05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 25.07.2025 15:29 | Son Güncelleme: 25.07.2025 16:52

Futboldaki alışkanlıklar bisiklete sıçradı: Tour de France yarışmacılarına küfür ve hakaret yağmuru

Fransa’da düzenlenen dünyanın en prestijli bisiklet yarışı Tour de France yarışmacıları, bu sene sosyal medyada alışılagelmedik bir siber zorbalık dalgasıyla karşı karşıya kaldı. Yetkililer, gelecek yarışlar için önlem alınması gerektiğinin altını çizdi
Futboldaki alışkanlıklar bisiklete sıçradı: Tour de France yarışmacılarına küfür ve hakaret yağmuru
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Her sene Fransa’da düzenlenen prestijli bisiklet yarışı Tour de France’ın yarışmacıları, bu sene alışılagelmedik bir siber zorbalık dalgasına maruz kaldı. 

Fransız ekip yetkilileri sosyal medyadan gelen hakaret ve tehdit içerikli yorumları kınarken, gelecek senelerde olayın tekrarlanmaması için yarış sona erdiğinde görevliler ve bisikletçilerin masaya oturmasını önerdi. 

5 Temmuz’da başlayan yarış, bisikletçilerin 27 Temmuz Pazar günü Paris’e varması ile son bulacak. 

Bisiklet tutkunlarının takip etmek için her sene Fransa’ya akın ettiği yarış, hakkında Netflix’in “Tour de France: Unchained” adlı üç sezonluk bir belgesel yayınlamasıyla sosyal medyada yeni bir takipçi kitlesi kazanmıştı. 

Üçüncü sezonu bu yaz yayınlanan belgeselin, Tour de France’ın izleyici kitlesine, bisiklet meraklılarının yanı sıra sosyal medyadan gelen genç ve heyecanlı yeni bir kitle eklemesi bu siber zorbalık dalgasının sebeplerinden biri olarak değerlendiriliyor. 

Ne olmuştu?

3 bin kilometreden fazla sürüş rotasını kapsayan, özellikle Alp Dağları ve Pireneler gibi eğimli ve zorlu koşullara sahip hararetli bisiklet yarışı Tour de France’da kazalar oldukça sık görülüyor. 

Fakat kazalar iki bisikletçinin çarpışması sonucu meydana geldiğinde, seyirci genellikle olayda bir suçlu ve bir kurban seçiyor.

Geçtiğimiz günlerde başta Fransız Bryan Coquard ve Norveçli Tobias Johannessen olmak üzere iki bisikletçi sosyal medya kullanıcılarının hakaret ve tehditlerine maruz kalmıştı.

Cofidis ekibinden Bryan Coquard, yarışın üçüncü etabında Belçikalı bisikletçi Jasper Philipsen’e çarparak bisikletçinin düşmesine neden olmuştu. Çarpışma öncesi puan sıralamasında lider pozisyonda olan Philipsen, kaza sonrası yarıştan çekilmek zorunda kalmıştı.

Kaza sonrası Fransız bisikletçi Coquard’a sosyal medyadan tepki yağdı. Çarpışmanın akşamında Fransız medyasına konuşan Coquard üzüntüsünü belirterek, “Kötü bir gün. Yeşil mayoyu (en fazla puan sahibine verilen mayo) bırakmanın hoş bir şey olmadığını hayal ediyorsunuz. Kasten yapmadım ama yine Philipsen'den özür diliyorum. Ben kötü biri değilim” dedi. 

Fakat Coquard’ın açıklaması seyircileri tatmin etmedi, hakaret ve aşağılamalar yarış boyunca devam etti. Fransız bisikletçi, kendisine sosyal medya üzerinden başlatılan karalama kampanyasının özellikle ailesini çok incittiğini belirterek, “Artık X veya Facebook kullanmıyorum ama, Instagram'dan bile mesajlar aldım. [Kazadan] sonraki gün yarış başlamadan önce çok tedirgin olmuştum” dedi. 

Bir diğer tepki toplayan kaza ise Danimarkalı bisikletçi Tobias Johannessen’in, on birinci etapta Slovenyalı Tadej Pogacar’a çarpması olmuştu. Kazadan hemen sonra ekip otobüsüne binerken bildirimlerinin nefret mesajlarıyla dolu olduğu gören Johannessen, medyaya “Tekrar yapabilseydim tabii ki başka bir şekilde yapardım, ama bu mümkün değil. Çok kötü hissediyorum, ama kimsenin benim bildirim kutuma gelen tehdit mesajlarını almasını istemezdim. Çok üzgünüm, ama aynı zamanda bu insanlardan gelen nefretten korkuyorum. Bu çok korkutucu” şeklinde konuştu. 

Düşen Slovenyalı bisikletçi Tadej Pogacar, sosyal medya hesabından durumunun iyi olduğu bildirdi, sadece bir kaza olduğunu ve izleyenlerin Johannessen’i suçlamayı bırakmasını söyledi.


Yetkililer önlem alacak

Birçok ekip görevlisi, yarış sonrası bu sene yaşanan olayların tekrarlanmaması için önlem alınmasına dair bir toplantı yapılması gerektiğini vurguladı.

Libération’a konuşan Fransız bisiklet ekibi Cofidis’in iletişim sözcüsü Mathilde L’Azou, “Bu tür bir strateji üzerine hiç düşünmemiştik çünkü daha önce böyle bir durumla karşılaşmamıştık. Tour de France gibi popüler bir etkinliğin bundan etkilenmeyeceğini düşünüyorduk. Bu durumun futbol veya tenis gibi, özellikle spor bahisleriyle ilgili olan sporlara benzemediğini düşünüyorduk. Yarış sonunda bu durumu bisikletçiler ve ekip ile konuşmamız gerekecek ve gelecek yıllar için nasıl ilerleyeceğimize karar vermeliyiz.” ifadelerini kullandı.

L’Azou aynı zamanda, 26 Temmuz’da başlaması planlanan ve halihazırda cinsiyetçi yorumların hedefi olan kadınlar yarışı için de tepkilerden endişeli olduğunu belirtti. 


Filistin protestoları ve yarışa katılan seyirciler

5 Temmuz’dan bu yana Tour de France birçok gündem oluşturan olaya sahne olmuştu. 

Yarışa İsrailli ekip Israil Premier Tech’in katılması izleyenler tarafından eleştirilmiş, yarışın başından itibaren birden fazla Filistin yanlısı eylem yapılmıştı.

16 Temmuz'da “İsrail yarıştan dışarı” yazılı bir tişört giyen bir izleyici güvenlik bariyerlerini aşmış, yarış devam ederken elinde Filistin kefiyesi sallayarak sahada koşmaya başlamıştı.

Eylemci genç, personel tarafından darp edilerek durdurulmuş ve gözaltına alınmıştı. 

Olaydan bir hafta sonra ise bisikletçiler Dieulefit’den geçerken, kent halkı Filistin bayraklarıyla seyirci kanatlarına akın etmişti. Dieulefit'in, İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudileri koruduğu için "Adaletlilerin Şehri" olarak onurlandırılmış bir Fransız kasabası olması dikkat çekmişti. 

Dieulefit'te bisikletçileri beklerken Filistin bayraklarıyla protesto yapan halk (Fotoğraf: Reuters)


Protestoların yanı sıra bisikleti ve üniformasıyla sahaya izinsiz giren bir seyirciye yapılan polis müdahalesi de sosyal medyada oldukça konuşulmuştu. 

23 Temmuz’da Valence şehrinden geçen etapta, amatör bir bisikletçi yarışmacıların geçişinden dakikalar önce bisikletiyle bitiş çizgisini geçmeye çalışmıştı. Olayı fark eden güvenlik güçleri bisikletçiyi devirerek durdurmuştu.

Kaynak: Gazete Oksijen