05 Ekim 2024, Cumartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 05.10.2024 09:14 | Son Güncelleme: 05.10.2024 09:15

İklim değişiminin etkisi: Antarktika'da buzulların yerini yeşil bitki örtüsü alıyor

Yeni bir araştırmaya göre, Antarktika’nın bitki örtüsünde son yıllarda çarpıcı bir artış var. İklim değişikliğinin hızlanmasıyla birlikte, kıtanın bir zamanlar buzla kaplı doğası büyük dönüşümlere sahne olabilir
İklim değişiminin etkisi: Antarktika'da buzulların yerini yeşil bitki örtüsü alıyor

Antarktika’nın sert ve buzlarla kaplı doğası, gözle görülür bir dönüşüm geçiriyor. Yapılan yeni bir araştırma, son birkaç on yıl içinde kıtanın bitki örtüsünde on kat artış yaşandığını ortaya koydu. The Guardian haberinde yer verilen ve Nature Geoscience dergisi tarafından yayımlanan araştırmaya göre, 1986 yılında Antarktika Yarımadası’nda bir kilometrekareden az olan yeşil alanlar, 2021 yılına gelindiğinde yaklaşık 12 kilometrekareye ulaştı. Bu yayılma, büyük oranda yosunlardan oluşuyor ve özellikle 2016’dan itibaren hızlandığı gözlemlendi. Bu, dünyanın en uzak bölgelerinden birinde bile iklim değişikliğinin etkilerinin nasıl hızla kendini gösterdiğini kanıtlıyor.

Kıta dünya ortalamasından daha hızlı ısınıyor

Antarktika’da buz ve kayalarla kaplı bir arazinin bitki örtüsüyle kaplanmaya başlaması, insan kaynaklı küresel ısınmanın bu izole kıtayı bile etkilediğini gösteriyor. Kıta, dünya ortalamasından daha hızlı ısınırken, bu "yeşerme" olgusu büyük değişimlerin habercisi olarak kabul ediliyor. Araştırmacılar, bitkilerin yayılmasının Antarktika'nın hassas ekosistemine yabancı istilacı türlerin girmesine yol açabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Özellikle 2016’dan itibaren görülen yosun yayılmasının, Antarktika çevresindeki deniz buzu miktarının keskin bir şekilde azalmasıyla aynı döneme denk geldiği belirtiliyor. Daha sıcak denizlerin, bitki gelişimi için uygun olan daha nemli koşullar yarattığı düşünülüyor.

Bilim insanları, yosunların çıplak kayaları kolonileştirerek gelecekte başka bitki türlerinin de büyümesine olanak tanıyabilecek toprak oluşumunu başlatabileceğini belirtiyor. Küresel karbon emisyonları durdurulmadığı sürece bu ısınma eğiliminin devam edeceğini ve bunun da kıtanın biyolojik yapısını ve manzarasını köklü bir şekilde değiştirebileceği tahmin ediliyor. 500.000 kilometrekarelik bir alanı kapsayan Antarktika Yarımadası'nda, bitki örtüsü başlangıçta çok küçük bir alanda bulunuyordu. Ancak bu hızla genişleyen yeşil alanlar, iklim değişikliğinin ne denli yaygın bir etkiye sahip olduğunu ortaya koyuyor.

Yosunlar diğer bitkilerin üremesine uygun ortam yaratıyor

Çalışmayı yürüten Exeter Üniversitesi’nden Dr. Thomas Roland, Antarktika’nın hala büyük ölçüde kar, buz ve kayalarla kaplı olmasına rağmen, bitkilerin kapladığı alanın önemli ölçüde arttığını belirtti. “Bu büyük ve izole vahşi doğanın bile insan kaynaklı iklim değişikliğinden etkilendiğini gösteriyor,” diyen Roland, bu değişimin ekosistemler üzerinde derin etkiler yaratabileceğine dikkat çekti. Yosunlar, çıplak kaya üzerinde koloniler kurarak gelecekte diğer bitki türlerinin de büyümesini sağlayabilecek toprak yapısının temelini oluşturuyor. Bu bitkilerin yayılması, yalnızca Antarktika'nın biyolojisi açısından değil, iklim değişikliğinin küresel etkilerini izleme açısından da büyük önem taşıyor.

Northumbria Üniversitesi’nden Prof. Andrew Shepherd, birkaç yıl önce yarımadadaki Larsen Inlet’i ziyaret ettiğinde benzer gözlemler yaptığını söyledi. 1980’lerde çöken Larsen Buz Sahanlığı’nın altında yüzyıllar boyunca saklı kalan bir plajda yosun kaplı bir nehir bulduğunu belirten Shepherd, yaşamın bu kadar hızlı bir şekilde kök salmasına şaşırdığını ifade etti. Ona göre bu durum, hem bölgedeki iklim değişikliğinin göstergesi hem de bölgenin bir dönüm noktasına ulaştığının işareti. Yosunlar, doğanın öncüleri olarak çıplak kayalarda toprak oluşumunu başlatıyor. Bu küçük organizmaların yayılması, başka bitkilerin de burada kök salmasına ve Antarktika ekosisteminin dönüşmesine yol açabilir.

İstilacı türlerin bölgeye yerleşme riski endişe yaratıyor

Hertfordshire Üniversitesi’nden Dr. Olly Bartlett, bitki örtüsünün artmasının yeni habitatlar oluşturabileceğini, ancak bunun riskleri de beraberinde getirdiğini belirtti. Antarktika’da toprak genellikle çok zayıf veya yok denecek kadar az olmasına rağmen, bitki örtüsünün artması organik madde birikimini hızlandırarak toprak oluşumunu kolaylaştırabilir. Bu durum, kıtayı ziyaret eden turistler, bilim insanları veya diğer ziyaretçiler tarafından getirilen istilacı türlerin bölgeye yerleşme riskini artırıyor. 2017’de yapılan bir çalışma, yosunların büyüme hızının arttığını ortaya koymuş ancak kapladığı alanı değerlendirmemişti. 2022’de yapılan başka bir araştırma ise Antarktika'nın iki yerli çiçekli bitki türünün, yarımadanın kuzeyindeki Signy Adası'nda yayıldığını göstermişti. Bu gelişmeler, kıtanın ekosisteminde meydana gelen değişiklikleri gözler önüne seriyor. Antarktika'daki bitki örtüsünün genişlemesi, istilacı türlerin kıtaya girişini kolaylaştırabilir. İnsanlar veya rüzgar yoluyla taşınan bu bitkiler, kıtanın hassas ekosistemini bozabilir.

Kıtanın uzak geçmişi neler olabileceğine dair ipuçları veriyor

Eriyen karın üzerinde yayılan yeşil yosunlar, Antarktika Yarımadası'ndaki ısınmanın bir diğer göstergesi olarak dikkat çekiyor. Bilim insanları, kıtanın iklimi ve ekosistemlerinde yaşanan bu değişimlerin, önemli bir dönüm noktasına işaret edebileceğini belirtiyor. Yüz binlerce yıl önce, atmosferdeki CO2 seviyeleri bugünkü gibi yüksek olduğunda, Güney Kutbu yakınlarında ağaçlar yetişiyordu. Bu tarihsel bakış açısı, ısınma eğilimi sürdüğü takdirde kıtada ne tür büyük değişimlerin yaşanabileceğine dair ipuçları veriyor. Her ne kadar Antarktika’daki bitki örtüsü hala kıtanın genel yapısında küçük bir bölüm oluştursa da, son dönemdeki hızlı artış net bir uyarı olarak kabul ediliyor. Küresel ısınma, artık uzak bir tehdit olmaktan çıktı; dünyanın en izole bölgelerinden biri olan Antarktika'nın bile manzarasını şekillendirmeye başladı. Kıtanın yeşermesi, iklim değişikliğiyle mücadele ve karbon emisyonlarını azaltma konusunda acil önlemler alınması gerektiğinin açık bir göstergesi.