05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 29.07.2025 11:16 | Son Güncelleme: 29.07.2025 15:43

90 bin vakadan yalnızca 474'ü bildirildi : Açık denizler petrol sızıntılarıyla kirleniyor

2014-2019 arasında yaşanan 90 binin üzerindeki petrol sızıntısının neredeyse tamamı yetkililere bildirilmeden göz ardı edildi. Uzmanlar, gemilerden boşaltılan sintine sularının deniz yaşamı ve iklim açısından büyük bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekiyor
90 bin vakadan yalnızca 474'ü bildirildi : Açık denizler petrol sızıntılarıyla kirleniyor
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

2014 ile 2019 yılları arasında dünya denizlerinde meydana gelen 90 binin üzerinde petrol sızıntısının neredeyse tamamı yetkililere bildirilmeksizin göz ardı edildi. Guardian ve Watershed Investigations’ın Lloyd’s List verilerine dayandırdığı araştırma, yalnızca 474 olayın resmi olarak raporlandığını gösteriyor.

Florida State Üniversitesi’nin yaptığı bir başka çalışma ise, uydular tarafından tespit edilen bu sızıntıların tamamının yasal sınırların bin kat üzerinde olduğunu ortaya koydu. Araştırmalara göre birçok sızıntı, gemilerin denge sağlamak amacıyla bilerek yağlı sintine suyunu denize boşaltmasından kaynaklanıyor.

Plymouth Deniz Laboratuvarı’ndan Dr. Elizabeth Atwood, “Kirlenmenin büyük kısmının doğal kaynaklardan geldiği iddiası artık bilimsel olarak geçerliliğini yitirmiş durumda” dedi.

Uydu verilerinden elde edilen bulgulara göre, sızıntıların yüzde 20’si gemilerden kaynaklanırken, yalnızca yüzde 6’sı doğal petrol çıkışlarından oluşuyor. Bu sızıntıların oluşturduğu toplam alan ise İtalya yüzölçümüne yakın.

Florida State Üniversitesi’nden Prof. Ian MacDonald, “Bu sızıntılar, kalıcı ve yaygın ihlallere işaret ediyor. Ancak yüksek dava masrafları ve güçlü armatör şirketler nedeniyle cezai işlem nadiren uygulanabiliyor” dedi.

Avrupa’da da denetim yetersiz

Avrupa Sayıştayı'nın 2024 yılında yayımladığı rapor, AB ülkelerinin uydularla tespit edilen olası sızıntıların yalnızca yarısını incelediğini ve sadece yüzde 7’sinde kirlilik doğrulandığını ortaya koydu.

Deniz çevrecileri, gemilerden kaynaklanan bu “görünmeyen” kirliliğin deniz canlıları ve gıda zinciri açısından ciddi tehdit oluşturduğuna dikkat çekiyor.

FSU’dan araştırmacı Carrie O’Reilly, “Gözle görülür her sızıntı, planktonlar gibi deniz yaşamının temelini oluşturan canlılar için zararlıdır. Miktar küçük görünse de küresel gemi trafiği nedeniyle birikimli etkisi çok büyük” ifadelerini kullandı.

Sintine suyu boşaltımı yaygın ama cezalar yok denecek kadar az

Gemilerde motor bölümünde biriken ve içinde yağ bulunan sintine suyu, özel bir sistemle temizlendikten sonra denize boşaltılabilir. Ancak birçok gemide bu sistemler ya çalışmıyor ya da ticari baskılar nedeniyle devre dışı bırakılıyor.

İsmini vermek istemeyen bir denizci, “Liman ücretleri yüksek. Sintineyi karada tahliye etmek maliyetli ve zaman kaybı. Bu yüzden bazı gemiler bu adımı atlıyor” dedi.

Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), sintine sularının Marpol Sözleşmesi kapsamında düzenlendiğini, her geminin bu işlemleri kayıt altına almakla yükümlü olduğunu belirtiyor. Ancak uygulamadaki boşluklar, deniz kirliliğiyle mücadelede ciddi bir engel olarak öne çıkıyor.

Oceana UK Direktörü Hugo Tagholm ise, “Bu ölçekte bir kirliliğin hem doğaya hem de iklim krizine etkisi büyük. Fosil yakıtlara bağımlılığımızı sonlandırmak, denizleri korumanın en etkili yollarından biri olacaktır” dedi.

Kaynak: Gazete Oksijen