TV 100'de gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Özel, son anketlerde Ankara ve İstanbul'da önde olduklarını söyledi. Ankara Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin tamamlanmış gözüktüğünü dile getiren Özel, "Her ölçüm daha yukarı gidiyor. Anket firmasının yetkilisi, sunumunda 'Ankara'da, Büyükşehir'de yarış bitti.' dedi. İstanbul'da her ölçümde Ekrem İmamoğlu 1,5-2 puan farkını açıyor" diye konuştu.
Özel, CHP'nin seçimlere herhangi bir ittifak yapmadan tek başına girdiğini ifade etti. Geçen seçimlerde ittifak yaptıkları İYİ Partinin ve birçok yerde aday çıkarmayan HDP'nin yüzde 20'lik bir oya sahip olduğunu söyleyen Özel, şöyle devam etti:
"Bugünkü anketlerin üzerine yüzde 20 koysanız Anadolu coğrafyasını komple kendi rengimize boyamış oluruz. Millet İttifakı'nı kurduğumuz partilerle birlikte değiliz. Geçen seçimlerde kayıtsız, şartsız muhalefete destek veren bir parti de ortada yok ama Millet İttifakı'nı oluşturan seçmen bir yere gitmedi. Türkiye genelinde yüzde 30'u aşmayı önemli görüyorum. Yüzde 25'lik bir cam tavan var, bizim üstümüzde diye hep söyledim. Bu yüzde 25'lik görünmez cam tavanı tuzla buz etme niyetindeyiz. İttifaklar yapabilseydik bambaşka şeyler olabilirdi. Yüzde 35'leri zorlardık, 40'a yaklaşırdık ama Cumhuriyet Halk Partisinin, bu adaylarla benim gördüğüm, geçmem gerekir ve iyi olur dediğim rakam, yüzde 30'luk psikolojik sınırı aşmak. 20'li rakamlardan şu partiyi bir kurtarmak"
Belediye kaybetmek istemiyorum
Şehirler bazında hedeflerini dile getiren Özel, genel başkan olarak girdiği ilk seçimlerde belediye kaybetmek istemediğini söyledi.
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in başında olduğu üst koordinasyon ekibinin 1 Nisan'dan sonra çalışacağını belirten Özel, "Bir yerde iyi bir iş yapılıyorsa onu herkes yapacak, tek tipleştireceğiz. İyide ortaklaşma, benzerleri birleştirme, tek tipleştirme ve bunların toplu halde anlatımı, tanıtımı. Ayrıca bu yapı, yeni belediye başkanlarımıza eldeki iyi projeleri hazır olarak verecek. Bu yapı, tek tip ölçme değerlendirmeyle 3 ayda bir belediye başkanlarımıza karne verecek. Herkes durumunu görecek. Yine bu yapı, belediyelerimizi planlı ve haberli, habersiz iç denetime tabi tutacak. Başında Yılmaz Büyükerşen ve önceki belediye başkanlarımızın olduğu, yerel yönetimler çalışan akademisyenlerin, eski Sayıştaycıların, Danıştay'da tetkik hakimlerinin olduğu bir yapı kuruyoruz." dedi.
DEM Parti ile ittifak iddiası
Özel, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile aralarında bir protokol veya ittifak olup olmadığı sorusuna karşılık, önceliklerinin enflasyon, ekonomi, hukuk ve işsizlik olduğunu söyledi. DEM Parti'nin "Bizim hiçbir partiyle ittifak yapma niyetimiz yok, kimseyle anlaşmayacağız. Kendi adaylarımızla çıkacağız ancak bazı yerlerde 'kent uzlaşısı' sağlayabiliriz" dediğini aktaran Özel, şunları ifade etti:
"Orada yaptıkları tanım şu; 'Eğer aday bizim de oy verebileceğimiz bir adaysa o adaya 'kent uzlaşısı' adayı olarak bakabiliriz. Bu adaylarınızı belirlerken buna, buna uygunsa biz bu adaylarda birleşiriz.' diyorlar. Mesela Mersin Belediye Başkanı'mızın, yoğun Kürt nüfusunun, Kürtlerin güçlü olduğu bir yerde yapmış olduğu başkanlığa rıza gösterdiklerini bize çok öncelerden de söylediler. Vahap (Seçer) Başkan Mersin'i adilane yönetiyor. Şimdi Kürtler çok yoksulu olan insanlar. Sosyal yardımı önceleyen sosyal demokrat belediye başkanları, Kürtlerin ve Kürt seçmenin gönlünde kolay yer ediyorlar"
Özel, son seçimde HDP'nin AK Parti'ye kaybettirme motivasyonuna sahip olduğunu, bu seçimlerde ise çıkardıkları adaylarla böyle bir motivasyonlarının olmadığını ortaya koyduklarını savundu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti ile ilişkileri konusunda şöyle dedi:
"Bu seçimde bizim DEM ile olan ilişkimizde ne onların kayıtsız, şartsız bize desteği söz konusu ne de bizim DEM ile kazanmaya yönelik bir işbirliğimiz söz konusu. Belli yerlerde 'kent uzlaşısı' olarak adlandırılan uzlaşı sağlanmış durumda ama DEM'in adayları var. Bize de kaybettirecekleri birçok yer olabilir. Ortada imza, sözleşme, protokol yok. Şunu da rahatlıkla anlamak lazım. Yüzde 10-15 DEM seçmeninin ya da Kürtlerin oy kullanacağı bir seçime gidiyoruz. Bir belediye başkan adayımız var ve belediye meclis listesi yapıyor. Şimdi bu seçmeni göz ardı ederek belediye meclis listesi falan oluşturamazsınız"
CHP'den belediye başkan adayı olarak gösterilmeyenlerin verdiği tepkileri de değerlendiren Özel, "Aday olmadığını öğreniyor, ertesi sabah bombalamaya başlıyor, istifa ediyor, başka partiye gidiyor. Böyle de bir şey yok. Sen bu partide bir sürü görev yapacaksın, bu partinin yaptığı milletvekilliğinden emekli olacaksın, gittiğin her yerde saygı göreceksin, maaş alacaksın. Bir gece önce adaysın, ertesi sabah isyandasın. Böyle bir şey yok. Bir sürü örnek var. 30 tane aday adayı var, biri seçiliyor, 29'u isyan ederse bu partiyi nasıl yöneteceğiz biz? Kim yönetecek yani?" diye sordu.
Haluk Levent 'evet' deseydi ankete konulurdu
Özel, şarkıcı Haluk Levent'e CHP'nin Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için teklif götürüldüğü iddiasına ilişkin soruya şöyle yanıt verdi:
"Haluk Levent 'evet' deseydi ankete konulurdu. Haluk Levent meselesini şöyle anlatayım; 60 parti meclis üyemize dedik ki 'Hatay kritik, kafa kafayayız, aday değiştiği takdirde birtakım destekler almamız söz konusu ama ankete koymadan kimseyi atamam, temas ettiğiniz, aklınıza yatan kişilerle görüşün. Onay veren olursa bana bildirin, WhatsApp'tan bana yazın.' dedim, 'Ben ankete koyacağım onları, 1 haftanız kaldı' dedim. İki ayda bir yapılıyor ya parti meclisi, biz şu ana kadar 3 ayda 13 parti meclisi yaptık. O kadar demokratik bir kanalı işletmeye çalışıyorum. Bu arkadaşlardan kimi çok farklı isimler, mesela Mert Fırat dediler. Mert Fırat ile de konuştuk, 'Seni ankete koyalım mı?' diye sorduk. Çok tatlıdır Mert, Hataylı. Mert dedi ki 'Abi 30 günde 28 gün turnem var, ne anketi?' Haluk Bey de değerlendirmiş, 'Olmaz' demiş. Resmi bir teklif götürmedik ama parti meclis üyemiz veya MYK olur alıp da bize söyleseydi ankete koyacaktık"
Özgür Özel, "Ekrem İmamoğlu'nun sizinle resimlerini istemediği, ajanslardaki rezervasyonları da iptal ettiği konuşuluyor. Böyle bir şey söz konusu olabilir mi?" sorusuna, öyle bir şeyin olmadığı cevabını verdi.
Bir gün adaylığını açıklayacaktı, bir gün erteledik
Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç'in yeniden aday gösterilmemesi üzerine bağımsız aday olarak seçimlere girme kararı almasını değerlendiren Özel, şunları kaydetti:
"Bir gün adaylığını açıklayacaktı, bir gün erteledik. Dedim ki 'Başkanım, bana biraz zaman verir misin? Bir çare arayalım.' Bir gün 14.00'te açıklıyordu, öbür gün 12.00'ye erteledi. Ben grup toplantısına gitmeden bir daha aradım. Dedim ki 'Başkanım bir daha düşün, yapma şunu'. 'Yok' dedi, kendi argümanlarını söyledi. Ben de 'Başkanım ben sana abi diye hitap ediyorum. Yapmasan ben bunu kardeşin olarak isterim ama yapıyorsan da hayırlısı olsun. Sonuçta birbirimizin yüzüne bakacağız.' dedim. Sarıyer, bu tansiyonu yönetemediğimiz, yönetmek isteyip de yönetemediğimiz, bu tansiyonun bizim açımızdan elverişli bir sonuç doğurmadığı bir yer oldu"
Kaynak: AA