Yeni bir araştırma, önümüzdeki ay Birleşmiş Milletler İklim Konferansı COP29’a ev sahipliği yapacak olan Azerbaycan'ın fosil gaz üretimini önemli ölçüde arttıracağını vurgulayarak, ülkenin anlamlı iklim müzakerelerine öncülük etme kabiliyetine ilişkin endişeleri arttırdı. Urgewald ve CEE Bankwatch tarafından hazırlanan raporlanan araştırmaya göre, Azerbaycan'ın devlete ait petrol ve gaz şirketi SOCAR, yıllık gaz üretimini 2033 yılına kadar 37 milyar metreküpten (bcm) 49 milyar metreküpe çıkarmayı planlıyor. Bu gelişme, Azerbaycan'ın Kasım ayında küresel karbon emisyonları ve enerji dönüşümüne ilişkin önemli tartışmaların yapılacağı COP29'a ev sahipliği yapmaya hazırlandığı bir dönemde gerçekleşti.
Azerbaycan’ın projeleri sınıfta kaldığı vurgulandı
Bulgular, uzmanların fosil yakıtların yaygınlaştırılmasında çıkarı olan bir ülkenin bir iklim zirvesini yönetip yönetmemesi gerektiğini sorgulamalarına yol açtı. Alman STK Urgewald'dan raporun başyazarı Regine Richter bu endişeleri dile getirerek, BM yetkililerine “Tilkiyi kümesin başına mı getirdik?” sorusunu yöneltti. Sermaye harcamalarının %97'sini petrol ve gaz projelerine ayıran SOCAR, Azerbaycan'ın COP29'a ev sahipliği yapmak üzere seçilmesinden kısa bir süre sonra yeşil enerji bölümünü faaliyete geçirdi. Ancak rapor, şirketin yenilenebilir enerji projelerinin somut bir etki yaratacak düzeyde olmadığını ve sürdürülebilir enerji dönüşümüne bağlılığı konusunda şüphe uyandırdığını vurguluyor.
Azerbaycan'ın siyasi liderliği ile fosil yakıt endüstrisi arasındaki yakın bağlar bu endişeleri derinleştiriyor. Babasının yerine 2003 yılında cumhurbaşkanı olan İlham Aliyev, bir zamanlar SOCAR'ın başkan yardımcısıydı ve şirketle yakın bağlarını sürdürmeye devam ediyor. Şirketin başkanı Rovshan Najaf gibi SOCAR'ın kilit isimleri COP29 organizasyon komitesinde yer alıyor. Dahası, COP29'u denetleyecek olan Azerbaycan Ekoloji Bakanı Muhtar Babayev 26 yıl boyunca SOCAR için çalıştı. Bu durumu eleştirenler, siyasi ve kurumsal çıkarların iç içe geçmesinin Azerbaycan'ın iklim değişikliği konusunda tarafsız bir küresel tartışmaya öncülük etme kabiliyetini zayıflattığını savunuyor.
Gaz üretimini üçte bir oranında artıracak
SOCAR'ın fosil gaz üretimindeki artışı Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) tavsiyeleriyle çelişiyor. IEA 2021 yılında, dünyanın karbon emisyonlarını sınırlaması ve küresel ısınmayı 1,5°C'nin altında tutması için yeni fosil yakıt projelerinin durdurulması çağrısında bulundu. Yine de rapora göre, Azerbaycan'ın gaz sektörü önümüzdeki on yıl içinde üretimini yaklaşık üçte bir oranında artıracak ve gaz sahalarına 41 milyar dolardan fazla yatırım yapılması bekleniyor. Sadece SOCAR 2022 ve 2024 yılları arasında petrol ve gaz arama çalışmaları için yaklaşık 300 milyon dolar harcadı.
Raporun Rystad Energy'nin verilerine dayanan analizi, Azerbaycan'ın genişleyen operasyonları tarafından üretilen gazın yakılmasının yaklaşık 780 milyon ton CO2 emisyonuna yol açacağını, bunun da İngiltere'nin yıllık karbon üretiminin iki katından fazla olduğunu ortaya koydu. Bu genişleme, Avrupa'nın Rus gazına olan bağımlılığını azaltma arzusundan hareketle Azerbaycan'ın Avrupa Birliği'ne gaz ihracatını 2026 yılına kadar %17 oranında artırma konusunda yakın zamanda yaptığı anlaşmayla da örtüşüyor.
Azerbaycan, yeşil enerjiye yönelik daha geniş bir taahhüdün parçası olarak rüzgar ve güneş enerjisine yaptığı yatırımları lanse etmiş olsa da, iklim eylem planı Eylül ayında Climate Action Tracker (CAT) tarafından “kritik derecede yetersiz” olarak değerlendirildi. CAT analistlerine göre ülke küresel iklim hedeflerini tutturamamakla kalmadı, aynı zamanda fosil yakıt üretimini ikiye katlayarak taahhütlerini aktif olarak zayıflattı. Bu eylemler, kısa bir süre önce dünyanın felakete yol açacak küresel ısınmayı önleme yolunda ilerlemediği sonucuna varan Birleşmiş Milletler tarafından vurgulanan acil emisyon azaltma ihtiyacıyla çelişiyor.
İnsan hakları ihlalleri suçlamaları COP29 liderliğine gölge düşürebilir
Azerbaycan'ın fosil yakıt gündemine ilişkin endişelerin yanı sıra rapor, ülkedeki insan hakları ihlallerine de ışık tutuyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2001 yılından bu yana Azerbaycan'ın işkence ve insanlık dışı muamele vakaları da dahil olmak üzere 263 kez Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ihlal ettiğine karar verdi. Uluslararası Şeffaflık Örgütü 2022 yılında Azerbaycan'ı Doğu Avrupa ve Orta Asya'nın en yolsuz ülkelerinden biri olarak sıralarken, Freedom House da ülkeyi özellikle siyasi haklar, sivil özgürlükler ve basın özgürlüğü açısından dünyanın en az özgür ülkelerinden biri olarak sınıflandırdı.
SOCAR, Azerbaycan merkezli Petrol İşçilerinin Haklarını Koruma Örgütü tarafından belgelendiği üzere, sağlık ve güvenlik sorunları ve çevre kirliliği de dahil olmak üzere insan hakları ihlalleri suçlamalarıyla da karşı karşıya kaldı. Raporun yazarları, anlamlı bir ilerleme kaydedilebilmesi için çevre ve insan hakları savunucuları da dahil olmak üzere sivil toplumun iklim müzakerelerinde merkezi bir rol oynaması gerektiğini savunuyor. Ancak Azerbaycan'ı eleştirenlerin bir bölümü, Aliyev rejiminin bu tür sesleri sistematik olarak susturduğunu ve Azerbaycan'ın kapsayıcı bir COP29 zirvesine liderlik edebileceği konusunda şüpheler uyandırdığını iddia ediyor.
COP29 kritik bir dönüm noktası olarak görülüyor
CEE Bankwatch'tan Manana Kochladze, iklim kriziyle mücadelede sivil toplumun kritik rolüne dikkat çekerek, “Diğer hükümetler sivil toplumla işbirliği yaparken, Aliyev rejimi çevre ve insan hakları savunucularını sistematik olarak tehdit ediyor” dedi. Kochladze'ye göre, bu tür baskılar Azerbaycan'daki insan hakları ihlallerinin uzun süredir devam eden bir parçası ve sivil toplumun sesinin kısılması, iklim krizine yönelik anlamlı ve adil çözümler üretilmesinin önünde ciddi bir engel oluşturuyor. Bu sicil, dünyanın en önemli iklim müzakerelerinden biri olan COP29'un yapılacağı Bakü'de alınacak kararların güvenilirliği ve bütünlüğü açısından ciddi kaygılar yaratıyor.
Dünya, rekor seviyelere ulaşan karbon salınımıyla karşı karşıya kalmışken, COP29, gezegenin sürdürülebilir bir geleceğe yönelmesi adına kritik bir dönüm noktası olarak görülüyor. Bilim insanları ve uluslararası kuruluşlar, küresel ısınmayı önlemek için acil ve derin emisyon azaltımlarının gerektiğini vurgularken, Azerbaycan'ın fosil yakıtlara olan aşırı bağımlılığı ve kötü insan hakları sicili, bu küresel soruna liderlik etme kapasitesi konusunda ciddi soru işaretleri doğuruyor.