05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 03.09.2025 14:52 | Son Güncelleme: 03.09.2025 15:28

The Athletic analizi: Takım arkadaşları İlkay Gündoğan ile oynamayı neden seviyor?

Galatasaray'ın yeni transferi İlkay Gündoğan hakkında The Athletic bir yıl önce bir analiz yayınladı. Analizde Gündoğan'ın futbol anlayışı, oyun felsefesi liderliği ve takım arkadaşları tarafından neden sevildiği ortaya kondu
The Athletic analizi: Takım arkadaşları İlkay Gündoğan ile oynamayı neden seviyor?
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Galatasaray, Manchester City'den İlkay Gündoğan'ı bedelsiz olarak kadrosuna kattı. Oyun zekası ve liderliği ile ön plana çıkan Gündoğan, kariyerinde futbolun en temel noktasını en güçlü yanı haline getirdi; basit ve etkili oynamak.

The Athletic'te geçen sene Jacob Whitehead imzasıyla yayınlanan analizde ise İlkay Gündoğan'ın hem oyun tarzı hem de takım arkadaşlarının kendisine bakış açısına yer verilmişti.

Söz konusu analizin detayları şöyle:

Almanya, Euro 2024 grup aşamasının ikinci maçında Macaristan ile karşılaşırken, Jack Grealish yataktan maçı izliyordu. 67. dakikada İlkay Gündoğan, Maksimilian Mittelstadt’in ortasında sekiz metre boşluk buldu ve golü kaydetti. Grealish telefonu eline aldı ve eski Manchester City takım arkadaşına bir paylaşım yaptı:

'Bu adamın ne kadar iyi olduğunu anlatamam. Gerçekten oynama şansına sahip olduğum en iyi oyunculardan biri'

Grealish’in bu notu son derece içtendi. Turnuva öncesi İngiltere kadrosuna çağrılmaması onu derinden üzmüş, normalde başını yastığa gömmesi anlaşılabilirdi. Ancak Grealish’in oynadığı seviyede çevresinde sadece olağanüstü yetenekler bulunuyor.

Buradaki en temel nokta, Grealish’in bu övgüyü sunmak için hiçbir zorunluluğu yoktu; ne transfer piyasası planının bir parçası ne de bir pazarlama hamlesiydi. Bu, sadece bir futbol tutkununun bir diğerine olan hayranlığını gösteriyordu.

'Gündoğan’ı anlatmak zor'

Grealish’in paylaşımı başka bir şeyi de ortaya koydu. “Bu adamın ne kadar iyi olduğunu anlatamam,” diyor Grealish ve bu, Gündoğan’ı konuşurken kilit nokta. O dönem 33 yaşındaki futbolcunun oyununda her zaman açıklanamayan bir şey vardı.

Kalitesini kimse tartışmıyor; bu yüzden Almanya Milli Takımı'nın kaptanı ve son on yılın bazı belirleyici takımlarında oynamış biri: Pep Guardiola’nın Manchester City’si ve Jürgen Klopp’un Borussia Dortmund’u.
Ancak Gündoğan’ın neden bu kadar yüksek değer gördüğünü tam olarak açıklamak hala zor.

Belki Grealish’in paylaşımını fazla ciddiye alıyoruz, ama iması açık; Gündoğan hiçbir zaman takımının en iyi oyuncusu olmadı ama en iyi oyuncuların takımda görmek istediği bir oyuncuydu. 15 yıllık kariyerinde Gündoğan futbolcuların futbolcusu oldu.

Oyun zekası

Gündoğan’ın memleketi Gelsenkirchen’de, Portekiz Gürcistan'a 2-0 kaybettikten sonra, konu sorulduğunda Bernardo Silva’nın yüzü aydınlanıyor ve şöyle diyor:

"Belki biraz taraflı düşünüyor olabilirim çünkü çok yakın arkadaşımdır. Ama onunla soyunma odasını paylaşmak kariyerimdeki en büyük ayrıcalıklardan biriydi.

İlkay çok farklı şeyler yapabilen bir oyuncu. 6, 8, 10 numarada oynayabilir ama en sevdiğim pozisyonu forvetin yakınında oynadığı zamandır, çünkü boşluk bulma konusunda çok iyidir"

Futbolda boşluk bulmak, yokluğu bulmak gibidir; eğer ikili mücadeleler veri eşitse, Gündoğan sayılardan uzak duran bir oyuncu.

Nürnberg'den eski takım arkadaşı Stefan Reinartz’in verileri ise bir ölçüt sunuyor. Geçen yıl Şampiyonlar Ligi’nde, Impact adlı veri analizi şirketinin verilerine göre, Gündoğan topu aldığı pozisyonlarda 90 dakikada ortalama 30 rakibi bypass edebiliyordu. Bu, Rodri ve Federico Valverde’nin ardından üçüncü en yüksek değeri oluşturuyor.

İlkay'ın beyni

Gündoğan, 2023 Şampiyonlar Ligi finalinden bir klibi kendi anlatırken aslında kafasının içinin nasıl diğer oyunculardan daha hızlı çalıştığını gözler önüne seriyor:

“Burada Rodri’ye pas atma fırsatı vermeliyim, çünkü eğer olduğum yerde kalırsam, Inter’in orta saha oyuncusu Nicolo Barella’nın arkasında kalırım. Kevin De Bruyne’e (Hakan Çalhanoğlu tarafından markaj altında) pas atılması da mümkün değil. Bu yüzden Kevin’e açıyı değiştirmeliyim.”

Gündoğan’ın pası De Bruyne’e ulaşıyor ve defansın yönünü şaşırtarak Erling Haaland’a şut imkanı doğuyor. İlkay kısa bir sürede bir ‘üçüncü adam koşusu’ yaratıyor ve savunmayı anlık çözüyor.

“Topu solumdaki Rodri’den almayı aslında tercih ederdim,” diyor Gündoğan, Şampiyonlar Ligi finalinden aynı pozisyonu analiz ederken. “O zaman boşluk biraz daha hızlı açılabilir ve aksiyon biraz daha kolay olabilirdi ama kararları milisaniyeler içinde vermek zorundasınız. Bazen işe yarar, bazen yaramaz ama gerçekten iyi oyuncular çok kısa sürede uyum sağlar ve topu mümkün olan en iyi şekilde oynamaya çalışır.”

Manchester City'den eski takım arkadaşı Aymeric Laporte, Gündoğan'ın oyun tarzıyla ilgili “Topu kontrol etme açısından mükemmel dönüyor. Çok az oyuncu bu pozisyonlarda bu kadar hızlı düşünebilir. David Silva ve Phil Foden ile kıyaslanabilir,” diyor.

Bernardo Silva ise İlkay'a ilişkin “O kadar sabırlı ki, ne zaman döneceğini, ne zaman tek veya çift dokunuş yapacağını çok iyi biliyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Bir başka örnek de, iki sezon önce Şampiyonlar Ligi’nde Barcelona formasıyla Napoli’ye karşı oynarken. Sergi Roberto içe kat ediyor, Gündoğan ise kendine özgü o boşluklardan birini bulmuş durumda.

Top, sol ayağının olduğu yöne doğru oynanıyor ama Gündoğan hızla yeniden ayarlama yapıyor. Aksiyonun temposunun iki dokunuşa uygun olduğunu fark ederek ayaklarını kaydırıyor, topu sağ ayağıyla alıyor ve hafifçe kendi kalesine doğru çekiyor.

Bu ince hamle, boşluğu biraz daha genişletiyor ve böylece topu dar açıdan sol ayağıyla doğrudan Roberto’nun ayağına göndermesini sağlıyor. Roberto ise topu Robert Lewandowski’ye çıkarıyor ve Lewandowski rahat bir şekilde tamamlıyor. Aradaki fark öyle küçüktü ki, Gündoğan ayaklarını başka bir kombinasyonla kullansaydı pozisyon boşa çıkabilirdi.

Teknik yetenek

Eski Bayern Münih savunmacısı Jan Kirchhoff, Gündoğan’ı Almanya U21’de tanıdığında hemen teknik yeteneğini fark etti. O dönemki İlkay ile ilgili konuşan Kirchoff “Topu baskı altında bile kontrol edebiliyordu, pas ve dripling yetenekleri mükemmeldi.” dedi.

İlkay Gündoğan'ın genç milli takımdan arkadaşı Jens Hegeler ise “Hiçbir oyuncu topu doğru ayakla almakta Gündoğan kadar iyi değil. İlk dokunuş ve ikinci dokunuş kombinasyonlarını doğal yapıyor. Bu ona avantaj yaratıyor,” ifadelerini kullandı.

Ceza sahasındaki etkisi

2009 yazında Nürnberg’de 18 yaşında bir Gündoğan ilk olarak Fenerbahçe’ye karşı oynadığı hazırlık maçında gösterdiği performansla dikkat çekti. Avustralyalı Dario Vidosic o dönem takım arkadaşı olan Gündoğan ile ilgili “Sahada özgürdü, gözü kapalı topu sürebiliyordu,” sözlerini kullandı.

Euro 2024’te Macaristan maçında Gündoğan hem golünü attı hem de Jamal Musiala’ya asist yaptı. 2020-21 sezonunda Manchester City’de 17 gol atarak Premier League şampiyonluğunda takımın en skorer oyuncusu oldu.

İlkay'ın o sezonki performansı hakkında dönemin Liverpool Teknik Direktörü Jürgen Klopp, "Gol atması belki biraz şaşırtıcıydı ama yeteneği hiç değil. İlkay, çalıştırdığım en iyi oyunculardan biri" dedi.

Lionel Messi dahil tarihin en iyi oyuncularıyla çalışmış Pep Guardiola ise öğrencisi Gündoğan'ı Aguero, Halaand, Lewandowski ve hatta Messi ile kıyaslayarak "Doğru tempoda koşuyor ve doğru zamanda sahada olması gerektiği yerde oluyor" ifadesini kullandı.

Mentalite ve liderlik

Vidosic, İlkay'ın saha içindeki duruşuyla “Genç yaşta bile olgunluğu vardı, saha dışında da örnek bir oyuncuydu,” dedi, Kirchhoff ise “Baskı altındayken çözüm bulduğunda ona güveniyorduk. İlkay hep bir adım önde düşünüyordu.” şeklinde konuştu.

SkillCorner verilerine göre Gündoğan, La Liga’da baskı altında kalma sıklığında 58 orta saha arasında 44. sıradaydı, yani baskıyı öngörüp pozisyon alabiliyordu. Baskı altındayken top tutma oranı %87 ile pozisyon ortalamasının oldukça üzerindeydi.

Vidosic ayrıca İlkay'ın liderliğini "Bağırmıyor, gösteriyor. Sakin biri" sözleriyle özetliyor.

Empati ve takım oyunu

Hegeler ise Gündoğan’ın en büyük yeteneğinin takım arkadaşlarını anlaması olduğunu şu cümleyle ifade etti:

"Her hareketinizde size destek olacak birinin olduğunu hissediyorsunuz. Daha fazla alan, bir ikili pas seçeneği sunuyor. İlkay'ı farklı kılan şey de bu. Sahada kendi sihrini de gösteriyor ama öncelik her zaman takım arkadaşlarını desteklemek"

The Athletic'e göre Gündoğan’ın oyun felsefesi bir kelimeyle özetlenebilir; empati.

Kaynak: Gazete Oksijen