İstanbul Kuruçeşme’de 24 Ağustos Pazar günü, henüz sabah saatlerinde Cemil Topuzlu Parkı binlerce insan tarafından dolduruldu. Bu kalabalığın sebebi, dünyanın en prestijli açık su yüzme yarışlarından biri olan Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’ydı. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından 37. kez gerçekleştirilen bu yarışa, 81 ülkeden yaklaşık 2 bin 900 sporcu katıldı.
Organizasyon İstanbul Valiliği’nin koordinasyonunda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile 26 kamu kurumu ve sivil toplum kuruluşunun işbirliğiyle düzenlendi. Sporcular, Kanlıca’dan Kuruçeşme Cemil Topuzlu Parkı’na, 6.5 kilometrelik parkurda, akıntılarla mücadele ederek kulaç attılar. Ayak bileklerine takılan bir cihaz, yüzdükleri süreyi kaydetti ve bu süreye dayanarak yarışmada sporcular sıralandı.

Program ilk olarak Kuruçeşme’deki hazırlık süreciyle başladı. Sporcular bir araya geldi ve gemilere binerek Kanlıca’ya ulaştılar. Onlarca kurtarma botu ve sahil güvenlik ekibi de gemiyle beraber hareket etti. Yarışa dakikalar kala başlayan, kuvveti yağmur izleyenleri endişelendirse de, yüzücüler düdük çaldığında bir bir gemiden denize atlamaya başladı. Ardından, binlerce kişi Kuruçeşme’ye varışlarını bekledi. Kadınlar genel klasmanda Su İnal 58:54 süresi ile birinciliği elde ederken, erkeklerde Doğukan Ulaç 56:49 süresiyle yarışı zirvede tamamladı. Kadınlarda ikinci, 01.01:13 süresiyle Eylül Nisa Çetin, üçüncü 01.02:21 derecesiyle Hilal Zeynep Saraç oldu, erkeklerde ise 56:50 süresiyle Gökhan Yiğitoğlu ikinci ve 58:18 derecesiyle Mehmet Çağlar üçüncü olarak tamamladı. Parkuru tamamlayan sporcularla Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı ve spor geçmişleri üzerine konuştuk.

“Akıntıyı hep düşünmelisiniz”
Kadınların birincisi Su İnal, 2010 doğumlu. Fenerbahçe Spor Kulübü’nde yüzüyor, mesafe serbest ve 200 metre sırt branşında kariyerine ilerlemeyi tercih etmiş. Yüzme öğretmeni olan annesinin etkisiyle bugün milli yüzücü olduğunu anlatan İnal, yarışla ilgili “11-12 yaşlarında ciddi olarak spora başladım. Bu yarışta akıntılara dikkat etmek çok önemli. Doğru ve yanlış dalgalar, akıntılar var. Siz yüzerken hamlelerinizde hep dalganın akıntının durumunu da düşünmelisiniz. Aksi takdirde, başarılı olamazsınız. Geçen yıl da bu ayrışa katılmıştım, üçüncü olmuştum. Bu sene daha tecrübeliydim. Hedefim, açık havuzda Dünya Gençler Şampiyonluğu, açık havuzda da Avrupa Gençler Barajı. Böyle ilerleyip 2028 Olimpiyatlar’ına gitmek istiyorum” diyor.
Eylül Nisa Ayçetin’in de yarışa ikinci katılışı. 2023’te 5.olarak ayrılmış. 2009 doğumlu olan Ayçetin, spor geçmişini şöyle anlatıyor:
“9 yıldır yüzüyorum. Babam yüzmeye çok meraklıydı, bu sayede ben de başladım. Alanım uzun mesafe ve kelebek. Kayseri’de Alpaslan Koleji’nde okuyorum. Galatasaray Spor Kulübü’nde de yüzüyorum. Bir sonraki hedefim Avrupa Şampiyonası.”

“Hobi olarak Londra’dan geldim”
2004 doğumlu Kaan Yalın Cullu ise 13 yıldır yüzme geçmişine sahip. Rüzgarın ve akıntının zorladığını fakat bu zorluğun tüm yarışmacılar için geçerli olduğunu unutmamak gerektiğini anlatıyor Cullu:
“İzmir Rota Kolej’inde profesyonel olarak yüzüyorum. Bir yandan, Manisa Celep Bayar Üniversitesi yüzme antrenörlüğü bölümünde okuyorum. Akıntı ve rüzgar elbette zor. Fakat asıl mesele bu zorluklarda öne çıkabilmek. Şu an hedefim milli takıma girmek.”
Londra’dan yarışmaya katılan Emily Iley, 2004 doğumlu, üniversitede ekonomi öğrencisi, kendisi yüzmeyi hobi olarak görüyor. Türkiye’ye ilk kez bu yarış için gelen Iley’in hikayesi şöyle:
“Annem ve babam daha önce Türkiye’ye gelip bu yarışa katıldılar. Ben de hobi olarak düzenli yüzüyorum. Neden olmasın diye düşündüm? İyi ki de gelmişim, keyifli bir parkurdu.”
Rusya’dan yarışlara gelen George Trushkın ise 1994’lü. Dubai’de bir yüzme okulu işletiyor, fakat Rusya’da yaşıyor. “Ben de Rusya’da milli yüzücüydüm. Fakat sonra okul işletmeciliğine yöneldim. Bu yarışları duymuştum, kendimi test etmek için katıldım, sonuçları göreceğiz.”

Ödül töreni de düzenlendi
Sporcular biraz soluklandıktan sonra, kazananlara madalyaların takdim edilmesi üzere bir tören düzenlendi. Yarışta İstanbul Vali Yardımcısı Ünal Kılıçaraslan, İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü Muhittin Özbay, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Barış Yıldız izleyici olarak yer aldı.
Törende söz alan Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Ahmet Gülüm “Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı, yalnızca bir spor organizasyonu değil, Türkiye’nin dünyaya spor yoluyla açılan en önemli yüzlerinden biri. Bu yıl 37. kez İstanbul Boğazı’nda binlerce yüzücüyü ağırlamanın gururunu yaşıyoruz. Bu organizasyon, ülkemizin uluslararası spor alanındaki konumunu güçlendirirken aynı zamanda her yaştan insana sporu sevdirmeyi, sağlıklı yaşamı teşvik etmeyi ve Olimpik Değerleri geniş kitlelerle buluşturmayı da başarıyla sürdürüyor. Katılan tüm yüzücülerimizi kutluyor; organizasyonun başarıyla gerçekleşmesine katkı sağlayan gönüllülerimize, başta İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Gençlik ve Spor Bakanlığımızın İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü olmak üzere kurumlar ve markalarımıza Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi adına teşekkür ediyorum” dedi.
Organizasyon Komitesi Başkanı Levent Karataş ise İstanbul Boğazı’nın sporla birleşmesine vurgu yaptı: “Bugün Boğaz bir kez daha sporun, dostluğun ve mücadelenin adresi oldu. Her yıl artan ilgisiyle yarışımız, ülkemizin uluslararası alandaki görünürlüğünü güçlendiriyor. Bu yolculuğun parçası olan tüm yüzücülerimize ve paydaşlarımıza teşekkür ediyoruz.”
1989 yılında yalnızca 68 yüzücüyle başlayan organizasyon, bugün dünyanın en prestijli açık su yarışı olarak gösteriliyor. Dünya Açık Su Yüzme Birliği (WOWSA) tarafından 2016 yılında “Yılın En İyi Açık Su Yüzme Organizasyonu”, 2019 yılında ise “Dünyanın En İyi 100 Açık Su Yüzme Yarışı” olarak gösterildi. Yarış, TMOK tarafından, İstanbul Valiliği’nin koordinasyonu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 26 kamu kurumu ile sivil toplum kuruluşunun iş birliği; Sportive, Coca Cola, Damla Su, Powerade, Memorial, Vakkorama Cafe, Fenerbahçe Doğuş, TRT Spor Yıldız, TikTok, Power App ve Sports TV’nin desteğiyle düzenlendi.Kaynak: Gazete Oksijen