuşarak, derin düşüncelere dalarak geçirdim. Bizi her zaman yönlendiren değerleri korurken, duyarlı ve kararlı adımlar atmanın yollarını araştırdık.
Gazze'de yaşananlar inanılmaz derecede trajik ve yıkıcı. Binlerce çocuk da dahil olmak üzere sivillerin hayatını kaybetmesi, evlerin, hastanelerin ve kültürel kurumların yıkılması ve tüm bir nüfusun hayatta kalma ve gelişme imkânının kasıtlı olarak hedef alınması vicdansızlıktır. Masum sivillere zarar veren tüm eylemleri kınıyor ve tüm insanların barış ve güvenlik içinde yaşama hakkını bir kez daha vurguluyoruz. Filistin halkının yaşadığı muazzam acılar, yerinden edilmeler ve açlık, sona ermesi gereken bir insani felakettir. Her türlü savaşa ve zulme kararlılıkla karşı çıkıyor ve tüm insanların onurunu ve özgürlüğünü destekliyoruz.
Ayrıca Sequoia Capital ve Shaun Maguire ile olan ilişkimizi de açıklığa kavuşturmak istiyorum. Sequoia'nın yatırımının ardından, bazıları Gazze'de meydana gelen olaylara ortak olduğumuzu öne sürdü. Bu suçlamalar, bireysel ve şirketsel olarak benimsediğimiz değerlerle temelden çelişmektedir. MUBI'nin elde ettiği kâr, Sequoia portföyündeki diğer hiçbir şirkete fon sağlamaz. Getirilerimiz, Sequoia'nın sınırlı ortaklarına (üniversiteler, vakıflar ve emeklilik fonları gibi kurumlara) gider; Kela gibi Sequoia destekli diğer işletmelere değil. Çalışmalarımızın savaşı finanse etmekle bağlantılı olduğu yönündeki her türlü iddia tamamen asılsızdır.
Bu tartışmanın merkezindeki Sequoia ortağı Shaun Maguire, MUBI'ye yatırım yapan hiçbir fonun ortağı değildir. Şirketimizle operasyonel, stratejik veya herhangi bir şekilde hiçbir bağlantısı yoktur. Yönetim kurulumuzda yer almaz, ekibimizle hiçbir ilişkisi yoktur ve Sequoia ile ortaklığımızda hiçbir rolü olmamıştır. Shaun'un görüşlerini ne destekliyoruz ne de onaylıyoruz ve kendisinin Sequoia'ya yaptığı açıklamalarla ilgili güçlü endişelerimizi dile getirdik.
Son olarak, azınlık yatırımcısı olarak Sequoia'nın MUBI'ye katılımı asgari düzeydedir. Kurucu ve CEO olarak, en büyük hissedar olmaya devam ediyorum ve tüm ticari ve küratörlük kararları üzerinde tam kontrole sahibim. Sequoia'nın programlama, editoryal veya finansal kararlarımız üzerinde herhangi bir gözetim veya yetkisi bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, çalışmalarımızı nasıl finanse ettiğimizin önemli olduğunun farkındayız ve gelecekteki finansman sürecimiz konusunda netlik sağlamak için yürüttüğümüz girişimleri paylaşıyoruz. Gelecekteki finansman ortakları için net kriterler belirleyecek, yatırımcı çıkarlarını editoryal ve sipariş kararlarından ayıran güvenceler oluşturacak ve ortaya çıkabilecek endişeleri gözden geçirip gidermek için bir süreç özetleyecek bir Etik Finansman ve Yatırım Politikası hazırlıyoruz. Politika, 15 Ağustos 2025 tarihinde kamuoyunun görüşüne sunulmak üzere yayınlanacak ve film yapımcılarından, sanatçılardan, izleyicilerden, festivallerden, sivil toplum kuruluşlarından ve MUBI'nin misyonunu önemseyen herkesten geri bildirim almaya davet edilecektir. Tüm başvuruları inceleyecek ve nihai politikayı 15 Ekim 2025 tarihinde yayınlayacağız.
Ayrıca, 15 Eylül 2025 tarihine kadar kurulması planlanan bağımsız bir Sanatçı Danışma Kurulu oluşturuyoruz. Bu grup, farklı bölgelerden film yapımcıları, sanatçılar ve kültürel seslerin yanı sıra bir insan hakları durum tespiti uzmanından oluşacak. Bu kurul, Etik Finansman ve Yatırım Politikası konusunda tavsiyelerde bulunacak, nihai politikayı onaylayacak ve MUBI'nin değerleri ve sorumluluklarıyla ilgili konularda bağımsız rehberlik sağlamaya devam edecek.
Ayrıca, özel bir Risk Altındaki Sanatçılar Fonu aracılığıyla risk altındaki sanatçılara desteğimizi genişletiyoruz. Önümüzdeki üç yıl boyunca, Filistinli film yapımcıları da dahil olmak üzere çatışma, yerinden edilme veya sansür altında çalışan film yapımcılarına odaklanan bağımsız bir panel tarafından bağımsız olarak yönetilen komisyonları, misafir sanatçı programlarını ve restorasyon projelerini finanse edeceğiz. Ayrıntılı bilgi 30 Ekim 2025 tarihine kadar paylaşılacaktır.
Topluluğumuzdaki bazı kişilerin daha ileri gitmemizi isteyeceğini, bazılarının ise çok ileri gittiğimizi düşünebileceğini biliyoruz. Sorumluluğumuz, film yapımcıları ve izleyicilerin buluşabileceği bir alanı korumaktır. Bu, nasıl finanse edildiğimiz konusunda şeffaf olmak, sanatsal bağımsızlığımızı nasıl koruduğumuz konusunda açık olmak ve hâlâ öğrenmemiz gerekenler konusunda mütevazı olmak anlamına gelir.
Geleceğe baktığımızda, son 18 yıldır bize rehberlik eden aynı misyona bağlı kalmaya devam ediyoruz: harika sinemayı yüceltmek ve dünya çapındaki izleyiciler için erişilebilir kılmak. Cesaretli ve çeşitli sesleri savunmaya, bizi tanımlayan değerlere sadık kalmaya ve olağanüstü film yapımcılığının mümkün olan en geniş kitleye ulaşmasını sağlamaya devam edeceğiz.
Saygılarımla,
Efe Çakarel
Kurucu ve CEO
MUBI”
TRT2’nin bu haftaki filmleri
Sica (2023)
Berlin Uluslararası Film Festivali'nde gösterimini gerçekleştiren, İspanya yapımı film; denizde boğulan babasının ardından, Costa da Morte'nin ücra kıyılarında hayata tutunmaya çalışan Sica adındaki bir kadını merkezine taşıyor. (16 Ağustos 21.30)
The Taste of Things (2023)
1889 Fransa'sında, usta şef Dodin Bouffant ve hem kişisel aşçısı hem de sevgilisi olan Eugénie arasındaki derin ve karmaşık ilişki üzerine leziz bir film. Benoît Magimel (The Piano Teacher) ve Juliette Binoche (Three Colours,The English Patient) başrolde. (17 Ağustos 21.30)
Carmen (2021)
Malta-Kanadalı sunucu, oyuncu, yönetmen Valerie Buhagiar, bu romantik dramada; küçük bir Akdeniz köyünde, hayatı boyunca rahip kardeşine bakan Carmen'in kiliseyi terk edip kendine her şeyle yeniden odaklanmasını ele alıyor. Natascha McElhone başrolde. (Pazartesi, 21.30)
Not So Friendly Neighborhood Affair (2021)
Salgın sürecinin ardından toparlanmaya çalışan, Old Town'daki yerli halkın ve oraya, en iyi kebaplardan tatmaya gelen bir ziyaretçinin yaşadıklarını anlatan Bosna Hersek yapımı komedi filmi. No Man's Land filmiyle Oscar kazanan Danis Tanović, yönetmen koltuğunda. (Salı, 21.30)
Thirst (2015)
Geçimlerini otel çarşaflarını yıkayarak sağlayan anne, baba ve 16 yaşındaki oğullarından oluşan bir ailenin, büyük bir sorunu vardır: Susuz kalmak. Bu sorunu kuyu kazıcı bir baba-kız çözebilecek midir? Svetla Tsotsorkova'nın yönetmenliğinde Bulgaristan yapımı drama. (Çarşamba, 21.30)
TV+’tan en yeniler
Hard Truths (2024)
Naked, Secrets & Lies, Another Year gibi unutulmaz filmlere imza atan Oscar adayı yönetmen Mike Leigh, sinemasından duygu dolu son halka.
Hem de başrolde yeniden Marianne Jean-Baptiste (Secrets & Lies) var. Birleşik Krallık yapımı film, karşısına çıkan herkesle kavga etmeye meyilli olan, korkularıyla ve sıkıntılarla boğuşan bir kadının hayatına odaklanıyor.
The Monkey (2025)
Stephen King’in tüyler ürpertici kısa öyküsü, Osgood Perkins (Longlegs) yönetmenliğinde perdede hayat buldu. Yıllar sonra bir araya gelen ikiz kardeşler, lanetli bir oyuncak maymunun peşinden gerilim dolu bir maceraya atılırlar. Theo James (The White Lotus, The Gentlemen) gizemin başrolü.
Presence (2024)
Oscar ödüllü Steven Soderbergh (Ocean’s Eleven, Black Bag, Erin Brockovich), korkunun sınırlarını değiştiriyor. Banliyödeki yeni evlerine yerleşen bir ailenin, kendilerini beklenmedik bir paranormal kabusun ortasında bulmalarını hayaletin bakış açısından izliyoruz.
Land of Bad (2024)
Görevde pusuya düşürülen ABD Ordusu özel kuvvetler birimi, bir Hava Kuvvetleri drone operatörünün yardımıyla hayatta kalmak için mücadele ederler. Aksiyon ile gerilimi birleştiren ve Filipinler’de geçen filminin oyuncu kadrosunda Liam Hemsworth (The Hunger Games serisi) ve Russell Crowe (Gladiator) yer alıyor.
Late Night with the Devil (2023)
Gece Baykuşları adlı talk show programının sunucusu Jack Delroy, programın reytinglerini yükseltmek için 1977 yılında Cadılar Bayramına özel bir bölüm yapar. Fakat bu program, tüm izleyenleri etkileyecek korku dolu olaylara sebep olacaktır. (Bugün yayına giriyor)
Ve bunlar da unutulmasın
Rivers of Fate (2025)
Öfkeli bir anne ile bir nehir korsanının yolu, seks ticareti çetesi tarafından kaçırılan genç bir kızı aramaya koyulurken kesişir. Dört bölümden oluşan Brezilya yapımı suç temalı gerilim dizisi, 20 Ağustos’ta izlenebilecek. (Netflix)
The Echoes of Survivors: Inside Korea’s Tragedies (2025)
Kore’nin en karanlık dönemlerinden günümüze, gizlenen gerçekleri öğrenmeye hazır mısınız? Bu belgesel dizisi, çeşitli trajedilerden sağ kurtulanların yürek burkan hikâyelerini ekranlara taşıyor. (Netflix)
In the Mud (2025)
Arjantin yapımı bir orijinal Netflix dizisi. Bizde bir zamanlar BluTv’de yayınlanan, başka bir hapishane dizisi El Marginal’in spin-off’u. Aynı ekibin yazıp yönettiği dizide olaylar bu kez kadınlar hapishanesinde geçiyor. (Netflix)
Oh, Canada (2024)
Başrollerini Richard Gere (Pretty Woman, Hachi: A Dog’s Tale), Uma Thurman (Kill Bill) ve Jacob Elordi’nin (Euphoria, Saltburn) üstlendiği, Paul Schrader’ın (First Reformed, Taxi Driver) yönettiği ABD yapımı bu dram filmi; Vietnam Savaşı’na gitmemek için Kanada'ya giden 60 bin asker kaçağından biri olan Leonard Fife’nin hayatına odaklanıyor. (TOD) Fragman burada.
When the Light Breaks (2024)
Sevgilisinin ölümüyle yas sürecine boğulan Una’nın sakladığı sırlarla ve ifade edemediği duygularıyla zorlaşan hayatının hikayesi. Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış bölümünde prömiyerini yapan, İzlanda’dan sarsıcı bir drama. (TOD) Fragman burada.
9 - 14 Ağustos 2025
Haftanın en yeni yapımlarından seçmeler
Altın Aslan ödüllü The Room Next Door, HBO Max’te!
1980'lerden günümüze All About My Mother, Volver, The Skin I Live In, Pain and Glory ve daha birçok unutulmaz film yayınlayan, sadece İspanya'da değil dünya sinemasında da ses getiren yönetmen-senarist Pedro Almodóvar, yine renkli dünyasından güçlü bir drama ile seyircisinin karşısına çıkıyor.
Üstelik Oscar ödüllü iki güçlü başrolü de var bu sefer: Julianne Moore (May December, Still Alice, Sirens) ve Tilda Swinton (The Killer, Memoria, Suspiria).
Film, yıllar sonra yeniden bir araya gelen roman yazarı Ingrid ve savaş muhabiri Martha’nın dokunaklı hikâyesini konu ediniyor. Bu iki eski dosttan birinin ölümcül hastalığı, onları geçmişle yüzleşmeye ve zorlu bir vedaya hazırlar. Tatlı tesadüfleri, onlar için yarım kalacak sarsıcı bir hikaye doğurur.
81. Venedik Uluslararası Film Festivali'nde Altın Aslan-En İyi Film Ödülü kazanan The Room Next Door, 13 Ağustos'tan itibaren artık HBO Max'te.
The Pickup (2025) -Prime Video
Saldırıya uğrayan zırhlı araç şoförleri, durumu nasıl tersine çevirecek? Sıradan bir para taşıma görevini üstlenen zırhlı araç şoförleri Russell ve Travis, paranın ötesinde zeki bir plana sahip suç lideri Zoe'nin başında olduğu bir çetenin saldırısına uğradığında büyük bir kaosun ortasında kalırlar.
Görevleri artık kontrolden çıkmıştır. Zıt karakterlere sahip bu uyumsuz ikili, giderek kötüleşen tehlikeden kurtulmanın bir yolunu bulmak zorundadır.
Aksiyon dolu bir komedi sunan filmin yönetmeni Tim Story (Fantastic Four, The Blackening, Tom & Jerry). Başrolleri ise Eddie Murphy (Shrek, Beverly Hills Cop, Dreamgirls), Pete Davidson (Saturday Night Live, Bodies Bodies Bodies) ve Keke Palmer (One of Them Days, Nope).
6 Ağustos'ta tüm dünyada yayına giren The Pickup, Prime Video’da!
A Complete Unknown (2024)-Disney+
Tüm zamanların en büyük söz yazarlarından olan ve dünya çapında milyonlarca plak satışı yaparak yine tüm zamanların en çok satan müzisyenlerinden Bob Dylan efsanesinin hikâyesini öğrenmeye hazır mısınız?
Daha 19 yaşındayken sadece tek bir gitarıyla gittiği New York, onun için yepyeni sayfaları aralamıştı. Zamanla folk ve rock müziğin öncülerinden biri haline geldi. O süreçte yaşadıklarını, ilham verici kariyerini, müzik dünyasının diğer isimleriyle olan ilişkilerini anlatan A Complete Unknown ise beyazperdenin ardından ilk kez, Disney+’ta.
Call Me By Your Name, Dune serisi, Wonka, Little Women ve daha birçok unutulmaz filmde sergilediği etkileyici performanslarıyla, günümüz sinemasının genç yıldızlarından olan Timothée Chalamet, Bob Dylan'ı canlandırararak başrolde.
Kendisine Edward Norton (Fight Club, American History X), Monica Barbaro (Fubar) ve Elle Fanning (The Great, Sentimental Value) eşlik etmekte.
Yönetmen koltuğunda ise James Mangold (Girl, Interrupted, Walk the Line, Ford v Ferrari) oturmakta.
Bu güçlü isimler, Oscar Ödülleri'nde de etkilerini göstermiş ve A Complete Unknown tam sekiz adaylık elde etmişti. 'En İyi Film', 'En İyi Erkek Oyuncu', 'En İyi Yönetmen'...
Stolen: Heist of the Century (2025)-Netflix
2003 yılında, Belçika'nın Antwerp şehrinde, dünyanın en büyük soygunlarından biri gerçekleşti. 'Torino Okulu' lakaplı elit hırsızlar, soyulması imkânsız görülen bir elmas merkezini soydu. Bugün hâlâ kayıp olan yüz milyonlarca dolarlık mücevheri çaldılar. Peki bu büyük soygunun arkasında kimler vardı ve imkansızı nasıl başardılar?
Gerçek suç hikâyelerini takip etmekten keyif alanlar için yeni gözde olacak bu belgeselle birlikte soygunun peşine düşmeye hazırsanız Netflix kütüphanesini ziyaret etmelisiniz.
Unutmadan yönetmen koltuğunda Emmy ödüllü Mark Lewis yer alıyor. Kendisinin diğer belgeselleri de Don't Fuck with Cats: Hunting an Internet Killer ve Vatican Girl: The Disappearance of Emanuela Orlandi de Netflix’te.
The Yogurt Shop Murders (2025) -HBO Max
6 Aralık 1991'de Austin, Teksas'ta gerçekleşen ve dört genç kızın öldürüldüğü hâlâ aydınlatılmayan yoğurt dükkanı cinayet davası, A24 imzasıyla ve Oscar ödüllü Emma Stone'un (Poor Things, La La Land) yürütücü yapımcılığında derinlemesine incelemeye hazır mısınız?
Kurbanların aile üyeleri ve arkadaşları, polisler, cinayet soruşturmacıları, muhabirler, avukatlar, dedektifler ve daha birçok kişiyle yapılan röportajları içeren belgesel serisi, çözülemeyen suçun peşine düşüyor. Hafızalardan silinemeyen travmayı ve soruşturmayı tüm ayrıntılarıyla ele alıyor.
South by Southwest (SXSW) Festivali'nde prömiyerini yapan dört bölümlük belgesel serisi, HBO Max'te.
Miss Governor (2025) -Netflix
Straw, Beauty in Black, Madea's Destination Wedding, The Six Triple Eight ve daha birçok yapımını seyircisiyle Netflix'te buluşturan Tyler Perry, durmak bilmeyen üretimine devam ediyor. Fakat ufak bir aksaklık ile.
Sevilen dizisi She the People’ın, bir markanın tescilli adını ihlal ettiği iddiasıyla yeni bir isme sahip olması gerekti. Adı artık Miss Governor!
Politik komedi dizinin yayınlanan ilk sekiz bölümün ardından sekiz bölümü daha 14 Ağustos'ta Netflix'e geliyor. Bu yeni bölümlerde Mississippi'nin ilk siyahi vali yardımcısı siyasette yerini sağlamlaştırmaya devam edecek. Fakat hem bu güçlü kariyeri ile hem de kaçık ailesiyle uğraşmak hiç kolay değildir.
Necaxa (2025)-Disney+
Emmy ödüllü Welcome To Wrexham'ın yapımcılarından yeni dizi geldi: Necaxa!
Eva Longoria (Desperate Housewives, The Pickup) ile Wrexham Futbol Kulübü'nü yönetmeyi öğrenen Rob Mac (It's Always Sunny in Philadelphia) ve Ryan Reynolds (Deadpool, Red Notice), Meksika'nın köklü futbol kulüplerinden Club Necaxa'nın tahtını yeniden kazanması için birlikte çalışmaya hazır. Futbolun eski zirve sahibi takımın yeri, artık oyuncu değişiklikleri, kariyer sarsan sakatlıklar ve dahasıyla yaşadıkları çalkantılı dönem yüzünden sarsılmıştır. Ama yeniden yükselişe geçmesinin zamanı çoktan gelmiştir.
10 bölümden oluşan spor belgeseli Necaxa, Disney+'ta.
Ve meraklısı için diğerleri
Huran Kubat’ın haftalık derlemesinden sonra eskisiyle, yenisiyle bu hafta göze çarpanlar da şöyle:
TRT’den Sait Faik uyarlaması Havada Bulut
Sait Faik’in 1951 tarihli Havada Bulut isimli öykü kitabının 2003’te TRT dizisi haline getirilmiş versiyonu. 2014’te de dört bölümlük dizinin tamamı 10 bölüm halinde YouTube’a yüklenmiş.
Diyorlar ki, oyuncular bu dizide hiç para almadan gönüllü olarak rol almışlar. Yazana, yönetene, kadrosuna bakınca, izlemeden durmak imkânsız.
Senaryo: Ayfer Tunç, Müzik: Derya Köroğlu, Yönetmen: Tarık Alpagut.
Oyuncular: Nihat İleri, Nilüfer Açıkalın, Özgü Namal, Levent Ülgen, Nur Sürer, Ayla Algan, Rüstü Asyali, Mehmet Atay, Altan Erkekli, Ozan Güven, Yaşar Güner, Güven Hokna, Alpay İzbırak, Erol Kardeseci, Baykal Saran, Ahmet Saraçoğlu, Ali Sirmen, Erdal Tosun, Songül Öden, Levent Öktem, Şerif Erol, Burak Altay.
Robert Kolej tiyatrosunun İZ’i
Okulun Türk tiyatrosuna katkısı ve efsanevi öğretmeni Dorothy İz üzerine, mezunlar tarafından hazırlanan bu belgeselde, sahne tozuyla lisede tanışmış o kadar çok tanıdık isim var ki, zevkle izlemek için RC mezunu olmak gerekmiyor.
‘MUBI’nin önlenemez yükselişi’ ile ilgili fikri takip
“MUBI’nin değeri pek yakında 1 milyar dolar olabilir. MUBI, bağımsız film sektörünün deyim yerindeyse ‘peri masalı’ olma yolunda ilerliyor. Geçtiğimiz ödül sezonunun en çok öne çıkan filmlerinden The Substance’ın hemen ardından, söylenen o ki, Sequoia Capital liderliğindeki bir konsorsiyumdan 100 milyon dolar destek alacak. Anlaşmalar beklendiği gibi sonuçlanırsa, MUBI'nin değeri 1 milyar doların üzerine çıkacak.”
10 Mayıs tarihli bültende aktardığımız bu söylenti gerçek oldu, MUBI o desteği aldı, değeri fırladı. Ancak, Sequoia Capital’in İsrail'in askeri teknoloji sektörüne yaptığı yatırımlar nedeniyle, MUBI ile çalışan 60’dan fazla sinemacı, platformun bu ortaklığı son vermesini isteyen bir dilekçeye imza attı.
“MUBI’nin finansal büyümesi artık açık bir şekilde Gazze’deki soykırımla ilgilidir..” diyen dilekçenin ardından geçtiğimiz hafta içinde Türkiye’den, Film Yönetmenleri Derneği de platformun ortaklığı son vermesi çağrısında bulundu.
MUBI’den henüz bir yanıt gelmedi.
Kaynak: Gazete Oksijen
