05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 05.08.2025 10:20 | Son Güncelleme: 05.08.2025 14:14

İngiliz medyası sıraladı: Orta sınıfın tatilde yaptığı 12 kritik hata

İngiliz Telegraph gazetesi, tatillerde sıkça tekrarlanan ama pek de doğru olmayan turistik "doğruları" mercek altına aldı
İngiliz medyası sıraladı: Orta sınıfın tatilde yaptığı 12 kritik hata
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Seyahat konusunda toplumda sıkça 'doğru' kabul edilen birçok klişe bulunuyor. Ancak bu yaygın inanışların çoğu, ne yazık ki gerçeği tam yansıtmamakta ve bazen seyahat deneyimimizi olumsuz etkilemekte.

İngiliz The Telegraph gazetesi, bu tür doğru bilinen yanlışlara dikkat çeken kapsamlı bir liste hazırladı.

Anthony Peregrine imzalı liste şöyle:

'Zincir oteller ruhsuzdur, kaçınılmalı'

Hayır. Temiz bir oda, rahat bir yatak, banyoda küvet, fena olmayan bir aydınlatma ve standartların tutarlı olması yeterli.

'Her zaman yerel halkın gittiği yerde yemek ye'

Avrupa’da bile yerel halk bazen çok kötü yemekler yiyor. Bu arada hiç Provençal pieds-et-paquets (bir Fransız yemeği) ya da Norveç’in rakfisk’ini denedin mi?

'Lokal yemekleri bul'

Neden? Etrafına bak. Londra’da Japonlar Japon restoranlarına gidiyor; Rafael Nadal ve Carlos Alcaraz Wimbledon çevresinde İspanyol restoranlarını tercih ediyor; İtalyanlar dünya çapında trattorialara akın ediyor.

Turistik yerlerden uzak mı durulmalı?

Yanlış. Kalabalık yerlerin her zaman bir sebebi vardır, çünkü sonunda mutlaka sıra beklemeye değer bir şeyler bulunur. Kalabalıktan kaçarsan, kimsenin gitmek istemediği yerlere takılırsın; Çernobil, Kuzey Kore gibi.

Uçak yemeklerinin tadı berbat mıdır?

Gerçekten mi? 35 bin feet yükseklikte, saatte 550 mil (yaklaşık 900 km) hızla gidiyorsun… ve lazanyanı mı düşünüyorsun?

'Çin yemeğini ya da spagettiyi mutlaka çubuklarla ye'

Hayır, kesinlikle hayır. İnce çubuklar pirinç ve erişte yemek için tasarlanmış şeyler değil. İstediğini kullanabilirsin, sadece totaliter rejimler böyle zorunlulukları dayatıyor. Hali hazırda İtalyanların spagettiyi çubuklara sarma ısrarı da dünyayı rahatsız eden alışkanlıklarından biri.

'Dil bilmeden harika anlaştık'

Hayır, işaret dili ve gülümsemeyle idare ettiğini sandın ama etmedin.

'Sürdürülebilir turizmi destekliyoruz'

Harika. O zaman Southend’e git. Ya da Blackpool’a. Ya da Fransa'daki Nice’e. Hepsi 18. yüzyıldan beri turizmi ayakta tutan noktalar.

'Biz turist değil, gezginiz'

Hayır, değilsin. Eğlence amaçlı evden uzaklaşıyorsan turist olursun. “Gezgin”ler, konumlarının üstünde fikirleri ve garip başlıkları olan turistlerden başka bir şey değil.

Kalite açısından tatil deneyimleri arasında hiçbir hiyerarşi bulunmuyor. Alicante’ye uçmak Ulanbator'a uçmaktan aşağı değil; sadece farklı bir gidiş rotası. 

'Asla fast food yemez'

İnan bana, bazı tatil beldelerinde alternatifleri görsen fast food’a sığınırdın. Kısacası KFC'ye şükret.

'Havayolu şirketleri insanlara kaba davranıyor'

Hayır. Etrafta bir bak. Yolcuların çoğu 'hayvan' gibi davranıyor. Elinde tonlarca kabin bagajını üst dolaba tıkıştırmaya çalışan, boğazlarından litrelerce cin tonik aşağıya indiren kalabalıklar...

'Turistik saçmalıkları almayız'

Hediyelik eşya dükkanları, sahipleri ve aileleri küçük bir guguklu saat ya da üzerinde “Andenken aus Deutschland” (Almanya'dan hatıra) yazan tabaklar sayende ayakta duruyor.

'Biz plajda uzanıp tatil yapmayız'

Evet, anladık; sen çok entelektüelsin, çok zeki, aileyle kitap okuyup rose şarabı yudumlayıp çocuklara “Yengeçler nasıl çoğalır?” diye öğretmekle zaman kaybetmezsin. Zaten dört dörtlük bir rahatlama peşindesin ve o neo-gotik şapeli keşfetmektense bunlarla uğraşmazsın.

Kaynak: Gazete Oksijen