Duygu Asena Roman ödüllü yazar Oylum Yılmaz’ın Doğa Yürüyüşleri (Doğan Kitap) adlı deneme kitabı bugüne dek kurduğu edebi evrenin dışına çıktığı değil, onun en derin katmanlarına indiği bir kitap. Yılmaz bu kez doğayı yalnızca bir mekan olarak değil, düşünmenin, yazmanın ve varoluşun yeniden şekillendiği bir eşik olarak ele alıyor. Yürümek onun için bir spor ya da manzara gezintisi değil; hem bireysel hem toplumsal hafızayla, özellikle de kadın olmanın taşıdığı tüm yüklerle yüzleşmenin yolu. Doğa onun metninde ne romantik bir geri çekiliş ne de nostaljik bir huzur vadisi. Aksine, “Bu dünyada erkek olmayan her şeyin kendi benliğini bulması, yürümesi, yazması, yaşaması, doğanın korkutucu yüzüyle de yüzleşmesi anlamına geliyor” diyerek, doğanın içindeki politik mücadeleyi de görünür kılıyor. Oylum Yılmaz’la yazmakla yürümek arasındaki zihinsel akrabalığı, doğanın metindeki yerini, kadının yalnız yürüyüşünün anlamını ve edebiyatın bugünkü dünyaya karşı nasıl bir sorumluluk taşıyabileceğini konuştuk.
20.06.2025 04:30
Oylum Yılmaz yeni deneme kitabı Doğa Yürüyüşleri ile gündemimizde: Hayat veren doğanın kitabı
Oylum Yılmaz, Doğa Yürüyüşleri isimli yeni deneme kitabında, doğayı yalnızca bir mekan olarak değil, düşünmenin, yazmanın ve varoluşun yeniden şekillendiği bir eşik olarak ele alıyor
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
“İçimde kendimi ihbar etme arzusu birikmiş”
04 Temmuz 2025
Bu çağın insanı: Ne yarına ait ne bugüne
27 Haziran 2025
Dünyalıdan sadece insanı anlamamak gerek
13 Haziran 2025
İsmail Güzelsoy: Dayatılmış bir narsisizmle karşı karşıyayız
06 Haziran 2025
Masal kılığında sert bir uygarlık eleştirisi
Tüm Yazıları
30 Mayıs 2025