Geçen 12 Kasım akşamı Cristiano Ronaldo’nun İngiltere’de televizyoncu Piers Morgan’a verdiği röportajdan bazı bölümleri sosyal medyadan paylaşıldığında bunun bazı sonuçları olacağı belliydi. Ancak bu röportajın Manchester-Riyad-İstanbul üçgeninde bir transfer pazarlığını tetikleyeceğini pek kimse tahmin edemezdi. Röportajın tamamı birkaç gün sonra yayınlanınca Ronaldo’nun kulübü Manchester United’da yaşanan şok büyük oldu. Kulübün sahibi Glazer Ailesi sözleşmeyi feshetmek için 23 Kasım'a kadar bekledi. Üçgenin ilk tetikleyicisi bu fesih oldu.
Manchester'da Ronaldo’nun ayrılması bütün sorunları çözmedi. Manchester United kötü başladığı sezonda giderek toparlanmış ve Premier League’de üst sıralara tırmanmıştı tırmanmasına ama ellerindeki tek santrafor olarak Anthony Martial kalmıştı. Üstelik kulübün potansiyel satışı öncesi yeni bir transfere 80-90 milyon sterlin harcanmayacağı aşikârdı.
Hollandalı teknik direktör Ten Hag’ın amacı golcülüğünden çok çevresindeki oyunculara pas istasyonu olacak ve hücum prese katkıda bulunacak bir forvet bulmaktı. Şimdi öğrendiğimiz üzere, Fransa Milli Takımı’yla son derece verimli bir kupa geçiren Olivier Giroud hedeflerden biriydi. Yine de Giroud’nun eş durumundan dolayı çok sık şehir değiştirmediğini biliyoruz. Adı geçen diğer santrafor adayları ise İspanyol Morata ve Hollandalı Depay’dı.
Arayış sürerken Dünya Kupası’nda oynanan bir maç işleri değiştirdi. Çeyrek finaldeki Arjantin-Hollanda maçında Güney Amerikalılar 73. dakikada Messi’nin penaltısıyla 2-0’ı bulmuş, yarı finale yürüyordu. Ne var ki 78. dakikadaki bir oyuncu değişikliği maçın gidişatını değiştirdiği gibi mevzubahis transfer üçgeninin ikinci tetikleyicisi oldu. Oyuna, Beşiktaş’tan tanıdığımız Wout Weghorst girdi. 90+10. dakikaya kadar iki topu filelere gönderdi. Hollanda penaltılarla Arjantin’e elense de Weghorst birçok takımın radarına girmişti bir kere. Hollanda’da aynı yörede doğduğu Erik Ten Hag’ın dikkatinden de kaçmadı belli ki Katar’da o yarım saatten kısa sürede yaptıkları.
Bu arada üçgenin son halkası önceki hafta tamamlandı. Cristiano, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da El Nasır kulübüne imza attı. Kulübün takımdaki yabancı oyunculardan biriyle sözleşme feshetmesi gerekti. Bu oyuncu da Kamerunlu Vincent Aboubakar oldu. Adının yeniden eski takımı Beşiktaş’la anılmasıyla beraber transfer dedikoduları ortaya saçıldı: İlk iddiaya göre Weghorst kiralık geldiği Beşiktaş’tan ayrılacak ve Burnley’ye dönecek, oradan da United’a kiralanacaktı. Beşiktaş onun boşluğunu Aboubakar’la dolduracaktı.
Haber Giriş: 13.01.2023 04:30 | Son
Güncelleme: 13.01.2023 04:30
Manchester-Riyad-İstanbul üçgeni İngilizleri kilitledi
Her şey geçen 12 Kasım akşamı Cristiano Ronaldo’nun röportaj haberiyle başladı. Üzerine bir Dünya Kupası, iki fesih ve bir imza gelince Ronaldo-Weghorst-Aboubakar transfer üçgeni oluşuverdi. Şimdi İngiliz spor basını bu üçgenin her köşesine bakıyor