20 Mayıs 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 24.11.2023 04:30 | Son Güncelleme: 29.01.2024 13:44

Manchester United’ın derdi lider

Şampiyonlar Ligi’ndeki temsilcimiz Galatasaray’ın çarşamba günü ağırlayacağı Manchester United’da sular durulmuyor. The Athletic, Premier League devindeki temel sorunlardan birine dikkat çekiyor: Liderlik
Harry Maguire
Harry Maguire

Andy Mitten / The Athletic

2018’de babamın cenazesinde gayda çalan adamın adı Bill McKay’di. Bill’i çocukluğumdan beri tanırım. Babamla beraber futbol oynamıştı. Çok konuşmazdı, eski ve sert bir amatör futbolcu, aynı zamanda sert bir adam olarak bilinirdi. Babamla komşuydu ve en fazla kafa sallayarak selam verirdi. Bu yüzden onu cenaze töreninde kilisenin önünde gayda çalarken görünce şaşırdım. Çok da güzel çalıyordu. İki hafta sonra teşekkür etmek için evine uğradım. “İçeri gel, sana bir şey göstereceğim” dedi.

1930’larda Manchester United kaptanlığı yapan Bill McKay (solda) takım arkadaşı Tom Manley ile.

Manchester banliyösündeki müstakil evinde ben bir koltuğa otururken Bill masanın üzerine birtakım madalya ve belgeler koymaya başladı. Hepsi kendisiyle aynı ismi taşıyan babası Bill McKay’in 1930’larda Manchester United’da oynadığı günlerdendi. Babası II. Dünya Savaşı’nın çıktığı günler de dahil iki ayrı dönemde United kaptanlığı yapmış. Savaş yüzünden hem kaptanlığı hem de kariyeri kısa sürmüş.

Haftalık 6 sterlin

“Seversin diye düşündüm” dedi. Haftalık 6 sterlinlik sözleşmeyi (enflasyon hesabıyla bugünkü 350 sterline denk) ve 1936’daki İkinci Lig şampiyonluğu için verilen, Birmingham kuyumcularının elinden çıkma madalyayı incelemeye başladım. McKay iki kez Birinci Lig’e yükselen kadroda yer almıştı. Aslında sadece teşekkür ziyaretinde bulunmuştum ama bunları Twitter’da paylaştım.  Birden her yerden yorum gelmeye başladı.

Casemiro

Yazanlardan biri de Fionna McKay idi: “Babamla beraber vakit geçirip dedemiz Bill McKay’i tanıdığın için çok sevindim. Dedem daha 13 yaşındayken maden ocağına at indiriyordu. Sonra Manchester United’da kaptanlığa kadar yükseldi” yazmıştı. Sosyal medya bazen müthiş şeylere vesile olabiliyor. “United tarihinin en önemli müsabakasında, Mayıs 1934’teki Millwall deplasmanında oynamamış mıydı?” diye soran Brian Spurrell kendisi yanıt veriyor: “Evet, oradaydı. Sezonun son maçı, kaybeden Üçüncü Lig’e düşecekti. Kaybetseydik savaş zamanı Matt Busby’yi göreve getirecek kadar toparlanamayabilirdik.”

42 yılda sekiz kaptan

Genellikle United’ın en başarılı dönemlerindeki kaptanlar anılır. Alt ligde kümede kalma mücadelesi verenlerin adı çok geçmez. Charlie Roberts, Johnny Carey, Roger Byrne, Noel Cantwell, Denis Law, Bobby Charlton, Martin Buchan, Bryan Robson, Roy Keane, Gary Neville, Nemanja Vidic ve Wayne Rooney kulübü büyük zaferlere taşımış isimlerdi. United’ın 1975’teki Buchan’dan 2017’deki Rooney’e kadar toplam sekiz kaptanı oldu. Her biri kaptanlık bandını ortalama 5.25 yıl kolunda taşımıştı.

Son altı yıla beş kaptan sığdı. Üstelik eski menajer Ole Gunnar Solskjaer The Athletic’e verdiği röportajda kendi döneminde iki oyuncunun kaptanlığı reddettiğini söylemişti. Belki de bu yüzden görevi kabul eden Harry Maguire’a çok olumlu bakıyordu. Carrington’daki United tesislerinde bazı insanlar Maguire’ın liderlik özelliklerini överken kimileri oyunculara öncülük etme becerisinden şüphe ediyor. Neticede öznel bir mesele.

Maguire bu sezon başında kaptanlık bandını Bruno Fernandes’e bıraktı. Durumdan memnun olmayanlardan biri de United’ın efsane kaptanlarından Roy Keane oldu. Keane’e göre Portekizli oyuncuda kaptan kumaşı yok: “Çünkü ağlayıp sızlanıyor, sürekli iki kolunu açıp havaya kaldırıyor. Bu kabul edilemez.”
The Athletic bu yazı için birçok kişiyle konuştu. Hepsi de ismini vermemek kaydıyla United’daki lider eksikliği iddiasına dair içeriden görüşlerini paylaştı. Herkes bunu konuşuyor ama işin aslı ne?
Sorduğunuz kişiye göre değişiyor.

Fernandes’den başlayalım. Oyuncuyla her gün iletişim halindeki personel de dahil birçok kişi Fernandes’i takdir ediyor. Cana yakın, gülümseyen, konuşkan ve esprili biri. Her oyuncu böyle değildir.
Üstelik hemen her maçta oynuyor. Maguire sürekli ilk 11’de olmadığı için kaptanlığı kaybetmişti. Kaptanın yedek kulübesinde olması eşyanın tabiatına aykırı görülüyor.

Yerine Fernandes geçti. Teknik direktör Erik ten Hag oyuncunun sahada abartılı hareketlere yatkın olduğunu bilse de bunun sadece kazanma hırsından kaynaklandığını düşünüyor. Hakemlere itiraz etmesinin sebebi United aleyhine verilen kararlara katılmaması. Takım arkadaşlarına sızlanmasının sebebiyse onlara, bazen de kendine kızması.

Bruno Fernandes


Konuştuğumuz isimlerden biri “Bütün takımla bu kadar ilgilenen, sözünü sakınmayan, ayrıca kulübün kendisine, değerlerine ve tarihine bu kadar bağlı başka biri yok. Üstelik çok profesyonel. Kesinlikle doğru kişi” diyor. Fernandes’in dört dil bilmesi de uluslararası oyunculara sahip takım için avantaj. Eski kaptanlardan Antonio Valencia sadece bir dile hakimdi. Fernandes dördünü de samimiyetini ve fikirlerini aktaracak kadar iyi konuşabiliyor.

Tek lider yeterli mi?

Takımların birden fazla lidere ihtiyacı vardır. Peki, liderlikten anlıyoruz? Teknik direktörler açısından Sir Alex Ferguson bir keresinde şöyle demişti: “Benim işim herkese imkansız görünen şeyin aslında mümkün olduğunu anlatmaktı. Liderlik ile yönetim arasındaki fark budur.”

United teknik direktörü ten Hag takımın liderleri olarak gördüğü oyuncularla taktik konuşuyor.


Sahada lider oyuncular bulunmadığı iddiası bu yıl sık sık gündeme geldi. United çoğu maça kötü başlıyordu. Eski United oyuncusu David May geçen ay “Şu anki halimize bakınca sahada birbirine fırça atan oyuncular, maçın havasını değiştirecek sert hareketler göremiyorum. Çıkıp birilerini korkutmak lazım” diyordu. Rakiplerden Manchester City’de ise birçok lider var. Old Trafford’daki son Manchester derbisinde bu fark dikkatlerden kaçmadı. Peki United’da başka kim var?

Medyadan kaçanlar

Scott McTominay’in bu özelliklere sahip olduğu düşünülüyor. Örnek bir profesyonel. United altyapısından gelme ve sözü geçiyor. Ama o da her maç oynamadığından soyunma odasıyla bağ kurma ve itici güç olma konularında Fernandes kadar etkili değil. Fernandes’in dil hakimiyeti bu alanda epey avantaj sağlıyor.
Fernandes United kaptanı olmanın getirdiği medya görevlerinin de gereğini yapıyor. Halbuki bazı önde gelen oyuncular bu sorumluluklardan kaçıyor. En tecrübeli isimlerden Luke Shaw ve Marcus Rashford’un hamurunda kaptanlık olmadığı düşünülüyor. Casemiro ve Raphael Varane ise hem sahada liderlik yapan hem de başarılı kariyerleriyle diğer oyuncuların saygı duyduğu isimler.

Jonny Evans ve yedek kalecilerden Tom Heaton ise tutumları, profesyonellikleri, standartları ve bencillikten uzak oluşlarıyla lider görülüyor. Ama ikisi de ten Hag’ın ilk 11’ine giremez. Bir kaynağa göre Christian Eriksen “sessiz, istikrarlı ve profesyonellik açısından” iyi bir lider olarak görülüyor. Bir başka kaynak ise Lisandro Martinez’in takıma yeni katıldığı 2022-23 sezonunda “Bruno, Harry, Scott, Luke ve Varane’la birlikte” liderlik yaptığını ancak Varane’ın bu sezon biraz geriye gittiğini söylüyor.

Hocanın gözdeleri

Takım toplantılarında bütün oyunculara söz hakkı tanınsa da teknik direktör liderler grubundaki kıdemli oyuncularla daha sık bir araya geliyor. Liderler grubunun yapısı belirli değil değişken. Örneğin Barcelona’da daha net bir ayrım var. Takımın birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü kaptanı önceden belirleniyor. Geçen sezon başında Brentford deplasmanındaki 4-0’lık mağlubiyetin ardından konuşan ten Hag “Tek bir oyuncuyla değil liderlerden oluşan bir grupla çalışırım. Bu konuyu takımın liderleriyle görüştüm. İlla kıdemli oyunculardan oluşması şart değil ama örnek olması ve sorumluluk alması gereken birkaç temel oyuncu var” demişti. Herkesten görüş alınsa da liderler grubu Fernandes, Casemiro, Varane, Maguire, Rashford, Shaw ve Martinez’den oluşuyor.

Ancak insanlara sordukça Fernandes’in en iyi tercih olduğunu söyleyenlerin sayısı giderek artıyor.
Mesela bir, “Rapha (Varane), Case (Casemiro) ve Scott McTominay’in de benzer bir tutum aldığına dair göstergeler olsa da perde arkasında ekstra sorumluluk üstelenen esas kişi Fernandes” diyor.
Eski büyük United kadroları liderlerle doluydu. Mevcut kadrodaki birçok isim aynı role hevesli olabilir. Ancak sezonun ilk aylarında sakatlıklar yüzünden bocalayan United’ın haline bakınca, liderlerin toplamda yetersiz kaldığı gerçeği ortada duruyor.

©2023 The Athletic Media Company. All Rights Reserved. Distributed by The New York Times Licensing Group. This article originally appeared in The Athletic