28 Mart 2024, Perşembe
Haber Giriş: 26.05.2023 04:30 | Son Güncelleme: 27.05.2023 17:35

Durdurun dünyayı, fazla büyüdü!

The Economist dergisi daha fazla büyüme sevdasından vazgeçmenin dünyaya iyi geleceğini savunan kesimlere kulak verdi. Yazıda Komünist Manifesto’ya da göndermeler var ancak tartışma güncel: Haftada dört gün iş, çevre, azami ücret
Geçen yıl Fransa’nın Toulouse kentinde düzenlenen “Dünya Okulu Kırma Günü”nde iklim için  sokağa çıkan öğrencilerden biri  “Siyaset geleceği öldürüyor” yazılı bir döviz taşıyor.  (Fotoğraf: Getty Images)
Geçen yıl Fransa’nın Toulouse kentinde düzenlenen “Dünya Okulu Kırma Günü”nde iklim için sokağa çıkan öğrencilerden biri “Siyaset geleceği öldürüyor” yazılı bir döviz taşıyor. (Fotoğraf: Getty Images)


Önemli isimlerden oluşan ve Roma Kulübü adı verilen kolektif 1972 yılında ekonomik büyümenin sınırlarını belirlemeye girişmişti. Dünyanın halinden endişelenen topluluk tarım verimi, doğal kaynaklar, nüfus trendleri gibi alanlarda bildiği ne varsa bir bilgisayara yükledi. Dönemin ilkel bilgisayarı bu verileri öğütüp tatsız bir sonuç çıkardı: Ekolojik kısıtlar dikkate alınırsa mümkün olan en yüksek yaşam standardı o günkü Amerikan hayatının yarısı düzeyinde kalmaktı. Ötesine geçmek, felakete davetiye çıkarmak demekti: “Gerek nüfus gerekse endüstriyel kapasite açısından ani ve kontrol edilemez gerileme riski vardı.”

Aradan geçen yarım yüzyılda dünya nüfusu ikiye, küresel GSYİH dörde katlandı: Büyümenin limitlerinin bu fikrin ilk kez ortaya atıldığı 18. yüzyılda olduğu gibi 20. yüzyılda da aşılabileceği görüldü.
Ancak bu 50 yılda tartışmanın sona erdiğini düşünenler, Avrupa soluyla tanışmamış demektir. Geçen hafta Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu’nda esasen sol eğilimli 20 Avrupa Parlamentosu üyesi tarafından “Büyümenin Ötesi” başlıklı üç günlük bir konferans düzenlendi. Konuşmacıların büyümenin artık gerçekten sınıra ulaştığını söylemesi, genç dinleyiciler tarafından tezahürat ve alkışla karşılandı. Ekolojik kaygılarla harekete geçen ve sosyal adaletsizliğe öfke duyan dinleyicilere göre artık esas mesele örneğin yeşil teknolojilere yatırım yaparak insan faaliyetlerinin etkisini azaltmak değil. Günümüzde toplumsal çöküşten kaçınmak için bundan ziyade belli bir “küçülmeye”, Fransızcasını söylemek gerekirse “décroissance”a ihtiyaç olduğunu söylüyorlar.

İnsanın büyümesi bile belirli bir yere kadar

Parlamentoda Yeşiller grubunun eş başkanı ve konferansın başaktörlerinden olan Philippe Lamberts, insanların bebek olarak doğduğuna ve yetişkin hale geldikten sonra büyümenin durduğuna dikkat çekti. Benzer şekilde “ekonominiz olgunluk çağına gelmişse daha fazla büyümesi gerekmiyor.”

Bu metafor çoğu iktisatçının ikna edici delil adını verdiği unsurdan yoksun olabilir fakat anlamlı bir şey söylediği ortada. Beş yıl önce de her sorunu büyümeye bağlayan benzer bir toplantı düzenlenmiş ama pek katılan olmamış, buluşma parlamentonun komite odalarıyla sınırlı kalmıştı. Bu kez AB’nin yarım daire şeklindeki o kocaman salonuna binlerce kişi doluştu. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in önderliğinde Brüksel’in ağır topları hazır ve nazırdı.