43. İstanbul Film Festivali kapsamında, onur konukları Wim Wenders ve Perfect Days filminin başrol oyuncusu Koji Yakusho katılımıyla 26 Nisan Cuma günü Yapı Kredi Kültür Sanat’ta bir basın toplantısı düzenlendi. Moderatörlüğünü sinema yazarı Engin Ertan’ın üstlendiği toplantıya konuşmacı olarak Wenders ve Yakusho’nun yanı sıra İstanbul Film Festivali Direktörü Kerem Ayan ve MUBI’nin kurucusu ve CEO’su Efe Çakarel de katıldı. Wenders 10 kişilik bir ekiple İstanbul’a geldi. Senaryo yazarı Takuma Takasaki ve Wim Wenders’in eşi Donata Wenders de dinleyicilerin arasındaydı. Ağırlıklı olarak son filmi Perfect Days’in konuşulduğu toplantıda ünlü yönetmen filmin devamını İstanbul’da mükemmel günler olarak çekmek istediğini söyleyerek basın mensuplarıyla şakalaştı.
Wim Wenders 26 Nisan 21:30’da Atlas 1948 Sineması’nda belgeseli Anselm’in gösteriminden önce onur ödülünü alacak. Koji Yakusho ise ödülünü Perfect Days’in 27 Nisan Cumartesi 19:00’da Atlas 1948’deki gösterimden önce alacak.
Hayatında ilk kez İstanbul’a geldiğini belirten Wim Wenders toplantıya “Bu anı 78 yıldır bekliyorum. Bana bir kaset hediye ettiler. Belki bir takside bunu çalabilirim. Neden buraya gelmek için bu kadar geç kaldım bilmiyorum. Türk arkadaşlarım da var ama her şeyin bir ilki vardır. Sabah uyandığımda boğazı görüyorum, kendime nerede kaldın bunca zaman diyorum. Çok gurur duyduğum bir filmle buradayım. Daha iyisi olamazdı“ sözleriyle başladı.
- Perfect Days’de önceki yaşamından daha farklı bir yaşam sürmeyi seçen bir adamın hikayesini anlatmayı istedim. Filmin devamını çekmek için sabırsızlanıyorum! Perfect Days’den sonra Perfect Nights in Istanbul olarak.
- “Hayatımı sadeleştirmeye çalıştırıyorum çünkü büyük bir koleksiyonerim, her şeyi biriktiriyorum. Senarist Takuma Takasaki ile konuşurken bir zamanlar başka bir hayat yaşayan ve basit şeylerin önemli olduğu bir karakter yaratmaya karar verdim. Farkediyor ki tek sevdiği müzik aslında gençliğinde dinledikleri. Çekim için boş bir daire bulduk, içini sanat departmanı bir sürü şeyle doldurmuştu. Hirayama (Koji Yakusho) iki saat içinde orayı tamamiyle boşalttı, öyle bir oyuncu. Yeme-içme konusunda da yine Hirayama’nın mütevazı olmasını istedim. Kahve makinasından kahve almasını mesela. “
- “Elbette Japonca bir film yaparken başında çekincelerim vardı. İlk çekim gününe kadar oyuncunuzu tanımıyorsunuz. Prova yaptık, ikinci gün bir şeyler ters gidiyor dedim. Üçüncü gün sonunda dedim ki “Neden provaları çekmiyoruz ki?” dedim. Kurgusal bir hikayeyi prova yapmadan tıpkı belgesel gibi çektik aslında.
- Wenders bu tuvaletlerin nasıl yapıldığına ve mimarisine dair bir belgesel çekmek üzere Japonya’ya davet edildiğini film fikrinin ardından doğduğunu belirtti. J”apon halkı pandeminin ardından öyle bir zarafetle yeni hayatlarına döndüler ki ben bu nezaket ve toplum yararına çalışma hali hakkında film yapmak istediğimi farkettim” dedi.
- Filmi Nina Simone’dan Feeling Good’la bitirdik çünkü anın tadını çıkarmakla ilgili bir şarkı, bunun Koji Yakusho’nun da ayırdına varmasını istedim. Monitorumdan Tokyo trafiğinde araba sürerken bu şarkıyı hisseden bir insanın neler yapabildiğini izlerken bundan daha iyisi olamaz dedim kendi kendime.
Koji Yakusho
“Japonya’da tuvaletlerin de kutsal bir ruhu vardır. Adı: Kami.”
- Gençlik yıllarından hatırladığım Japonca bir şarkı var İstanbul’a uç diye. Hayatımda ilk kez İstanbul’a gelme daveti aldım ve anında bu teklifi kabul ettim.
- Bu film benim için de yeni bir tecrübe. Bu proje dağıtımcı belli olmadan başladı. Ama fikrin Tokyo’nun tuvaletleri hakkında olduğunu ve yönetmenin Wim Wenders’in olduğunu öğrendim. Bu benim için yeterliydi.
- Japonyada yaşayan yaşamayan her şeyin bir ruhu olduğuna inanılır. Tuvaletler için de kutsal bir ruh vardır Kami. Küçük bir çocukken bu inançla yetiştirildim. Ne zaman temizlik yapsam onun beni koruduğunu düşünürüm. Her zaman Kami’nin varlığının farkındayım.
- Filmdeki tuvaletler gerçek tuvaletler. Set için yapılmadılar. Filmin yapımcısı 2020 Tokyo Olimpiyatları için yapılan bu tuvaletleri seçti.
- İnsanlar Hirayama’nın tuvaletleri temizledikten sonra sandviçini yerken görünce o ellerle mi yediğini bana sordular. Hemen belirteyim ellerimi yıkayarak o sandviçleri yedim.
Wim Wenders
Savaş sonrası Almanya’da yetişmiş sinemacı Wim Wenders, anavatanı ile doğrudan bir bağlantı kurmak yerine köksüz bir yaklaşımla cesur ve kişisel hikayeler anlatan bir yönetmen. Modern dünyanın manevi karmaşasını sadelik ve duyarlıkla gözler önüne seren çağdaş sinemanın en önemli hikaye anlatıcılarından biri. Hafıza, kayıp, zaman, nostalji temel temaları arasında. Duyuların ön planda olduğu sözsüz bir dünya kuran Wenders filmlerinin kahramanları Alice In the Cities (1974), Wrong Move (1975) gibi filmlerde olduğu gibi çoğunlukla iç dünyalarına hapsolmuş fazla iletişim kurmayan insanlar. Tüm dünyada sinema severler Paris, Texas’taki (1984) kendini çöllere vurmuş hafızasını yitirmiş Travis Henderson’dan, Wings of Desire’daki (1987) melek imgesine kadar Wenders filmlerinde bir anlam arayışı içindeki hasarlı karakterleri izleyerek aidiyetimizi ve varoluşunu sorgulayıp, insan ilişkilerinin doğasını anlamaya çalışıyor. Soruların yanıtları kimsede olmasa bile Wenders çarpıcı görüntüleri, şairane anlatımıyla seyircisini kalbinden her seferinde vurmayı bilen bir yönetmen.
MUBI’de Wim Wenders şenliği
Wim Wenders’in Perfect Days (2023), Wings of Desire (1987), Alice in the Cities (1974), Kings of the Road (1976), Tokyo – Ga (1985), Chambre 666 (1982) filmlerini MUBI’de izleyebilirsiniz. MUBI CEO’su Efe Çakarel Perfect Days’i en çok izleyen ülkenin Türkiye olduğunu belirtti.
Kōji Yakusho kariyerine 1970lerin sonunda başlamış, kendini sanatına adaması ve canlandırdığı karakterlere derinlik getirmesi ile tanınan bir Japon oyuncu. 1986’da Juzo Itami’nin Shiko funjatta filmiyle kariyeri hız kazandı. Yakusho, kariyeri boyunca Shohei Imamura, Masayuki Suo ve Kiyoshi Kurosawa gibi Japonya'nın en beğenilen yönetmenleriyle işbirliği yaptı. Shall We Dance (1996), The Eel" (1997), and "Cure" (1997) gibi filmlerdeki performansları büyük beğeni topladı. Rob Marshall - Memoirs of a Geisha" (2005) ve Alejandro González Iñárritu - "Babel" (2006).
Wenders ve Yakusho’nun festival kapsamında gösterilen filmleri
Festival kapsamında Wim Wenders’in gösterilen filmleri: Cannes’da prömiyer yapan son belgeseli Anselm, 50. yılında restore edilen Alice in the Cities ve Koji Yakusho’nun başrolünde oynadığı ve Cannes’da en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandığı Perfect Days.
Japonya-Türkiye diplomatik ilişkilerinin kurulmasının 100. Yıldönümünde festival için İstanbul’a gelen Koji Yakusho’nun gösterilen filmleri : 13 Assassins -Takashi Miike, Shall We Dance? -Masayuki Suô , Under the Open Sky -Miwa Nishikawa