30 Aralık 2025, Salı
Haber Giriş: 30.12.2025 10:18 | Son Güncelleme: 30.12.2025 10:28

Menengiç kahvesi, BBC merceğinde: Gaziantep'in binlerce yıllık kafeinsiz kahvesi

Gaziantep’te yüzyıllardır tüketilen menengiç kahvesi, yabani fıstık ağacının meyvesinden yapılıyor. Kafein içermeyen bu geleneksel içecek, hem mutfak kültürünün simgesi hem de kuşaktan kuşağa aktarılan bir şifa kaynağı olarak yaşatılıyor
Fotoğraf: Shuterstock
Fotoğraf: Shuterstock
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Gaziantep’te menengiç kahvesi, sıradan bir içecekten çok daha fazlası olarak görülüyor. Yabani fıstık ağacı olan menengiç meyvesinden elde edilen bu kafeinsiz içecek, yüzyıllardır bölge halkının günlük yaşamında ve mutfak kültüründe önemli bir yer tutuyor.

BBC'nin haberine göre 1635 yılında kurulan ve dünyanın en eski kahvehanelerinden biri olarak kabul edilen Tahmis Kahvesi, menengiç kahvesinin en bilinen adreslerinden biri. Bölgeye özgü bu içecek, kavrulup öğütülen menengiç meyvesinin süt ya da suyla pişirilmesiyle hazırlanıyor. Hafif acımsı ve fındıksı tadıyla bilinen menengiç, Gaziantep’in gastronomik kimliğinin ayrılmaz bir parçası olarak kabul ediliyor. Bu önem, 2024 yılında menengiç kahvesine Avrupa Birliği coğrafi işaret statüsü verilmesiyle de tescillendi.

Gaziantep’te menengiç kahvesi yalnızca bir “kahve alternatifi” değil, aynı zamanda geleneksel bir ev ilacı olarak görülüyor. Gastronomi uzmanı Filiz Hösükoğlu, çocukluğunda soğuk algınlığına yakalandığında ailesinin ona menengiç kahvesi içirdiğini anlatarak, “Topluca bir araya gelindiğinde çay ya da Türk kahvesi içilir ama biri hastaysa ona menengiç ikram edilir” dedi.

Kentte menengiç, çarşılardan kahvehanelere kadar her yerde karşınıza çıkıyor. Asırlık kapalı çarşılarda menengiç meyvelerinin öğütülme sesi yankılanırken, dükkân vitrinlerinde yeşilimsi mavi taneler sepetler içinde sergileniyor. 1970’lerden bu yana menengiç üreten 86 yaşındaki Mustafa Zor, tariflerin kuşaktan kuşağa aktarıldığını belirterek, “Benim doktorum babaannemdi. Köydeki yaşlı kadınlar menengiç tariflerini kendi büyüklerinden öğrenmişti” diye konuştu.

Modern bilim henüz menengiç üzerine sınırlı sayıda klinik çalışmaya sahip olsa da araştırmalar, terebinth meyvesinin protein ve mineral açısından zengin olduğunu, antioksidan ve iltihap önleyici özellikler taşıyabileceğini ortaya koyuyor. Bu bulgular, menengiç kahvesinin “kış toniği” olarak bilinen ününü kısmen destekliyor.

Göbeklitepe'ye uzanan tarih 

Menengiçin kökenlerinin ise binlerce yıl öncesine uzandığı düşünülüyor. Gaziantep’in doğusundaki Göbeklitepe’de yapılan arkeobotanik araştırmalarda, yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait yabani fıstık kalıntıları bulundu. Araştırmacılar, erken Neolitik dönemde bölgenin daha ormanlık olduğunu ve avcı-toplayıcıların bu ağaçlardan meyve topladığını belirtiyor. Göbeklitepe’de bulunan çok sayıdaki öğütme taşı da, menengiç benzeri ürünlerin ezilerek tüketilmiş olabileceğine işaret ediyor.

Geçmişte menengiç yalnızca içecek olarak değil; pilavdan hamur işlerine, yağdan tatlılara kadar pek çok tarifte kullanılıyordu. Ancak araştırmacılara göre bu geleneksel yemeklerin bir kısmı unutulma tehlikesiyle karşı karşıya. Buna karşın menengiç kahvesi, Gaziantep’te yaşamaya devam ediyor.

Kent genelinde gece geç saatlere kadar dolu olan kahvehanelerde, restore edilmiş konak avlularında ve modern kafelerde menengiç kahvesi içen insanlara rastlamak mümkün. 1900 yılında inşa edilmiş bir evde hizmet veren Menengiç Kafe’nin işletmecisi Zeynel Abidin Tahtacı, bu bağın gücünü şu sözlerle özetliyor: “Gaziantepli biri için menengiç kahvesiz bir hayat düşünmek imkânsız. Bu içecek bizim kimliğimizin bir parçası.”

Kaynak: Gazete Oksijen