Brand Week Istanbul Time To Reset teması ile geri döndü. Bu yıl 10.'su gerçekleşen Brand Week Istanbul'da yaratıcı endüstriler ve markalar dünyası bir araya gelecek. 9-11 Kasım tarihlerinde Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde gerçekleşen etkinlik online olarak da izleniyor. Etkinliğinüçüncü gününde Oksijen yazarı Serdar Kuzuloğlu 5G teknolojisini ve dijital dönüşümü Gündelik Hayat Resetleniyor: 5G ve Işık Hızında Dijital Dönüşüm başlıklı oturumda Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin ile konuştu.
Serdar Kuzuloğlu: Meltem Bakiler Şahin Türkiye'nin çizgi üstünde birçok kurumunda yöneticilik yaptıktan sonra 2021 yılında Vodafone’un bireysel iş birliğinden sorumlu icra kurulu başkan yardımcısı oldu. 5G’den bahsedeceğiz. Sözü Meltem Hanım’a vermeden önce ben birkaç kelam etmek istiyorum. Ben 30 yıldan bu yana teknoloji sektörünü medya için takip ediyorum. Cep telefonunun kendi özüyle başladık. Sonra 1, 2, 3, 4, 4.5 derken bugün 5G’den bahsediyoruz. Meltem Hanım’a da Türkiye’nin öncü operatörlerinden birinin icra kurulu başkan yardımcısı olarak sorayım: Bu 5G’den ne anlamalıyız? Nedir? Ne vaat ediyor bize en genel tanımıyla?
Meltem Bakiler Şahin: 5G deyince, dijital teknoloji deyince bunun hayata bürünmüş hali ve gelecekten de bir kesiti olan bir konuğumuz daha olsun istedik. Ben Spot’u sahneye davet etmek istiyorum. Spot yürüyor, merdivenleri çıkabiliyor, oturup kalkabiliyor, dans ediyor. Bu tabii ki 5G ile bağlantı teknolojisi üzerinden oluyor. Yani aynı anda bir şeyi yapabilmek. Benim söylediğim anda bir şeyi yapabilmesi eş zamanlı bir teknoloji üzerinden gerçekleşiyor. Aslında 5G’nin bir şekilde hayat bulmuş hali diyebiliriz. Spot insanların ulaşması zor olan yerlere ulaşıyor ve kamerayla o bölgelerdeki ortamı çekebiliyor. Afet bölgelerinde insan kurtarmaya yardım ediyor. Birçok sanayi içi ve sanayi dışı alanda kullanılmak üzere üretilmiş. Geleceğin de bir göstergesi aynı zamanda. Tabii ki 5G gibi dijital teknolojiler hayatımızda Spot’ları ve çoğullarını çok daha fazla mevcut kılacak.
Şimdi ne olacak 5G’yle, biraz onu konuşalım. 5G tüm dünyada inovasyonu tetikleyici bir özellik olarak hayatımıza geçecek. Bu tam olarak şu demek: Yaptığı üç farklı şey var: Bir, daha hızlı iletişim sağlıyor. İki, eş zamanlı teknoloji. Yani siz bir şeye komut verdiğinizde anında gerçekleşiyor. Üçüncüsü de nesnelerin yoğun olarak bulunduğu bölgelerde veri iletişimini daha da arttırıyor. Yani çok daha fazla cihaz bulunacak aynı bölgede veri iletişimini yapmak için. Deloitte tarafından 2021’de bir araştırma yapıldı 5G teknolojisinin gayrisafi yurt içi hasılaya yapacağı katkıya dair. İlk 5 yılda etkisi 21 milyar TL olacak. 5G’nin toplam tüm ömrüne baktığınızda ise 479 milyar TL’lik bir katkı bekleniyor. Dolayısıyla önemli bir inovasyon, ekonomi dönüşümü, değişimi ve ekonomiye katkı kaynağı diyebiliriz. tabii ki birçok sektörde akıllı teknolojiler bir şeyleri değiştiriyor, dönüştürüyor, inovasyon sağlıyor. ama bugün hiç bilmediğimiz, hiç hayal etmediğimiz birçok inovasyonun da doğmasını sağlayacak diye düşünüyorum.
S.K.: Buradaki değerli katılımcılarımızın gelecekteki kariyerlerinde şu anda hiç var olmayan iş dalları çıkabilir. Peki Türkiye özeline baktığımızda Türkiye tüketicisi nasıl bakıyor? Biz 5G’yi hep küçük kesitleriyle algılıyoruz ama bir yandan da Türkiye’nin teknolojiye olan iştahı, hevesi, sahip olma, kullanma, nasiplenme hırsı baki. Muhtemelen 5G’de de istisna olmayacak. Ama sizin somut bir araştırmanız varsa dinlemek isterim.
M.B.Ş.: Ülke olarak bizim teknolojiye meraklı olduğumuz gerçeği var sizin de bahsettiğiniz gibi. 5G şu anda 83 ülkede 210 operatör tarafından hizmet olarak veriliyor. Dolayısıyla elimizde bu konularla ilgili veriler de var. 4G teknolojisiyle kıyasladığımızda müşterilerin 5G’ye geçiş hızı 4G’ye göre iki yıl daha erken olacak gibi görünüyor. Yaptığımız araştırmalara göre bugün tüketiciler şunu söylüyorlar: Ben bir operatörde 5G olduğunda o operatörü tercih ederim. Ben yeni bir teknoloji olarak 5G’yi biliyorum, anlıyorum ve geçmek istiyorum diyorlar. 5G’ye çok hızlı bir geçiş bekliyoruz.
S.K.: Bütün bu konuşmalarımızın altında gizli özne gibi duran bir unsur var. Veri dediğimiz şey. Bütün bunlar esasında veri dediğimiz paketlerin kayıpsız, gecikmesiz, hızlı dağıtılmasından ibaret. Geçtiğimiz günlerde Rahmi Koç Müzesi’nde bir etkinliğe davetliydim. Orada eski otomobillere baktım. En çok dikkatimi çeken şey kadranları oldu. Eski teknolojilerle yeni teknolojiler arasında en büyük fark maruz kaldığımız veri. Çoğunda hız göstergesi yok, devir göstergesi yok. Bugün aracımıza bindiğimizde üstümüze her yerden veri kusuyor. Cep telefonlarımız, akıllı saatlerimiz nabzımızdan duruşumuza, nefes alışımıza, her şeye bir anlamda asistan haline gelmiş durumda. Navigasyon haritalarına bakmadan bugün taksi şoförleri bir noktadan bir noktaya gitmiyor. Verinin bu kadar kritik bir hale geldiği dünyada 5G nasıl bir versiyon oluşturacak?
M.B.Ş: Evet verilerin bu kadar kritik hale geldiği dünyada salondaki herkes verinin anlık kullanımının ne kadar önemli olduğunu biliyordur. Biz anlık verileri şu şekilde düşünmeliyiz: Akıllı saatim evdeki tansiyon aletiyle konuşuyor. Şeker bilgilerimi doktoruma gönderiyor. Şekerim düşük olduğunda beni dürtüyor. Artık alışveriş yap diye uyarıyor. Yolda yürüdüğümde alışveriş yaptığım mekana Meltem geliyor, genelde senden şunu alıyor, onu hazırla diyor. Bu birçok şeyin etkileşiminin artması demek. Önümüzdeki dönemde, nesnelerin bir arada konuştuğu dünyada 5G’nin bu iletişimi çok daha fazla sağlayacağını ve hayatımızı nesnelerin etkileşimi altında farklı bir boyuta çekeceğini gözlemliyoruz şu anda.
S.K.: Bir yandan sabır kavramımız da sınanma halinde değil mi? Eskiden sadece olimpiyat atletlerinin ya da Formula yarışçılarının hayatında olan saliseler bile bizim için önemli hale geldi. Çünkü kaç saniyede nelere karar veriyoruz... Bir videoyu izlemeye devam edelim mi etmeyelim mi, bir uygulamayı indirelim mi indirmeyelim mi? Bu sabırsızlığa 5G mutlaka bir şifa olacak ama nasıl katkıda bulunacak sizce?
M.B.Ş: Gelecek teknolojilerden bahsederken şu bir gerçek: Dijital altyapı bugün hayatımızın önemli bir parçası. Bu gerçeği tartışamıyoruz zaten artık. 5G önümüzdeki dönemi şekillendirecek önemli bir mihenk taşı ancak konsept olarak bahsettiğimizde kafada tam canlanamayabiliyor. Onun için ben iki örnek vermek istiyorum. Biri şu: Bager isimli bir çocuk var Muş’ta. Bager’in hayali Haluk Levent’le piyano çalmak. Bager’in Haluk Levent’le bin 400 kilometre öteden aynı anda iki piyanoda aynı şarkıyı çalmasını sağlayan bir teknoloji 5G. Biz bu teknolojiyi bir reklamımıza da taşımıştık. Dolayısıyla anlık olarak ayrı yerlerde bulunsanız da etkileşimi hızlandırıyor. İkinci olarak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda çocukların birlikteliği teknolojiyle nasıl mümkün olur dedik. Birçok ülkeden çocuk aynı anda sahnede hologram olarak bir araya geldi. Vodafone olarak da Türkiye’nin ilk 5G stadyum konserini yaptık.
S.K.: Mobil iletişim büyük bir kapsama alanı. 5G muhtemelen kendi içerisinde yeni sektörleri de barındıracak. Nedir beklentiniz? Hayatımıza yeni neler girecek?
M.B.Ş: Biliyorsunuz 5G en fazla sağlık sektöründe konuşuluyor. Özellikle uzaktan ameliyatlarda cerrahların yaptığı müdahaleleri robotların eş zamanlı olarak gerçekleştirmesi konuşuluyor. Sağlık sektörünün yanı sıra sanayi alanında ki bugün Türkiye’de belirli izinlerle belirli fabrikalarda 5G kurulabiliyor ve bu otomasyonu sağlayabiliyorsunuz. Bununla hem verimlilikte artış sağlanıyor hem de insanların uzun süre yapmasının zararlı olduğu işler robotlar tarafından yapılıyor. Kalitede yükselme oluyor. İnsan katkısının fiziksel boyuttan ziyade düşünsel boyuta, yaratıcılık boyutuna geçmesini bekliyoruz.