Bir vizyon olarak beliren İstanbul heykeli. Kanlıca’daki Sipahiler Ağası Mehmet Emin Ağa Yalısı’nın bahçesinde ziyaretçileri bir heykel karşılıyor. Üzerinde bir örtü olan bu mermerden siluet, bir gün Taner Ceylan’ın Olympos’taki evinin bahçesinde gözünde canlanmış. ‘‘İstanbul gibi küstah, eli belinde, başı dik’’ dediği heykeli gerçek boyutunda yapabilmek için aylarca uygun mermer arayan Ceylan heykele de kentin adını vermiş. Yalının alt katında ise bu heykelin can bulduğu bir video gösterimi yapılıyor. Videoda müzisyen Cem Adrian ay ışığının altındaki heykeli canlandırıyor. Ve tıpkı heykeldeki gibi Adrian’da da kusursuz bir insan silueti görüyoruz.
Yahya Kemal Beyatlı’nın Çubuklu Gazeli şiirinden alıntı ile “Âheste Çek Kürekleri Mehtâb Uyanmasın”ın geri kalanında da Taner Ceylan’ın İstanbul’un tarihi yapılarından, farklı semtlerinden ve hikayelerinden esinlendiği hiperrealist (yaygın tanım bu olsa da Ceylan bu terimi kullanmıyor) resimler sergileniyor. Klasik Türk Musikisi eşliğinde gezdiğimiz yalının giriş ve birinci katında, yüzler görüyoruz: Tarihin eski sayfalarından kopup günümüze gelen, modernleşmiş yüzler bunlar. Örneğin Osmanlı diplomatı olan koleksiyoner Halil Şerif Paşa… Portrelerdeki herkes hayali, modeller de Ceylan’ın dostları…
Orta katta ‘‘Bugüne kadar yaptığım en iyi portrelerden birisi’’ diye anlattığı Koral isimli tablo çıkıyor karşımıza. İstanbul’un fethini iç içe geçmiş iki resimle anlattığı bir eser. ‘‘Ben kendimi en iyi yaptığım şey olan resim yaparak kurtardım’’ diyen Ceylan’ın sergisindeki işler arasında ailelerinden koparılarak saraya alınan kadınların Harem’deki zorlu hayatını anlatan ‘’Beril’’ de yer alıyor. Sanatçının ‘‘Yakan bir kadın, ‘Ben yandım, bana dokunursan sen de yanarsın’ diyen biri’’ diye anlattığı siyah-beyaz tablodaki poz veren kadın, Taner Ceylan’ın yaptığı bir konuşma sırasında izleyiciler arasında görüp hayran kaldığı Beril Kaynar.
'Renkleri siz göreceksiniz’
Ceylan ziyaretçileri geneli renksiz olan sergiye aktif olarak katılmaya davet ediyor ve ‘‘Renkleri siz göreceksiniz’’ diyor. Mizansenini kendi oluşturduğu sergisi için Ceylan, alanda yaratmak istediği ruhu kuvvetlendirmek için Hikmet Mizanoğlu’nun seçtiği objeleri yerleştirmiş. 16 Eylül’den itibaren 16 Ekim’e kadar izlenebilecek ‘’Âheste Çek Kürekleri Mehtâb Uyanmasın’’ kendisini en iyi bildiği şeyle, resim yaparak kurtardığını söyleyen Ceylan’ın 15 yıl sonra İstanbul’a döndürmesiyle de önemli.