Ölüm oranındaki düşüş, önleme, teşhis ve tedavideki her türlü iyileşmeyi yansıtıyor. En büyük kazanımlar, dünya çapında akciğer kanserlerinin yaklaşık %85’ine ve tüm kanser ölümlerinin %20’sine neden olan sigara kullanımındaki azalmadan kaynaklanıyor. Mamografi, kolonoskopi ve rahim ağzı smear testi gibi tarama yöntemleri, kansere dönüşebilecek ancak çıkarılabilen lezyonları, polipleri ve diğer dokuları tespit etmeye yardımcı oldu. Daha iyi cerrahi teknikler ve kanser ilaçları, hastalığa yakalananların hayatta kalma oranlarını artırdı. Son yıllarda, bağışıklık sistemini kansere karşı savaşmaya teşvik eden immünoterapi de büyük ilerlemeler kaydetti.
6 milyon ölüm önlendi
Bir tahmine göre, bu gelişmeler 1975 ile 2020 yılları arasında Amerika’da akciğer, meme, bağırsak, prostat ve rahim ağzı kanserinden yaklaşık 6 milyon kişinin ölümünü önledi. Bu kanser türleri, 1970’lerin sonlarında kanserden kaynaklanan ölümlerin yaklaşık %70’ini oluşturuyordu. Önlenen ölümlerin biraz daha yarısı sigara kullanımının azalmasıyla, %23’ü daha iyi tarama ve %20’si tedavideki gelişmelerle sağlandı. Bir zamanlar zengin ülkelerde yaygın olan mide kanseri de keskin bir düşüş gösterdi. 1990’larda araştırmacılar, mide kanserinin sıklıkla Helicobacter pylori bakterisi tarafından neden olduğunu tespit etti. 1950’lerden bu yana hijyen koşullarının iyileşmesi ve antibiyotik kullanımının artmasıyla bu bakterinin enfeksiyonları zaten azalmaktaydı, ancak bu keşif, bakterinin test edilmesini ve doğrudan tedavisini teşvik ederek mide kanseri vakalarını daha da azalttı.