23 Aralık 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 22.04.2023 10:56 | Son Güncelleme: 28.11.2023 10:24

80 milyon dolarlık ‘Fatih Terim Fonu’ vurgunu

Özel bir bankanın İstanbul Büyükdere şube müdürü Seçil Erzan hakkında “özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Fatih Terim, Arda Turan, Fernando Muslera ve Selçuk İnan’ın da mağdurlar arasında olduğu iddia ediliyor
80 milyon dolarlık ‘Fatih Terim Fonu’ vurgunu

Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü geçen hafta İstanbul Göktürk’te bir eve baskın düzenledi. Bu baskında özel bir bankanın Büyükdere şube müdürü Seçil Erzan gözaltına alındı. Evinde arama yapılan şüpheli hakkında ertesi gün nöbetçi mahkeme tarafından tutuklama kararı çıktı. Adli sürecin çok hızlı ilerlediği bu dosyanın kapağı aralandığında ise ortaya aralarında çok ünlü isimlerin olduğu ve yaklaşık 80 milyon doları bulduğu ifade edilen bir dolandırıcılık soruşturması çıktı.

Seçil Erzan


İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Yılmaz tarafından yürütülen soruşturmada düğmeye geçen hafta basıldı ve geçen sürede dosyaya onlarca şikayet dilekçesi girdi. ‘Mağdur’ sıfatıyla şikayet edenler arasında Galatasaray camiasının tanınmış isimleri Fatih Terim, Arda Turan, Fernando Muslera, Selçuk İnan, Semih Kaya’nın yanı sıra kulüp yöneticilerinin olduğu iddia ediliyor. Bazı kaynaklar, Fatih Terim’in yaklaşık 10 milyon dolar kaybettiğini ifade ederken bazıları ise daha yüksek bir rakam veriyor: 12.5 milyon dolar. Bir diğer mağdur Arda Turan için ifade edilen tutar ise 6-8 milyon euro… Toplam rakam ise yaklaşık 80 milyon dolar.

Soruşturmada bu kadar çok Galatasaraylının adının geçmesi ise yıllar öncesine dayanıyor. Şüpheli Seçil Erzan yaklaşık 15 yıl önce özel bir bankanın Florya şube müdürü iken başta Terim olmak üzere futbol camiasından pek çok kişiyle tanışıyor ve güvenlerini kazanıyor, bankacılık hizmetlerine bireysel olarak da destek veriyor. Hatta Büyükdere şubesine geçerken bu güven sayesinde birçoğunun hesabını da görev aldığı şubeye taşıyor. Şikayet dilekçesinde bu güven için şu ifadeler kullanılıyor: “Zaman içerisinde tüm banka çalışanları müvekkilde güven oluşturmuşlardır. Hatta müvekkilin para işlemlerinde kolaylık sağlayarak öncelik de sağlamışlardır. Defaten müvekkil çantayla parayı bankaya teslim etmiş, bahse konu paralar müvekkil hesabına geçmiş ve bir sorun yaşanmamıştır.”

Çantayla taşınan milyon dolarlar

Peki iddia edilen dolandırıcılık nasıl yapıldı? Bir iş insanının savcılığa şikayet dilekçesinde iddialar özetle şöyle anlatılıyor: “Erzan 2022 yılında benimle görüşmek istedi, ‘Yatırım amaçlı para bulabilir misin? Ya da senin boşta paran var mı? Özel müşterilere özel kapalı fon sisteminde çok ciddi paralar kazanılabilecek bir sistem oluşturduk, bu sistemi gizli tutuyoruz ve sen ne kadar yatırım yaparsan o kadar da kazancın fazla olur’ dedi. Hem kendi hem de arkadaşlarımdan topladığım 3.5 milyon doları şubede odasında çanta ile teslim ettim. Ancak vade gelip ödeme yapılmayınca kendisiyle görüştüm. Şube değiştiği için yetkisi açısından sistemsel bir hata olduğunu ifade etti. Bu sistemsel hatayı aşmak için fona para eklemem gerektiğini, ne kadar çok para bulursa o kadar hızlı çözüm olduğunu söyledi. Yaklaşık 1.5 milyon doları iki ya da üç çanta halinde şüpheliye 14 Kasım 2022’de teslim ettim.”

Çantadaki GPS gerginlik yarattı

Şüpheli şikayet dilekçesinde çantasında GPS olduğu bilgisini de paylaşıyor: “Daha önceden başımdan hırsızlık olayı geçtiği için çantama güvenlik amaçlı GPS cihazı taktırmıştım. Cihazı kontrol ettiğimde çantanın bankada yaklaşık yarım gün kaldıktan sonra Sarıyer’deki Lotus Sitesi’ne; bir gün sonra İstanbul Havalimanı’na gittiğini ve aynı günün akşamında aynı adrese geri döndüğünü tespit ettim. Birkaç gün sonra beni Seçil Erzan aradı ve ‘Bana verdiğin para çantasında GPS cihazı takılı mıydı?’ diye sordu. Ben de evet dedim. O da bana konuyla ilgili birisinin beni arayacağını söyledi. Ardından adının Semih olduğunu söyleyen bir kişi aradı. Hesap sorarcasına konuşunca ‘Çantamın sende işi ne’ diye sordum. O da çantayı kendisine Erzan’ın verdiğini söyledi. Görüşme gerginleşince telefonu kapattım. Sonra Erzan aradı, Semih ve eşinin bankada olduğunu; Semih’in eski GS’li futbolcu olduğunu söyledi. Şubede görüşmek istedi ama ‘Onların yanında çantada para olduğundan sakın bahsetme’ dedi. Şubeye gittim, Semih Kaya ve eşine çanta ile GPS cihazının benim olduğunu söyledim ve Erzan’ın istediği gibi konuştum. Buradan Erzan’a verdiğim para dolu çantaların Kaya’ya verildiğini anladım. Hatta aynı gün Kaya’nın Bodrum’da ev aldığını öğrendim. Şu aşamada suç ithamında bulunmamakla birlikte hakkımı saklı tutuyorum.”

Şikayet dilekçesi veren iş insanı bu olaydan sonra Erzan’a karşı güvenini kaybettiğini ve parasını geri istediğini ifade ediyor: “Paramı geri istediğimi ve paranın akıbetini sordum. Erzan paranın fonda olduğunu, fonun Fatih Terim adına kayıtlı olduğunu ifade etti. Artık fonda kalmak istemediğimi söyleyince vade tarihini beklemek zorunda olduğumu beyan etti. Kendisinden resmi belge istedim. Bana banka ibaresini taşıyan 3.5 milyon dolar ve 1 milyon 523 bin dolarlık belge gönderdi. Ancak borç aldığım arkadaşlarım baskı yaptı ve bunun dolandırıcılık olduğunu söylediler. Avukatlarım da bu yönde karar bildirince suç duyurusunda bulunma kararı aldım.”

İş insanı iki belgede imzası bulunan Seçil Erzan, şubenin bağlı bulunduğu banka ve bir belgede imzası bulunan şube müdür yardımcısı hakkında suç duyurusunda bulundu. Dosyada dikkat çekici bir ayrıntı daha var. Normalde bu tip vakalarda soruşturmayı Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Dolandırıcılık Büro Amirliği’nin yürütmesi gerekiyor. Ancak bu soruşturmayı Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve organize suçlardan sorumlu savcı üstlenmiş durumda. Bu da emniyet birimlerinin örgütlü bir yapılanma ihtimalini araştırdığını ortaya çıkarıyor.