20 Mart 2025, Perşembe Gazete Oksijen
Haber Giriş: 14.03.2025 04:30 | Son Güncelleme: 16.03.2025 12:51

Beyin yaşlanması 44 yaşında başlıyor

Beyin yaşlanması 44 yaşında başlıyor
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

ABD'deki Stony Brook Üniversitesi'nden bilim insanları, 19 bin 300 kişinin beyin taramaları ve testlerini analiz ederek beyin yaşlanmasının ortalama 44 yaşında belirginleşmeye başladığını buldu. Bu süreç, 67 yaşında en hızlı seviyeye ulaşıyor ve 90 yaş civarında hız kaybediyor.

Araştırma, nöronların strese nasıl tepki verdiğini ve yaşlanmanın arkasındaki temel mekanizmalardan birini inceledi. Bulgular, beyin hücrelerinin insüline karşı duyarlılığının zamanla azaldığını ve daha az glikoz emilimi nedeniyle beyin fonksiyonlarının bozulduğunu gösterdi.

Sinir bilimci Lilianne Mujica-Parodi, bu sürecin kırılma noktasına ulaşmadan önce geri döndürülebilir olabileceğini belirtiyor: "Beynin enerjiye erişiminin azaldığı ancak kalıcı hasarın oluşmadığı orta yaş, kritik bir müdahale penceresi sunuyor."

Keton takviyeleri beyin yaşlanmasını yavaşlatabilir

Araştırmacılar, bu teoriyi 101 kişilik bir grupla test etti. Katılımcılara, beyin hücrelerinde insülin duyarlılığını artırdığı bilinen keton takviyeleri verildi. Sonuçlar şunları gösterdi:

  • Beyin fonksiyonlarının bozulması yavaşladı.
  • En büyük fayda, 40-59 yaş arasındaki bireylerde görüldü.

Bu, beyin yaşlanmasını önlemek için erken müdahalenin kritik olduğunu düşündürüyor. Nöronlar belirli bir seviyeye kadar strese dayanabilir, ancak uzun süre aç kaldıklarında kalıcı hasar oluşabilir.

Sinir bilimci Botond Antal, bu araştırmanın beyin sağlığına bakış açımızda bir paradigma değişimi yaratabileceğini söylüyor: “Bilişsel semptomlar ortaya çıkana kadar beklemek yerine, metabolik belirteçler aracılığıyla risk altında olan bireyleri erken tespit edip müdahale edebiliriz.”

Çalışma, orta yaşın beyin sağlığı açısından kritik bir dönem olduğunu gösteriyor. İnsülin duyarlılığını koruyacak beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri, yaşlanmayı yavaşlatabilir. Gelecekte, keton bazlı beslenme veya takviyeler gibi yaklaşımlar, nörodejeneratif hastalıkların önlenmesi için yeni stratejiler sunabilir.