Afrika'dan Avrupa'ya geçişte Orta Akdeniz'de İtalya, Malta, Libya ve Tunus arasında kalan bölgede yer alan Lampedusa Adası, göçmen akınlarıyla ya da bazen çok sayıda düzensiz göçmenin Ada çevresinde hayatını kaybettiği hadiselerle gündeme geliyor.
İtalya'nın sahip olduğu 800'den fazla ada arasında kendisine en uzak konumdaki Pelaige takımadalarından olan Lampedusa, 20,2 kilometrekarelik yüzölçümü ile Tunus'a yaklaşık 130 kilometre mesafede bulunuyor.
Tarih boyunca Akdeniz'deki stratejik konumu sebebiyle her zaman farklı kavimlerin ilgi odağı olan Lampedusa, 19. yüzyılda Pelaige takımadaları olarak bütün halde önce Sicilya Krallığı'na bağlandı ardından Sicilya'nın da İtalya Krallığı'yla birleşmesiyle İtalyan toprağı oldu. Doğal güzelliğe sahip sahilleriyle ünlü bir tatil yeri olan Lampedusa'nın kaderi, 2000'li yıllarda değişmeye başladı.
Özellikle 2010 yılının sonlarında ilk olarak Tunus'ta başlayan ve sonrasında diğer bölge ülkelerine yayılan "Arap Baharı" olarak anılan süreç, Lampedusa'nın düzensiz göç rotasında önemli bir durak haline gelmesinin başlangıcı oldu.
Libya'da 2011 yılında Muammer Kaddafi yönetiminin devrilmesinin ardından bu ülkede yaşanan iç istikrarsızlıktan yararlanan insan tacirleri, Sahra Altı Afrika'dan kaçan düzensiz göçmenleri, Libya-Akdeniz-İtalya güzergahından Avrupa'ya göndermeye başladı. Dolayısıyla bu güzergah üzerinde yer alan İtalya'nın Lampedusa Adası ile bir ada ülkesi olan Malta, 2010’ların başından itibaren her yıl artan bir ivmeyle düzensiz göç sorunuyla yüzleşmek durumunda kaldı.
2014'ten bu yana kayıp ve ölü sayısı 22 binden fazla
Söz konusu rotada, seyahate elverişli olmayan botlar ya da haddinden fazla yükle doldurulan eski balıkçı tekneleriyle yapılan bu tehlikeli yolculukların bazıları, zaman zaman Akdeniz'in derinliklerinde acı şekilde son buldu. Orta Akdeniz rotasında çok sayıda göçmenin hayatını kaybettiği ilk büyük tekne kazası, 3 Ekim 2013'te Lampedusa'nın birkaç mil açığında yaşandı. 500'den fazla kişinin bulunduğu teknenin alabora olmasıyla 368 göçmen can verdi.
Bu hadise o dönem kamuoyunda büyük tepki çekerken, farklı ölçeklerde benzer kazalar, Lampedusa ile Kuzey Afrika sahilleri arasındaki kalan bölümde yaşanmaya devam ediyor. Uluslararası Göç Örgütü'nün (IOM) 2014'te başlattığı Kayıp Göçmenler Projesi'nin verilerine göre, Batı, Orta ve Doğu Akdeniz olarak üç ayrı düzensiz göç rotasında bugüne kadar ölü veya kayıp göçmen sayısı 28 bin 105 oldu. Bu sayının, 22 bin 341'ini ise sadece Lampedusa Adası'nı da kapsayan Orta Akdeniz güzergahında kaybolanlar oluşturdu.
Bir haftada nüfustan çok düzensiz göçmen geldi
Lampedusa'yı yeniden dünya kamuoyunun gündemine taşıyan şey ise 11-17 Eylül haftasında toplamda 11 bin civarında düzensiz göçmen gelmesi ve bunların 6 bin kadarının sadece 13-14 Eylül'de 36 saatlik bir dilimde Ada'ya varması oldu. Bir anda yoğun göçmen akınıyla karşı karşıya kalan Ada'da belediye yönetimi, "acil durum" ilan etmek zorunda kaldı.
Resmi olmayan verilere göre, nüfusu 6 bin civarında olan Lampedusa'ya sadece 36 saatte nüfusu kadar göçmen gelmesi gündem oldu. Genellikle göçmenlere yaptığı ev sahipliğiyle bilinen adada, son göçmen akınının çok olması bazı ada sakinlerinin, Avrupa'nın kendilerine destek olması talebiyle sokaklara inmesine de yol açtı.
Bu arada, İtalya İçişleri Bakanlığının verileri de 2023 yılında Akdeniz'i aşarak İtalya'ya gelenlerin sayısında artış olduğunu ortaya koyuyor. Buna göre, bu yıl 1 Ocak-22 Eylül döneminde gelenlerin sayısı 132 bin 867 olurken, 2022'de 69 bin 498, 2021 yılında ise 43 bin 756 düzensiz göçmen geldi. Lampedusa, bu noktada gelenlerin büyük oranda ayak bastığı ilk İtalyan toprağı olma özelliği taşıyor.
Neden Malta değil de Lampedusa'yı tercih ediyorlar?
Libya'dan ya da Tunus'tan tehlikeli yolculuk için denize açılan düzensiz göçmenler, Avrupa'ya geçişte Malta'dan ziyade İtalyan adası olması sebebiyle Lampedusa'ya çıkmayı tercih ediyor.
Göçmenlerin, bu tercihinin arkasında yatan en güçlü neden ise Lampedusa'ya ulaştıktan sonra burada imkanlar sebebiyle uzun süre tutulmayıp İtalya'daki bölgelere sevk edileceklerini bilmeleri. İtalyan topraklarına gelen göçmenlerden iltica talepleri kabul edilenlerin Kıta Avrupası'ndaki diğer ülkelere geçişi karasal bağlantı nedeniyle Malta'ya nazaran çok daha kolay oluyor.
Kritik yıl: 2011
Uzun yıllardır İtalya'da yaşayan ve birbirinden farklı uluslararası medya kuruluşlarına çalışan Yabancı Basın Derneği üyesi Cezayirli gazeteci Mourad Rouighi, son günlerde Lampedusa Adası'nın ciddi boyutlardaki göç akınıyla gündeme gelmesini, AA muhabirine değerlendirdi.
İtalya ve Kuzey Afrika'nın dinamiklerini iyi bilen bir isim olan Rouighi, Lampedusa'ya yönelik düzensiz göçmen gelişlerinin 2008-2011 döneminde kontrol altında bir seviyede olduğunu, bunun da o dönem Kuzey Afrika ülkeleriyle yapılan geri gönderme anlaşmalarına dayandığını kaydetti.
Rouighi, 2011 yılında yaşananlara dikkati çekerek, "Libya'daki savaş, her şeyi altüst etti. Kaddafi sonrası yeni Libya, güney sınırlarını ve kıyıları kontrol edemez oldu. Bu durum, şu anki göç dalgasının artmasına yol açtı. Sahel ülkelerinden gelen bu göç dalgası, Libya ve Tunus'un içinde bulunduğu durumdan faydalanarak özellikle Lampedusa gibi İtalya kıyılarına yakın bölgelere yöneliyor" ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA