05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 29.07.2025 16:36 | Son Güncelleme: 29.07.2025 17:02

Matt Groening'dan çok merak edilen soruya yanıt: The Simpsons Trump ölmeden bitmeyecek

1989’dan beri yayınlanan The Simpsons, Trump’ın başkanlığını ve yeniden seçilmesini öngörmekle kalmadı; dizinin geleceğini de Trump’ın ömrüne bağladı. Matt Groening’e göre dizi, Trump ölünceye dek sürecek
Matt Groening'dan çok merak edilen soruya yanıt: The Simpsons Trump ölmeden bitmeyecek
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

1989’dan bu yana 36 sezondur aralıksız yayımlanan 'The Simpsons', televizyon tarihinin en uzun soluklu animasyon dizisi olma unvanını taşıyor. Ancak yaratıcısı Matt Groening, San Diego Comic‑Con’daki röportajında dizinin ömrünü pop‑kültürün en tartışmalı figürlerinden Donald Trump’ın yaşam süresine bağlayarak herkesi şaşırttı.

Groening, “Dürüst olmak gerekirse 36. sezonun sonu olacağını düşünmüştüm. Ama görünürde bir son yok. Devam edeceğiz. Kim olduğunu bildiğiniz kişi ölene kadar sürdürmeyi planlıyoruz,” diyerek üretim ekibinin hedefini özetledi. Ardından, Trump’a ima dolu bir gönderme yaparak ekledi:

“’O’ öldüğünde, ‘The Simpsons’ sokaklarda dans edileceğini öngörüyor. Tabii Başkan (J.D.) Vance dansı yasaklayacak.”

Simpsonlar ile Trump’ın bitmek bilmeyen ilişkisi 

“The Simpsons”ın siyasi hiciv gücünün en dikkat çekici örneklerinden biri, 2000 yılında yayınlanan “Bart to the Future” bölümünde yer aldı. Bu bölümde Bart Simpson, gelecekte başkanlık koltuğuna oturan Lisa’nın görevdeki “görev süresini” anlatırken, önceki başkan olarak Trump'ın adı geçiyordu. O dönem, Trump’ın siyasete atılacağı dahi düşünülmezken dizi, onu “başkan” olarak resmederek izleyicileri şaşkına çevirdi.

15 yıl sonra, 2015’te yayınlanan başka bir bölümde “Trump’ın yeniden seçileceği” esprili bir yan kurguda yer aldı. Burada, Amerika’nın geleceğinin “korku ve kaos” üzerine kurulacağı mizahi bir dille işlendi. Bu iki tahmin, yalnızca şaka veya pop‑kültür göndermesi olmaktan öte, dizi senaristlerinin siyasi gündemi okuma becerisine dair güçlü bir kanıt olarak yorumlandı.

Bunun dışında “The Simpsons”, 9/11 saldırılarını, ekonomideki çöküşleri, Doğu – Batı gerilimlerini ve hatta teknolojik yenilikleri de zaman zaman esprili ama çarpıcı anekdotlarla “önceden” haber vermiş gibi göründü.

Örneğin 1993’teki bir bölümde “işitme cihazı kullanan devasa kuşlar” ile San Francisco’da deprem öncesi sesler tasvir edilmiş; 1995’te ise hiper‑gerçekçi video konferans fikri ortaya atılmıştı. Tüm bu örnekler, dizinin güncel olayları alaycı bir süzgeçten geçirirken bir yandan da geleceği imgelem gücüyle yorumladığı argümanını güçlendiriyor.

Karşılıklı bir ilham döngüsü

“The Simpsons” ve Trump arasındaki ilişki, modern medya-dizi ilişkisinin tersine, tek taraflı bir göndermenin ötesinde bir etkileşim döngüsü oluşturuyor. Dizi, Trump’ı “itici, bencil ve abartılı bir karakter” olarak yansıtırken, Trump da siyasi söyleminde zaman zaman diziden alıntılar yaparak kitlesinin dikkatini çekmeyi başardı.

Örneğin Trump’ın 2018’de attığı bir tweet’te, Beyaz Saray’ın koridorlarını “Springfield satın alıncaya dek kapatmayacağım” sözleri, dizideki Marge Simpson’ın bir hikâyesine gönderme olarak yorumlandı. Aynı dönemde kampanya mitinglerinde yayımlanan videolarda da, Homer’ın “D’oh!” çığlığı ve Springfield halkının protesto sahnelerine atıflar kullanıldı.

Karşı taraf da boş durmadı: Dizinin “Pres. Trump” karakteri, sık sık Saray’ın politik gaflarını, saç stilini ve sosyal medya çıkışlarını hicveden kısa skeçler için malzeme sundu. Bu skeçler, yayınlandıktan sonra Trump’ın destekçileri tarafından “dizinin Trump’ı mazur görme” veya “politik eleştiri” niyetine göre farklı şekilde yorumlandı.

Kaynak: Gazete Oksijen