Her güne bir Filmekimi

Hallelujah (7 Ekim) 
Film, dünyaca tanınan, sevilen, söylenen şarkı Hallelujah’nın merceğinden, daha önce görülmemiş arşiv belge ve görüntülerinden yararlanarak, şair-şarkıcı-müzisyen-düşünür Leonard Cohen’in bir portresini çiziyor.

Hayvanlar (8 Ekim) 
Hayvanlar, Galiçya içlerinde bir köye yerleşen Fransız çifti izlerken, kentten taşraya göç etmek isteyenlerin yüreğine derin bir şüphe yerleştirecek. 

R.M.N. (9 Ekim) 
Gerilimi tırmandırmayı iyi bilen usta sinemacı Cristian Mungiu bu kez Romanya’nın en batı eyaleti Transilvanya’da küçük bir köyü tam da Noel zamanında gözlemliyor. 

The Menu (10 Ekim) 
Succession dizisinin yönetmeni Mark Mylod ile yapımcı Adam McKay’in son filminde prestijli şef ve restoranların “yüksek mutfak anlayışı” ince ince doğranıyor. Genç bir çift son derece şık bir restoranda ünlü şefin tadım menüsünü yemek için uzak bir adaya gidiyor ve olaylar olaylar…

Ölüm Ayırana Dek (11 Ekim) 
Talihsiz bir kazada hayatını kaybeden oyuncu Gaspard Ulliel’in rol aldığı bu son film, sarsılmaz birlikteliklerin hayatın akışıyla nasıl şekil değiştirdiğini ele alıyor. 

İşe Yaramazlar (12 Ekim) 
Belçikalı yönetmen, Fransa’da çekeceği filmde rol almak üzere amatör gençler ve çocuklar aramaktadır. Seçmeler sonunda dört kişi belirlenir, fakat mahalleli bu çocukların fakir ve sorunlu olmalarını kast ederek “Neden işe yaramayanları seçtiler?” diye sorar.

Aşkın Ateşi (13 Ekim) 
Fransız bilim insanları Katia ve Maurice Krafft’ın eşi benzeri olmayan aşk hikâyesi. Hayatlarını yanardağların sırlarını çözmeye adamış ve bu uğurda dünyanın dört yanındaki etkin volkan ağızlarında, bazen 1200 dereceye ulaşan lav nehirlerinin yanında yaptıkları çekimlerle hem bilim dünyasında saygınlık hem de şöhreti yakalayan bir çift bu. 

Sekiz Dağ  (14 Ekim) 
Sekiz Dağ çok iyi bir arkadaşlığın ve çocukların yetişkin olup babalarının izini silmeye çalışırken hep onların izinden baba evine dönüşlerini anlatıyor. Şehirli Pietro ile dağ köylüsü Bruno, Alp Dağları’nın benzersiz doğası ve şartlarında çocukken tanışırlar. 

Uçsuz Bucaksız (15 Ekim)
Patty Pravo ve Raffaella Carrà gibi dönemin en popüler müzisyenlerinden şarkılar ve ailenin siyah-beyaz televizyon şovlarından esinlenerek anlık mutluluğu yakaladıkları danslarla dolu, hafızalara kazınacak Penelope Cruz’lu bir komedi-dram. Eleştirmenler filmi “capcanlı, hassas, kırılgan” sözleriyle övdü.

Viva Maestro! (16 Ekim)
Gustavo Dudamel 21’inci yüzyılın en yetenekli genç orkestra şeflerinden biri. 2011’de İstanbul’da bir konser veren ve Müzik İçin Barış’ın kuruluşuna önayak olan Dudamel, Venezuella Genç Orkestra Sistemi, El Sistema’nın yöneticisi. Viva Maestro! şefin konserlerini ve bu sayede müziğin birleştirici ve yenileyici gücünü ortaya koyuşunu anlatıyor.