27 Nisan 2024, Cumartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 21.04.2023 04:35 | Son Güncelleme: 27.04.2023 14:56

Dünya ekonomisi Mona Lisa gibi

Leonardo da Vinci’nin eseri gülüyor mu somurtuyor mu, anlamak güç. Pandemi sonrası dünya ekonomisi de öyle. Tahminler sürekli revize ediliyor. Hükümetlerin, işletmelerin ve olanlara yetişmeye çalışan insanların yaşadığı belirsizlik sürme eğiliminde
Leonardo da Vinci, Mona Lisa’nın yüz  ifadesindeki belirsizliği “sfumato” tekniğiyle  yarattı.  Küresel ekonomi de bir süre daha “sfumato” yaşayacak gibi.
Leonardo da Vinci, Mona Lisa’nın yüz ifadesindeki belirsizliği “sfumato” tekniğiyle yarattı. Küresel ekonomi de bir süre daha “sfumato” yaşayacak gibi.

Mona Lisa ne yapıyor? Dünyanın en ünlü tablosunun kahramanı ilk bakışta gülümsüyor gibi görünür. Bir daha bakınca gülümsemesi kaybolur. Tekrar baktığınızda yüzünde başka bir tebessüm var gibi gelir. Leonardo da Vinci belirsizliği “sfumato” tekniği sayesinde yarattı. Yani, Mona Lisa’nın yüz hatlarını bulanıklaştırdı. Bu nedenle resme kaç kez bakarsanız bakın Mona Lisa’nın ne yaptığından emin olamıyorsunuz.

Pandemi sonrası ekonominin hali de Mona Lisa gibi. Her baktığınızda başka bir şey görüyorsunuz. Bankacılık sektöründeki kaosun ardından şimdi birçok analist dünya ekonomisinin “sert inişli” resesyona doğru ilerlediği görüşünde. Artan faizlerin ekonomiye sorun çıkarmadığı, “iniş” içermeyen senaryo bekleyenlerin sayısı çok az. Halbuki daha birkaç hafta önce bu fikir çok revaçtaydı, hatta 2022 sonundaki kesin ılımlı resesyon beklentisinin yerini almış gibiydi.

Bir raporda 60 kez “belirsizlik” dendi

Yani tahmin yürütmek belki de hiç bu kadar zor olmamıştı. Geçen yıl analistlerin üç aylık ABD büyümesine dair beklenti aralığı 2019’a göre iki kat fazlaydı. “Belirsizlik” sözcüğü IMF’nin son küresel tahmininde 60 kezden fazla geçiyor. Nisan ve Ekim 2022 raporlarında bunun yarısı kadardı. Bankalarla ilgili panik ortaya çıktığında FED’in mart ayındaki faiz hamlesine dair kimsenin fikri yoktu. Kimileri faiz artırılacağını, kimi düşürüleceğini, kimisiyse oranın aynı kalmasını bekliyordu. Sonraki birkaç toplantı da aynı derecede öngörülemezliklerle geçti. Avrupa Merkez Bankası’nın geçen ayki son para politikası toplantısında başkan Christine Lagarde kurumun rolüne dair açık konuştu: “Şu aşamada nasıl bir yoldan gidileceğini belirlemek mümkün değil.”

Resmi istatistikçiler de tabloyu anlamlandırmakta zorlanıyor. Görevleri icabı yeni veriler geldikçe büyümeden istihdama her konuda tahmin güncelliyorlar. Ama değişen bir şey var. Euro bölgesindeki büyüme oranı revizyonları normalden dört kat fazla. Mart ayında İngiltere İstatistik Bürosu da büyük revizyonlar yayınladı. Reel iş yatırımları önceden sanıldığı gibi pandemi öncesindeki yüzde 8’in altında değil aynı seviyede çıktı. Geçen ay Avustralyalı istatistikçiler 2022’nin üçüncü çeyreğindeki üretim büyümesine ilişkin tahminlerini yarı yarıya düşürdü. Yine 2022’de ABD İşçi İstatistikleri Bürosu tarım dışı bordrolarla ilişkin (mevsimlik düzeltmelerin yapılmadığı haliyle) ilk ve üçüncü tahminleri arasında aylık 59 bin dolarlık revizyonlar yayınladı. 2019’da bu rakam 40 bin dolardı.

Pandemi kaosu tahminleri vurdu

Ne oluyor? Muhtemelen dünya eskisine göre daha oynak hale geldi. Geçen yıl Avrupa son 70 yılın en büyük kara savaşını yaşadı. Buna tedarik zinciri karmaşası, enerji krizi ve bankacılık kargaşası dönemi eklendi. Ancak daha derin yapısal değişimler de işin içinde. İlki Covid-19 kaynaklı aksaklıklara işaret ediyor. Eve kapanmalar başlayıp biterken dünya da çöküşle muazzam büyüme arasında gidip geldi. Bu durum ekonomik rakamlarda yaygın olan “mevsimlik düzeltmeleri” altüst etti. Şubat ayında ABD İşçi İstatistikleri Bürosu enflasyona uyguladığı faktörleri değiştirince aylık oranları yorumlamak çok daha zorlaştı. 2022’nin son çeyreğinde yıllık çekirdek enflasyon yüzde 3.1’den yüzde 4.3’e yükseldi. Euro bölgesindeki enflasyonu kavramak da zorlaştı. Moody’s Analytics danışmanlık firmasından Kamil Kovar mevsimlik düzeltmeye bağlı olarak martta çekirdek enflasyonun bir önceki aya göre yüzde 0.2 kadar düşük veya yüzde 0.4 kadar yüksek çıktığını söylüyor.

Yoksullar anketleri yanıtlamıyor

İkinci değişim örneklem boyutuyla ilgili. Pandeminin hızlandırdığı bir trend var: Resmi anketlere yanıt vermeyenlerin oranı artıyor. Amerika’da pandemiden hemen önce tatil tahminleri için kullanılan anketin cevap oranı yüzde 60’tı, pandemiden sonra yüzde 30’a geriledi. Covid’le birlikte İngiltere’deki iş gücü anketlerine cevap oranları aşağı yukarı yarıya indi. Kapanmalar sırasında bazı işletmeler kapandı. İnsanlar anket doldurma alışkanlığını bıraktı. Hükümetlere güvensizliğin de artmasıyla istatistikçilere yardım etme hevesi azaldı.

Düşen cevap oranları veri değişkenliğini artırıyor olabilir. Belli bir yanlılığa da yol açabilir. Anketlere cevap vermeyi bırakanların refah seviyesi yanıtlamayı sürdürenlere göre daha düşük görünüyor. Bu da gelirleri yanıltıcı biçimde yüksek gösteriyor. ABD Nüfus İdaresi’nden Jonathan Rothbaum Amerika’da 2019-2020 dönemindeki gerçek medyan hane geliri artışının resmi raporlardaki gibi yüzde 6.8 değil yüzde 4.1 olduğunu, bu rakamın yanıt vermeyenlerle ilgili gerekli düzeltmeler sonucu elde edildiğini söylüyor.
2020’den beri yanıt vermeme alışkanlığı sebebiyle gelir istatistikleri yaklaşık yüzde 2 yükseldi. Inflation Insights danışmanlık firmasından Omair Sharif’in raporuna göre Amerika’daki kazanç verilerine ilişkin son büyük revizyonlarda da “yanıt vermeme eğilimini” göz önüne alan düzeltmelerin payı olabilir.

Rakamlar sokaktaki hayatla çelişiyor

Kafa karışıklığının üçüncü sebebi ise “somut” ve “soyut” veriler arasındaki uyuşmazlık. Bir tarafta istihdam düzeyi gibi objektif kriterler, diğer yanda insanların gelecekten beklentisi gibi sübjektif ölçütler var. Normalde bu iki veri türü uyum içinde ilerler. Şu anda birbirlerinden kopmuş durumdalar. “Soyut” kriterlerde resesyon havası var. “Somut” ölçütler ise makul genişlemeye işaret ediyor. Fark insanların enflasyondan duyduğu huzursuzluktan kaynaklanıyor olabilir. Zengin ülkelerde fiyatlar hala yılda yüzde 9 artıyor.

Yatırımcılar ve istatistikçiler volatilite ve enflasyon dönemlerindeki dünya ekonomisini anlamada muhakkak gelişim gösterecektir. Pandeminin etkileri gibi mevsimlik düzeltmelerin yol açtığı bozulmalar da zamanla ortadan kalkacak. İktisatçılar yanıtların azalması sorununa çözüm olarak tahminlerine alternatif verileri dahil etme konusunda şimdiden aşama kaydetti. Ancak bu durum acilen karar vermesi gereken hükümet ve işletmeleri ya da olup bitene yetişmeye çalışan insanları teselli edemiyor. Küresel ekonomi bir süre daha “sfumato” olarak kalırsa şaşırmayın derim. 


The Economist’ten alınmış, Oksijen tarafından çevrilerek lisanslı olarak yayınlanmıştır. Orijinal metne www.economist.com adresinden ulaşabilirsiniz.