Eserleri sinemaya en çok uyarlanan yazar hâlâ William Shakespeare olsa da, korku edebiyatının yaşayan efsanesi Stephen King, Agatha Christie’yi geride bırakarak tarihte en çok uyarlanan ikinci yazar unvanını aldı.
King’in eserleri onlarca yıldır hem sinemaya hem televizyona uyarlanıyor. İlk kez 1976’da Carrie filmiyle başlayan bu süreçte, 55’ten fazla kitabı beyaz perdeye taşındı. Mini diziler ve TV şovları da eklendiğinde, 100’den fazla uyarlama sayısına ulaşıldı.
2025 yılı, King için adeta yeni bir zirve oldu. Maymun (The Monkey), Chuck’ın Yaşamı (Life of Chuck) ve bu hafta vizyona girecek The Long Walk (Uzun Yürüyüş) filmleri bu yıl gösterime girdi. Kasım ayında ise The Running Man yeniden çevrimi izleyiciyle buluşacak. Ancak bu listeye televizyon dizileri dahil değil; örneğin The Institute, It: Welcome to Derry ve yakında yayınlanacak Carrie mini dizisi bu kapsam dışında kalıyor.
King'in favori 10 filmi
77 yaşındaki King, yalnızca eserleriyle değil, aynı zamanda bir sinefil kimliğiyle de dikkat çekiyor. Trump karşıtlığıyla bilinen yazar, “belirli bir sıralama olmaksızın” favori 10 filmini açıkladı. Kendi uyarlamaları (Misery, The Shawshank Redemption, The Green Mile, Stand By Me) liste dışında tutuldu.
Listede öne çıkan yapımlar:
- Sorcerer (1977, aksiyon-gerilim)
- The Godfather Part II
- The Getaway (Steve McQueen’li gerilim)
- Groundhog Day (1990’lar komedi klasiği)
- Casablanca (savaş destanı)
- The Treasure of the Sierra Madre (1948, Western)
- Mean Streets (Martin Scorsese)
- Jaws ve Close Encounters of the Third Kind (Steven Spielberg)
- Double Indemnity (1944, suç filmi)
Listenin özellikle 1970’ler ağırlıklı olması dikkat çekti. Ancak korku filmlerinin (kısmen Jaws dışında) yer almaması, ayrıca Ratatouille, The Exorcist veya David Lynch filmlerinin olmaması şaşırtıcı bulundu. King’in seçkisi, takipçilerin kendi favori listelerini paylaşmalarına da ilham verdi.
Süper kahraman filmlerine eleştiri
King, The Times’a verdiği röportajda süper kahraman filmlerine de sert eleştiriler yöneltti:
“Bütün şehir bloklarını yok eden bir süper kötü görürsünüz ama hiç kan görmezsiniz. Bu yanlış, neredeyse pornografik gibi.”
The Long Walk filmi
1979’da King’in Richard Bachman takma adıyla yayımladığı The Long Walk, distopik bir ABD’de geçiyor. Hikâyede 100 genç, saatte 6,4 km hızla yürümek zorunda; hızın altına düşenler öldürülüyor. Hayatta kalan son yarışmacı kazanan oluyor.
Filmin başrollerinde Cooper Hoffman, David Jonsson ve Charlie Plummer yer alıyor. Yapım, bu hafta ABD, İngiltere, İrlanda, İtalya ve bazı ülkelerde vizyona giriyor. Fransa, Belçika, Hollanda, İspanya ve İsveç gibi ülkelerde ise gösterim Ekim başında başlayacak.