05 Aralık 2025, Cuma
Giriş: 07.04.2023 04:34 | Son Güncelleme: 07.04.2023 04:34

Güldür Güldür Show 10. yılını kutluyor: Baskı olsa da zeka daima yolunu bulur

Siyasal mizahın küllerinden doğmasını sağlayan Ali Sunal’lı, Hasibe Eren’li, Doğa Rutkay’lı Güldür Güldür Show bu yıl 10’uncu yaşını kutluyor. Yazarımız Tuna Kiremitçi, ilk günden beri severek izlediği yapımın ekibiyle bir gün geçirdi (Fotoğraflar: Sebati Karakurt)
Güldür Güldür Show 10. yılını kutluyor: Baskı olsa da zeka daima yolunu bulur - Resim: 5

Herkese normal geleni komik görmek

Hiç tereddütsüz “Eğleniyoruz!” dediler. “Bu eğlence yazarın o konudaki eğlenceyi görmesiyle başlıyor. Bir komedi yazarı olarak hayata bakmanın güzelliklerinden biri de bu. Herkese normal geleni komik görmek, bazen de tam tersi. Yazar o hafta yazmak istediği konudan herkese bahsediyor ve ekipçe o konuda espriler yapıyoruz.”

Dediklerine göre sistemleri hem yazarı hem de programı her hafta üretmenin vahşetinden korumak üzerine kuruluymuş. Öncelikle yazarlar konularını bulup tüm ekibe bahsediyorlarmış. Eğer yazar o hafta konu bulmadıysa da beyin fırtınasıyla konu yaratılıyormuş. Konu belli olduktan sonra başlıyormuş esprileri bulma faslı. Skeç yazıldıktan sonra en az beş ayrı göz tarafından tekrar okunup revize ediliyor, yeni espriler ekleniyormuş. Provayı izledikten sonra da yazdıklarını rötuşluyorlarmış. Benden duymuş olmayın ama çalışırken gerildikleri, hatta inceden küfürleştikleri bile oluyormuş.

Güldür Güldür Show 10. yılını kutluyor: Baskı olsa da zeka daima yolunu bulur - Resim: 6

“Peki tiplemeleri yazarken kimin oynayacağını da kafanızda belirliyor musunuz?” diye soracak oldum, yapıştırdılar cevabı. “Elbette. Her bölümün provasında olmak, yıllardır birlikte çalışmak, oyuncularımızın aynı zamanda yakın arkadaşlarımız olması onları daha yazarken duymamıza sebep oluyor. Bu çok kıymetli.”

Böyle ilk bakışta huzurlu görünen ortamları sinsice kurcalamak polisiye yazarı huyum olduğundan, sormadan edemedim. “Peki Ali Sunal ile paslaşmanız nasıl gerçekleşiyor?”

Fakat heyhat! Yılların tecrübesinden midir nedir, gelmediler tufama. Ali Sunal’ın hoca gibi görünmesinin bir yanlış anlaşılma olduğunu söylediler. “Formatın ilk halinde Ali bir sosyoloğu oynuyordu. Sahnedekiler onun tespitlerini oynayan oyunculardı ve her birinin bir hikâyesi vardı. Eski izleyiciler hatırlar. Ancak zamanla format değişti ve şimdiki halini aldı. Ali de sunucumuz olarak aramızda. Ali’nin sunumu ve seyirciyle iletişimindeki duruş, onun hoş sohbeti bizi simgeler ve çok kıymetlidir. Ancak yaratım süreci yazar, yönetmen ve yapımcı arasında ilerliyor.”

Güldür Güldür Show 10. yılını kutluyor: Baskı olsa da zeka daima yolunu bulur - Resim: 7

En önemli güç samimiyet

Ekip içine nifak sokmayı başaramamış olmanın burukluğuyla ara verdim yazarlarla sohbete. Olay yerinde Ali Sunal’ı aramaya başladım. Bulur bulmaz da derhal patlattım en havalı sorumu. “Güldür Güldür Show artık Amerika’daki Saturday Night Live gibi bir ekol haline geldi diyebilir miyiz?”
“Yani devamlılık ve insanları gülümsetmek açısından tabii ki diyebiliriz” dedi, kalender bir tebessümle. “Sonuçta senin de benim de aklımıza geldiğine göre hoş bir bağlantı var.”

Güldür Güldür Show 10. yılını kutluyor: Baskı olsa da zeka daima yolunu bulur - Resim: 8

Kabul edelim önemli gündemler var artık

Samimiyet meselesine gelince Kemal Sunal’ı anmadan edemedi. “Babamın filmleri için de yorumumda, en önemli gücünün samimiyet olduğunu söylerim. Bizde de öyle. Sahnenin en arkasından en önüne, program boyunca sıcak bir bağ kurduğumuzu düşünüyorum. Tabii ki bu bağ ciddi anlamda yazarlar, sahne arkasındaki ve önündeki ekibin yıllar içinde birbirini tanıması, birbirine güvenmesi, profesyonelce ve çok çalışmasıyla mümkün.”

“Peki…” dedim pipomdan bir nefes çekip. “Şov esnasında oturduğun masadaki kişi Ali Sunal mı yoksa o da karakterlerden biri mi?”

Cevabı gayet net oldu. “Hayır efendim. O koltukta oturan, ‘Beşeriyete Giriş’ kitabının yazarı Yardımcı Doçent Aziz Güngör Esen. Yani konsept öyle başladı ama şimdi kabul etmeliyiz ki seyirci, program ve ben farkında olmadan olayı biraz Ali’ye döndürdük. Çünkü bence orada oturanın kim olduğundan daha önemli gündemlerimiz var artık.”

Aha! Sonunda bir ipucu yakalamıştım. Gri hücrelerim çalışıyordu. Neydi acaba o daha önemli gündemler? Dedektif hislerim davul çalarken döndüm yazı ekibinin yanına. Dedim ki “Sayenizde memlekette siyasal mizah küllerinden doğdu. Hiç korktuğunuz oluyor mu?”