29 Mart 2024, Cuma
Haber Giriş: 15.04.2023 12:47 | Son Güncelleme: 15.04.2023 15:51

İngiltere’de araştırıldı: Milyonlarca yıllık virüsler, kanserle savaşmaya yardımcı oluyor

Francis Crick Enstitüsü yapılan bir araştırmaya göre, milyonlarca yıldır insan DNA'sının içinde saklanan eski virüs kalıntıları, insan vücudunun kanserle savaşmasına yardımcı oluyor. Araştırmacılar kanserli hücreler kontrolden çıktığında eski virüslerin kalıntılarının uyandığını söyledi
İngiltere’de araştırıldı: Milyonlarca yıllık virüsler, kanserle savaşmaya yardımcı oluyor

İngiltere merkezli devam eden kanser araştırmalarında geçtiğimiz hafta kanserin sonsuz evrimleşme yeteneğine sahip olduğunun açıklamasından sonra araştırmalara bir yenisi daha eklendi.  Londra merkezli biyomedikal araştırma merkezi Francis Crick Enstitüsü’ne bağlı bilim insanlarının araştırma sonuçlarında insan vücudunda milyonlarca yıldır bulunan antik virüslerin kansere karşı yardımcı olduğu ortaya çıktı. Araştırma sonuçlarına göre antik virüsler imün sistemine yardım ederek, tümörleri hedefliyor ve saldırıyor. Araştırmacılar bağışıklık sisteminin bir parçası olan B-hücrelerinin, tümörler üzerinde yoğunlaşarak akciğer kanseri tedavisinde yardımcı olduğunu söyledi.

Covid ile savaşmada yardımcı oldular

B-hücrelerinin vücutta antikor üretmeye yaradığı, Covid gibi enfeksiyonlarda savaşmada rol oynadıkları söylendi. Hücrelerin geçmişte akciğer kanserinde oynadıkları rolün sır olduğu ancak araştırma da hastalardan alınan örnekler ve hayvan deneylerinin sonucunda kanser ile savaşmada da yardımcı olduğu tespit edildi. Francis Crick Enstitüsü yardımcı araştırma direktörü Profesör Julian Downward "Antikorların endojen retrovirüsler olarak adlandırılan kalıntıları tanıdığı ortaya çıktı. Retrovirüsler kendi genetik talimatlarının bir kopyasını bizimkine sokmak gibi harika bir numaraya sahip" açıklamasında bulundu.

Birkaç bin yıl önce insan DNA'sına girmiş olabilir

Araştırma sonuçlarında insan DNA’sının yüzde 8’den fazla bir kısmının viral kökenlere dayandığı, bu retrovirüslerden bazılarının on milyonlarca yıl önce genetik kodun bir parçası haline geldiği ve evrimsel akrabalarımız olan büyük maymunlar ile paylaşıldığı belirtildi. Diğer retrovirüslerin birkaç bin yıl önce insan DNA'sına girmiş olabileceğini oraya koydu. 

Bu virüslerin bazılarının zamanla hücrelerin içinde faydalı amaçlara hizmet etmek için kullanıldığı, bazılarının da yayılmaları durdurmak için sıkı bir kontrol içinde olduğu açıklandı. Bununla birlikte kanserli bir hücre kontrolsüz bir şekilde büyüdüğünde ve bu eski virüslerin bir zamanlar sıkı olan kontrolü kaybolduğunda içeride kaosun hakim olduğu belirtildi. Araştırmacılar bu antik genetik yönlendiricilerin tüm virüsleri diriltemediği, virüs parçaları üretebildiği, bu parçaların da bağışıklık sistemine karşı olası dışsal bir tehdidi tespit edebilecek seviyede olduğunu açıkladı.

Retrovirüsler zamanla rol değiştirdi 

Biyomedikal araştırma merkezinde retroviral immünoloji başkanı Profesör George Kassiotis, "Bağışıklık sistemini tümör hücrelerinin enfekte olduğuna inandırarak kandırıyor. Bu şekilde virüsü ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bu yüzden bu bir alarm sistemi’’ dedi.

Antikorların, bağışıklık sisteminin enfekte hücreleri öldüren diğer kısımları çağırdığı, bu süreçte amacının virüsü durdurmaya çalışırken kanserli hücreleri de ortadan kaldırdığı belirtildi. Profesör Kassiotis, "DNA’ımızı işgal eden retrovirüsler atalarımızda kansere neden olmuştu şimdi bu rol değişti ve artık bizi kansere karşı koruyorlar. Bu büyüleyici bir durum" açıklamasında bulundu. İngiltere’de geçen hafta yapılan araştırma sonuçları kanserin neredeyse sonsuz sayıda evrimleşme yeteneğine sahip olduğunu gösterdi.

"Atalarımızdan kalan viral DNA'larımız var"

İngiltere kanser araştırmaları birimi başkanı Dr. Claire Bromley, "Hepimizin genlerinde atalarımızdan kalan eski viral DNA’ımız var. Bu büyüleyici araştırma bunun kanserde oynadığı rolü ve bağışıklık sistemimizin kanser hücrelerini nasıl tanıyıp yok edebildiğini vurguladı. Bir kanser aşısı geliştirmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Yine de bu çalışma kanser tedavisine yönelik bir takım araştırmalara katkı sağlıyor. Bu yaratıcı yaklaşımlar kanser tedavisinin bir gün gerçekleşmesine sebep olabilir’’ diye konuştu.