22 Kasım 2024, Cuma Gazete Oksijen
Haber Giriş: 22.04.2024 11:15 | Son Güncelleme: 22.04.2024 11:44

Google'dan 22 Nisan Dünya Günü'ne özel doodle: İklim değişikliği ilerleme durumu nedir?

Google'dan 22 Nisan Dünya Günü'ne özel doodle tasarımı geldi. Arama moturu, Dünya Günü doodle tasarımı ile altı kıtanın tümünün güzelliğini sergiliyor. Peki, Dünya Günü nedir? Google Doodle tasarımındaki yerler neresi?
Google'dan 22 Nisan Dünya Günü'ne özel doodle: İklim değişikliği ilerleme durumu nedir?

Google, 2024 Dünya Günü'nü dünyanın çeşitli yerlerinden havadan fotoğraflara yer vererek, gezegenin "doğal güzelliğini" vurgulayarak kutladı. Google Dünya Günü temalı Doodle tasarımı ile insanlar, topluluklar ve hükümetlerin Dünya'nın biyolojik çeşitliliğini ve kaynaklarını korumaya yönelik devam eden çabalarını hatırlatıyor.

G: Turks ve Caicos Adaları hayati biyolojik çeşitlilik alanlarına ev sahipliği yapmaktadır. Burada çabalar doğal kaynakların, resiflerin ve Turks ile Caicos Adaları kaya iguanası gibi nesli tükenmekte olan türlerin korunmasına odaklanıyor.

O: Meksika'daki Scorpion Reef Ulusal Parkı, Arrecife de Alacranes olarak bilinir. Meksika Körfezi'nin güneyindeki en büyük resiftir ve UNESCO biyosfer rezervidir. Çeşitli mercan türlerini ve nesli tükenmekte olan kuş ve kaplumbağa türlerini barındırır.

O: İzlanda'daki Vatnajökull Milli Parkı 2008 yılında kuruldu. Bu UNESCO Dünya Mirası Alanı, volkanik arazi ve benzersiz bitki örtüsüyle karakterize edilen, Avrupa'nın en büyük buzulunu ve çevresindeki ekosistemi koruyor.

Brezilya'daki G: Jaú Ulusal Parkı, Amazon yağmur ormanlarının kalbinde yer alan geniş bir orman rezervidir. Aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bu bölge, margay, jaguar, dev su samuru ve Amazon deniz ayısı gibi çok sayıda türe ev sahipliği yapmaktadır.

L: Afrika Birliği 2007 yılında Nijerya'da Büyük Yeşil Duvar'ı hayata geçirdi. Bu girişim, ağaç dikerek, sürdürülebilir arazi yönetimini teşvik ederek yerel topluluklara ekonomik fırsatlar ve gıda güvenliği sağlayarak Afrika genelinde çölleşmeyle mücadele etmeyi amaçlıyor.

E: Avustralya'daki Pilbara Adaları Doğa Rezervleri, Avustralya'nın 20 doğa rezervi arasındadır; bunlar hassas ekosistemleri ve deniz kaplumbağaları, kıyı kuşları ve deniz kuşları gibi nesli tükenmekte olan türleri koruyarak giderek nadir görülen doğal yaşam alanlarının korunmasını sağlar.

Dünya Günü nedir?

22 Nisan Dünya Günü, küresel ısınma ve çevre kirliliği gibi konulara dikkat çekmek amacıyla uluslararası çapta çeşitli etkinliklerin düzenlendiği bir gün. Kökenleri 1970'e uzanan ve ilk uluslararası çalışma olma özelliğine sahip etkinlik hakkında bilinmesi gerekenleri derledik: 

  • 22 Nisan Dünya Günü, aktivist John McConnell'in önerisi ve güneş enerjisi kullanımının yaygınlaşmasına yönelik çabalarıyla bilinen çevreci Denis Hayes'in organizatörlüğünde ilk kez Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) 1970 yılında düzenlendi. Bu kutlamalara 20 milyonu aşkın kişi katıldı. Bu etkinlik sayesinde ABD’nin ilk 'Temiz Hava Yasası' ve 'Temiz Su Yasaları' hazırlandı. Çevre felaketleri, küresel ısınma, kirlilik gibi birçok konunun uluslararası gündem olması sağlandı.
  • İklim değişikliğine karşı küresel çapta verilen mücadelede tarihi bir dönüm noktası olarak görülen Paris İklim Anlaşması (COP 21) da Dünya Günü'nün kutlandığı 22 Nisan 2016'da imzalandı.
  • 22 Nisan Dünya Günü'nü tetikleyen olay 28 Ocak 1968'de gerçekleşti. Bu tarihte ABD'nin Kaliforniya eyaletinde Santa Barbara kıyısı açıklarına yaklaşık 12 milyon litre petrol döküldü. O güne kadar görülen en büyük çevre felaketlerinden biri olan olayda 10 bini aşkın kuş, yunus, fok balığı ve deniz aslanı öldü. Bu atıklar bin 300 kilometre kareyi aşkın bir alana yayıldı.
  • 2000 yılında organizasyon ilk kez internet üzerinden bildirisini yayımladı ve resmi sunumu Hollywood yıldızı Leonardo Di Caprio yaptı.
  • 1990'dan itibaren ise Dünya Günü, ABD'yi aşan ve uluslararası çapta kutlanan bir güne dönüştü. 200'e yakın ülkedeki kutlamaları Washington merkezli Earth Day Network organize ediyor.

BM'nin 'Dünya Günü' için ne yapabilirim listesi

Birleşmiş Milletler'in (BM) kamuoyunu bilinçlendirmek ve çevreye daha duyarlı olmalarını sağlamak amacıyla ne yapılması gerektiğiyle ilgili 'Tembel İnsanlar için Dünyayı Kurtarma Rehberi' (The Lazy Person’s Guide to Saving the World) adlı bir listesi bulunuyor. Buna göre BM, insanların yapması gerekenleri 1'den 4'e önem sıralamasına göre değerlendirip evde, iş yerinde ya da başka bir yerde ne yapılması gerektiğini anlatıyor. Listeye göre günlük yapılması gerekenlerden bazıları şöyle:

  • Bilgisayarınız dahil evde kullandığınız birçok elektronik aletin fişini bulunduğu prizden çekin ya da bir düzenekle elektrikle ilişkisini tamamen kesin.
  • Bankayla ilgili işlemlerinizi internet ya da cep telefonu üzerinden yapın ve posta hizmetlerini durdurun.
  • Paketlenmiş ürünleri almayı en aza indirin.
  • Kısa sürede duş alın. Banyo küvetini doldurmak çok fazla su gerektiriyor. İşinizi 5-10 dakika içerisinde bitirin.
  • Yemek atıklarını (organik atıklar) karıştırıp toprağa gömün.
  • Saçlarınızı ya da elbiselerinizi doğal yoldan kurutun. Makine kullanmayın. Çamaşır makinesini kullanıyorsanız tam dolu olduğundan emin olun.
  • Kırmızı et, tavuk ve balık etini daha az tüketin.
  • Öğünlerinizi planlayarak yiyin. Yüksek miktarda gıda ürünü almaktan kaçının.
  • Toplu taşımayı tercih edin. Bisiklet sürün ya da yürüyün. Şahsi araç kullanmaktan kaçının.
  • Su, çay ya da kahve için tek kullanımlık bardak ve şişe kullanmaktan sakının.

Ekran önerisi: Mercanlar İçin Mücadele

Warner Bros. Discovery ve Red Sea Global, iklim değişikliğinin mercan resifleri üzerindeki olumsuz etkisi ve resiflerin hayati önemiyle ilgili ilgi çekici bir belgesel hazırladı. Yapılan iş birliği sonucunda "Mercanlar için Mücadele" isimli belgeselde, mercan resiflerinin gezegenin ekosistemini sürdürmedeki hayati katkısı gözler önüne seriliyor.

“Mercanlar için Mücadele” belgeseli, 22 Nisan Pazartesi Dünya Günü'nde saat 21.00’de Discovery ve discovery+’ta ekrana gelecek.

Zorlukları gözler önüne seriyor

Yapımcılığını BAFTA ödüllü yapım şirketi Park Village'ın üstlendiği, yönetmenliğini Emmy ve BAFTA ödüllü İngiliz yönetmen Ian Derry'nin yaptığı “Mercanlar için Mücadele” belgeseli, Suudi Arabistanlı serbest dalgıç Salma Shaker'ın, Red Sea Global ve Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ndeki (KAUST) bilim insanlarının çığır açan çalışmalarına dahil oluşunu aktarıyor. Mercanlar için Mücadele, Suudi Arabistan'ın Kızıldeniz kıyı şeridi boyunca yer alan mercan resiflerinin, karşılaştıkları zorlukları ve onları korumak için harcanan çabayı gözler önüne seriyor.  Salma Shaker belgeselle ilgili sorulara şöyle cevap verdi: 

Suudi Ulusal Serbest Dalış rekorunu 9 kez kırdınız. Dalışa kaç yaşında başladınız?

Kardeşlerim ve ben genç yaşta tüplü dalışa başladık. Babam Deniz Jeolojisi ve Deniz Yönetimi okumuş bir denizci ve aynı zamanda tüplü dalış eğitmeni. Onun sayesinde dalış sporu 10 yaşımdan beri her zaman hayatımın bir parçası oldu. 19 yaşında ise serbest dalışa başladım. Kursa başlarken gerçekten hiçbir şey beklemiyordum, ilk yaptığımda büyük heyecan duydum.  Her zaman harika bir eğitmenim olduğunu söylerim. Beni gerçekten zorladı. İçimdeki tutkuyu gördü. Kursu bitirdikten sonra bana mesaj attığını hatırlıyorum, bana “İki hafta sonra ne yapıyorsun? Bir yarışma var, adını verdim” dedi. Ben de kabul ettim. Beni gerçekten yarışmaya zorladı. Tutkumu gördü. Bu yüzden serbest dalış yarışmaların heyecanıyla başladı, ama sonra onu gerçekten sevdiğim ve kendimi özgür hissettirdiği için bu spora bağlandım.

Peki, çevreye ve denizlere olan duyarlılığınız nasıl başladı? Dalış yaparken mercanların günden güne kaybolduğuna şahit oldunuz mu?

Güzel mercanlarla dolu Kızıldeniz'de dalış yapmak benim için büyük bir lütuf. Ama belgesel için daldığım yerlerin o güzel mercan renklerinden gittikçe daha azına sahip olduğuna tanık olmak son derece üzücüydü. Sanırım bu konuda daha büyük bir şey yapmak istediğimi fark ettim. İnsanların benim gördüğümü daha büyük ölçekte görmelerini sağlamalıydım ve bu beni koruma çabalarına yönlendirdi. Yani bu durum benim açımdan kaçınılmazdı, çünkü denizle çok ilgiliydim ve ayrıca mercan resiflerine dalıyordum. Bunun iyi ve korkunç yönlerini görecektim ve yani onlara zarar verebilecek her ne varsa onu görecektim. Ben her zaman, arkadaşlarımın arasında bile bu konunun savunucusuydum. Onlara burası zarar görüyor o sebeple bu bölgede dalmayalım derken şimdi bunu daha büyük ölçekte yapabildiğim için çok mutluyum.Kızıldeniz'deki mercanlara tam olarak ne zarar veriyor? Bu durum diğer okyanus ve denizlerde de var mı?

Bence mercan resiflerinin en büyük sorunu iklim değişikliği tehdidi. Denizlerdeki ısı seviyeleri yükseliyor. Kızıldeniz'imizin buna güçlü bir şekilde uyum sağladığı çok açık. Dünya çapında ve tabii ki diğer etkenlerle birlikte iklimi etkileyen pek çok şey var. Kirlilik, aşırı avlanma gerçekten büyük sorun. Habitatın yok edilmesi, eğlence amaçlı dalış gibi pek çok şey var... Ama mücadele gereken en önemli şey, sanırım iklim değişikliği.

 “Mercanlar İçin Mücadele” adlı belgesele nasıl dahil oldunuz, teklifi nasıl aldınız?

Bir yıl önceydi, aslında Mısır Dahab'da bir yarışma için antrenman yapıyordum, oradayken internet erişimim çok kısıtlıydı. Yapımcı Jane Barmwell'den bana bu fırsattan bahseden bir mesaj aldım, ilk başta inanmadım. Ama sonra ekiple çevrimiçi sohbet ettim, onları sevdim ve tutkularını hissettim. Daha sonra muhteşem yönetmen Ian Darry ve Jane ile yüz yüze tanıştım. Ve sonunda ekibin geri kalanıyla tanıştım. Dürüst olmak gerekirse, onlarla olan deneyimim kesinlikle şaşırtıcıydı. Hepsi çok dürüst insanlar, bu projeye olan tutkularını ve sevgilerini hissettim.

Bu belgeselin çekimleri sırasında sizi en çok ne etkiledi?

Red Sea Global’den birkaç bilim insanlarıyla tanıştım. O ekibin bir parçası olmak ve bilim insanlarıyla konuşmak inanılmazdı, tüm cevaplara sahip olduklarını hissediyorsunuz. Onlara birbiri ardına sorular sordum, tutkularını hissettim. Cevapları gerçek ve hatta bazen korkutucuydu. Ama onların proje üzerinde çalıştığını görmek çok güzeldi.

Belgeselin çekimleri sırasında karşılaştığınız unutulmaz anları veya zorlukları paylaşabilir misiniz? Bu deneyimler mercan resiflerinin korunmasının önemi konusundaki anlayışınızı nasıl şekillendirdi?

Bilim insanlarıyla fikir alışverişinde bulundum, onlarla konuştum, bakış açılarını gördüm. Ne kadar tutkulu olduklarını gördüm. Sonra oradaki mercan kayalıklarına dalıp ve ne kadar inanılmaz ve bozulmamış olduğunu görmek çok değerliydi keza el değmemiş bir bölgeydi, bu yüzden içimde bir şeyler titredi. Bu konuyla yakından ilgilenmemiz gerekiyor. Sevip değer vermemiz gerekiyor. Ben sadece iki gözümle bu ortamın ne kadar mükemmel olduğunu gördüm. Bizim harika mercanlarımız var. Bu proje içimde bir şeyleri harekete geçirdi ve bu konuya eğilmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Bu belgesel, Meksika resiflerine yapılan yolculuğu da içeriyor. Kızıldeniz ile Meksika'daki resifler arasında gözlemlediğiniz unutulmaz deneyimleri veya kontrastları paylaşabilir misiniz?

Meksika bölümünü çektiklerinde orada değildim. Keşke olsaydım ama belgeseli görüp duruma şahit oldum. Dürüst olmak gerekirse çok duygusaldı aslında. Yalan söylemeyeceğim, çünkü özellikle bizim mercanlarımızı görmek ve sonra onların mercanlarını görmek ve ikisi arasındaki önemli farkı görmek beni son derece duygulandırdı. Göz açıcı bir deneyimdi ve orada bulunan bilim insanlarının bu konuyla ilgili ne kadar duygusal olduklarına şahit oldum. Tabii ki yürek burkan bir deneyimdi. Yapılan çalışmaların bir fark yarattığını görmek, mercanların daha güçlü hale gelmesi çok güzel.

 "Denizlerin yağmur ormanları" olarak da bilinen mercanları korumak için bireysel olarak yapabileceğimiz bir şey var mı?

İnsanlar her zaman “Ben ne yapabilirim ki, ben sadece bir kişiyim” derler. Sadece bir kişi bir fark yaratabilir ve sonra diğer kişi bir fark yaratabilir. Yani eğer bir şeye değer veriyor, seviyorsanız, herkes aynı zihniyete sahiptir. Aslında yüzlerce, binlerce, milyonlarca insan aynı zihniyete sahip. Bu yüzden umarım içlerinde bir şeyleri hareket ettirir. Eğer denizi seviyorlarsa sadece üzerlerine düşeni yapabilirler ve bu konuda biraz araştırma yapabilirler. Ben herkesin çevreye duyarlı olması gerektiğine inanıyorum, bu yüzden umarım bu belgesel beni harekete geçirdiği gibi onları da harekete geçirir.

Belgesel çekiminden sonra hayatınızda neler değişti? Bu deneyim gelecek planlarınızı etkiledi mi?

Kesinlikle deniz koruma çalışmalarıma devam etmek istiyorum. Zaten birkaç üniversiteye başvurdum. Bunlardan biri deniz koruma alanında çalışmaları olan Miami Üniversitesi'ydi ve çok şükür kabul edildim. Bilim insanlarını gözlemliyorum ve onlarla çalışmak ve topluluklarının bir parçası olmak beni çok heyecanlandırıyor. Denizin bilimsel yönüne daha fazla yönelmek istiyorum.