Her hafta milyonlarca kişiyi ağırlayan, kendine has kültürü devam ettiren, sokakları, dükkanları ve tarihiyle bambaşka bir ambiyans sunan Kapalıçarşı adım adım keşfedilmeye değer bir yer.
Dünyanın dört bir yanından yılda 91 milyondan fazla turisti ağırlayan Kapalıçarşı’da görülecek çok detay var. Sokaklarını ve hanlarını keşfederken şaşırtan detaylar yakalamamanız imkansız. 21 farklı kapısı bulunan, 30 bin metrekarelik alana yayılan, 4 binden fazla dükkanın yer aldığı Kapalıçarşı her gidişinizde farklı bir detayını size gösteriyor.
Kapalıçarşı Tarihi
Bizans döneminde, bugünkü Kapalıçarşı’nın olduğu yerde bir ticaret merkezi olduğu kaynaklarda geçiyor. Ancak tahmin edilenler burada her gün açık alan bir çarşı kurulduğu yönünde. Günümüzün Kapalıçarşı’sının esas temelleri ise İstanbul’un alınmasının hemen ardından, Fatih Sultan Mehmet tarafından atılmış. Şehirdeki ticaretin bir an önce canlanması için bu pazar yerine ilk olarak Cevahir Bedesteni (bir diğer adıyla İç Bedesten) yapılmış. Sonrasında etrafına yeni alanlar eklenerek Kapalıçarşı zamanla büyümüş. Çarşı’daki her sokağın, caddenin ve hanın farklı yapıda olmasının esas nedeni de her birinin farklı zamanlarda yapılmış olması.

Her padişah döneminde farklı alanlar eklenen Kapalıçarşı’nın ilk yıllarında çoğunlukla ahşap olduğu söyleniyor. Yıllar içerisindeki yangınlardan bu denli etkilenmesinin nedeni de bu. Sonrasında yapılan tadilatlarda yeni malzemeler kullanılsa da, çoğu yerde orijinal yapılardan izler görmek mümkün.
Kapalıçarşı’nın çoğu kapısı oldukça eski ve gösterişsiz görünse de Beyazıt ve Nuruosmaniye kapısı’nın çok gösterişli olduğu fark edeceksiniz. Bunun nedeni İstanbul’un fethinden hemen sonra, bugün Beyazıt’ta İstanbul Üniversitesi’nin olduğu yere Fatih Sultan Mehmet’in kendine saray yaptırması. Sarayın olduğu çıkış kapısı her zaman için daha gösterişliydi. Sonrasındaysa Topkapı Sarayı’na nispeten daha yakın kapı olan Nuruosmaniye’ye camii yapılması, devlet erkanının bu kapıyı kullanması nedeniyle burası da ince işçilikler düşünülerek hazırlandı. 18’inci yüzyılda Lale Devri’nin etkisiyle bu iki kapı Osmanlı simgeleriyle süslendi.
Kapalıçarşı’da Görülecek Yerler
Zincirli Han

Kapalıçarşı’nın en çok fotoğraflanan yerlerinin başında Zincirli Han geliyor olabilir. 18’inci yüzyılın başlarında inşa edilen han orijinal yapısını bugün hala koruyor. Zamanında getirilen eşyaları taşıyan hayvanların alt katına bağlandığı, dükkanların da üst katında yer aldığı handaki mağazalar bugün hala aktif olarak işletiliyor. Üst kata çıkmak için kullanılan merdivenler ise oldukça dik ve eğimli. Nedeni ise alt katta bekleyen hayvanların üst kata çıkmalarını engellemekmiş.
Hana ismini veren ise yağmur oluklarından aşağı sarkıtılan zincirler. Oluklardan akan suların sıçramadan inmesi için kullanılan zincirler, zamanla hanın ismi olmuş.
Eğer Zincirli Han’a gelirseniz girişindeki çay ocağından elma çayı alıp han içerisinde oturup ambiyansı hissederek zaman geçirmeyi de ihmal etmeyin.
Cevahir Bedesteni

Kapalıçarşı’nın en eski yapısı Cevahir Bedesteni olarak kabul ediliyor. Çarşının ortasında, duvarlarında hala orijinal işçilik detaylarının görüldüğü bedesten Kapalıçarşı’nın merkezi olarak kabul edilirmiş. Osmanlı döneminde Kapalıçarşı’nın en değerli eşyalarının satıldığı bölge olan bedesten aynı zamanda şehrin de en güvenli bölgesiymiş. Zaten sıkı korunan Kapalıçarşı’daki Cevahir Bedesteni için ayrı korumalar görev yaparmış.
İstanbul’un fethinden sonra hızlıca tadilata giren bedestendeki dükkanlar, halkın kendi eşyalarını da emanet ettiği; bir nevi kasa görevini görüyormuş. Halkın değerli eşyalarını emanet ettiği esnafın bu denli kıymetli olmasının nedenlerinden biri de bu. 1700’lerin sonuna doğru yeniçerilerin Kapalıçarşı’yı yağmalamasına kadar da bu güven devam etmiş.
Sandal Bedesteni
Adını Bursa’da dokunan sandal kumaşından alan Bedesten, Nuruosmaniye girişinin hemen yanında yer alıyor. Günümüzde içerisinde birkaç küçük dükkan ve restoran bulunuyor. Han içerisindeki mimari detaylar ise görülmeye değer.
Kalpakçılar Caddesi
Kapalıçarşı’nın ana caddesi diyebileceğimiz Kalpakçılar Caddesi, Beyazıt ve Nuruosmaniye kapıları arasında uzanıyor. Çarşıyı boylu boyunca yürümek için seçilebilecek bu cadde üzerinde birçok ünlü kuyumcuyu da göreceksiniz.
Kapalıçarşı’nın Meslek Sokakları

Kapalıçarşı’da yürürken geçtiğiniz sokağın ismine de göz atmalısınız. Çarşı içerisine kurulan her sokak belli bir meslek grubunu bir araya getiriyormuş. Kalpakçılar, Aynacılar, Fesçiler, Yağlıkçılar, Halıcılar, Zenneciler Kapalıçarşı’da kendine yer bulan mesleklerden birkaçı.
Kapalıçarşı İçerisindeki Camiler

Çarşı içerisinde yürürken mutlaka bir gözünüzde tavanda olsun. Kapalıçarşı içerisine kurulan küçük minberler göreceksiniz. Bunların çoğu günümüzde aktif olarak kullanılmasa da sağlam olarak, duvara monte edilmiş merdivenleriyle duruyorlar.
Kapalıçarşı Muhallebici ya da Kule
Mahmutpaşa kapısının hemen orada, cadde üzerinde ahşap bir yapı göreceksiniz. Rivayetlere göre 15’inci yüzyıla kadar burası (henüz çarşı içerisinde değilken) gümrük kontrolü olarak kullanılıyormuş. İstanbul’un Osmanlı’ya geçip, Kapalıçarşı’nın büyümesi ile de kadınlar için ayrıldı ve selamlık adını aldığı söyleniyor. Sonrasında esnafın her sabah burada namaz kılmak için bir araya geldiği ve sonrasında herkesin işine dağıldığı da söylenenler arasında. Bilinen en net bilgi ise yakın zamana kadar burada bir muhallebici olduğu. Muhallebicinin kapanmasının ardından burası artık kuyumcu olarak kullanılıyor.
Kapalıçarşı’da Ne Yenir?
Kapalıçarşı her şekilde kendine özgü bir yer. Buraya geldiğinizde yiyeceğiniz yemekler de öyle. Çok merkezi bir konumda olduğu için Eminönü’ne ya da Sirkeci’ye inmek, Sultanahmet’e gitmek seçenekleriniz çok ancak Kapalıçarşı’yla özdeşleşen mekanları denemek adeta yazılı olmayan bir kural gibi.
Havuzlu Restoran
Kapalıçarşı’nın içerisinde yer alan Havuzlu Restoran, buranın ambiyansını yaşatan tarihi bir ortamda misafirlerini ağırlıyor. Her gün çıkan taze yemekler, esnaf lokantası havası yaşatıyor.
Adres: Beyazıt, Gani Çelebi Sk. Kapalıçarşı No:3, Fatih/İstanbul
Dönerci Şahin Usta
İstanbul’un en iyi dönercileri arasında gösterilen Dönerci Şahin Usta’nın yumuşacık pide arasında hazırlanan döneri buranın imzası. Önünde her zaman kuyruk olan dönercinin oturman yeri yok. Akşam saatlerine dönerin kalmadığını belirtmek gerek.
Adres: Molla Fenari, Kılıçcılar Sk. No:5, Fatih/İstanbul
Aslan Restoran
Şehrin en iyi esnaf lokantalarından biri olan Aslan, Kapalıçarşı’nın Çemberlitaş çıkışında yer alıyor. Beyaz örtülü masalarda yemeklerini sunan restoranın her çeşidi çok beğeniliyor. Eğer sezonunda gelirseniz de vişneli ekmek kadayıfının tadına mutlaka bakmalısınız.
Adres: Molla Fenari, Vezirhan Cd. No:66, Fatih/İstanbul
Day Day Pastanesi
Kapalıçarşı’nın Çarşıkapı kapısına çok yakın konumlanan Day Day Pastanesi’ne yaklaştığınızı mis gibi kurabiye kokularından anlıyorsunuz. Pastanenin en sevileni olan elmalı kurabiye ve ekler saat 11.00 gibi satışa çıkıyor. Diğer ürünleri ise sabahtan tezgahta yerini alıyor.
Adres: Molla Fenari, İskender Boğazı Sk. No:18, Fatih/İstanbul
Fahri Usta’nın Yeri
Kapalıçarşı esnaflarının bildiği, Mahmutbey kapısına çok yakın yer alan restoran oldukça mütevazi. Her gün farklı ve birkaç çeşit çıkan yemekler öğle saatlerinde hızlıca bitiyor.
Adres: Taya Hatun, Aynacılar Sk. No:36, Fatih/İstanbul
Gülebru Kantin
Kapalıçarşı içerisinde, Nuruosmaniye’ye yakın konumlanan Gülebru, döneri kömür ateşinde hazırlıyor. Önünde birkaç taburesi bulunan kantin, geçmiş yılların lezzetli büfe döneriyle seviliyor.
Adres: Beyazıt, Fatih/İstanbul
Kapalıçarşı’nın Çatısına Nasıl Çıkılır?

Kapalıçarşı’nın içi kadar çatısı da harika fotoğraf kareleri veriyor. Ve çok sayıda kubbeleri olan tarihi çarşıyı tepeden izlemek harika oluyor. Ancak Kapalıçarşı’ya her isteyen çıkamıyor. Sadece tur rehberleri eşliğinde, maksimum 10 kişilik ekiple, önceden izin alınarak çıkılabiliyor. Öncesinde Kapalıçarşı özelinde tur düzenleyen şirketlere ulaşıp önden rezervasyonunuzu yapmanız gerekiyor.
Kapalıçarşı Nerede?
Kapalıçarşı Beyazıt’ta bulunuyor. 15’inci yüzyılda kurulduğu dönemin en hareketli bölgesi olan Nuruosmaniye, Mercan Yokuşu, Beyazıt Meydanı arasında kalan bölgede kurulan çarşı İstanbul’un merkezlerinden biri kabul ediliyor.
Kapalıçarşı’ya Nasıl Gidilir?
Kapalıçarşı’nın birçok farklı kapısı olduğu için farklı farklı yerlerden girişi bulunuyor. Ama en çok kullanılan iki kapısı Beyazıt ve Nuruosmaniye. Her iki kapıya ulaşmak için de en partik yol T1 tramvay hattını kullanmak. Beyazıt kapısından girmek için ‘Beyazıt-Kapalıçarşı’ durağında; Nuruosmaniye kapısından girmek içinse ‘Çemberlitaş’ durağında inmek ve birkaç dakika yürümek gerekiyor.
Kapalıçarşı Yakınında Görülecek Yerler
İstanbul’un Tarihi Yarımadasında yer alan Kapalıçarşı’ya yakın görebileceğiniz çok sayıda yer var. Onlardan bazıları:
- Nuruosmaniye Camii
- Topkapı Sarayı Müzesi
- Ayasofya
- Mısır Çarşısı
- Gülhane Parkı
- Sultanahmet Camii
- Yerebatan Sarnıcı
- Sirkeci Tren Garı
- Kariye Camii
- Şerefiye Sarnıcı
- Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi
- Aya İrini
Kapalıçarşı Jargonu
Burada yer alan mağazaların çoğu hala işi babadan oğula devretme geleneğine sahip çıkıyor. Uzun yıllardır burada olan esnafın da kendine özgü bir dili var. Sterlin’e kraliçe, dolara yeşil, franga çukulata, altına Beykoz, krona dana diyen esnafın bu anlamdaki dağarcığı ise bir hayli geniş.