08 Eylül 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 31.05.2024 15:50 | Son Güncelleme: 31.05.2024 16:05

Adalar’da minibüsler mevzuata takıldı!

Adalar’da minibüsler mevzuata takıldı!

Faytonların 2020 yılında kaldırıldığı Adalar’da ulaşımı sağlayan araçlar tescillenemiyor. UKOME’nin özel izniyle kullanılıyorlar. Özel izin süresi dolunca İETT çözüm olarak aynı sayıda kişiyi taşıyabilen fakat üç kat daha büyük araçları adaya getirdi. Adalılardan kimi kaygı duyarken kimi ulaşım sorununun çözülmesini istiyor


2019’un ağustos ayında Büyükada’daki Anadolu Kulübü’nde bir çalıştay gerçekleştirildi. Bu çalıştayda İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Adalar’da ulaşım konusunu akademisyenler, kamu görevlileri ve adalılarla görüştü. Bunun sonucunda 2020 yılında Adalar’da bulunan 277 faytonun faaliyetlerine son verildi, faytonlar 130 adamini ve 40 adet de adabüs adı verilen elektrikli araçlarla ikame edildi. Ahırlar, araç garajlarına dönüştürüldü. 2024’e gelindiğinde ise İETT Genel Müdürü İrfan Demet’in sosyal medya hesabı üzerinden Adalar’a 60 adet yeni minibüsün getirileceğini açıklayıp yeni aracın görsellerini paylaşması Adalar halkının tepkisini topladı. Büyükada’ya getirilen 12 yeni aracın faaliyete geçmesini önlemek adına 1386 imza İBB’ye teslim edildi, diğer dernek ve vakıflarla birlikte ise toplam 3 bin 500 imzayı buldu.

Mevzuata takıldı

Peki bu sorunun sebebi ne? Büyükada’da kullanımda olan golf aracı olarak da kabul edilen elektrikli araçlar L sınıfı olarak kabul ediliyor. Ancak mevzuata göre L sınıfı araçlar toplu taşımada kullanılamıyor, taşıma lisansı tescil edilemiyor. Bu araçların kullanımı için UKOME’den izin çıkması gerekiyor. Tepkilere neden olan minibüsler de elektrikli. M sınıfı olan bu araçların toplu taşıma lisansı bulunuyor. Ancak hacim olarak yaklaşık 4 katı büyüklüğünde. Taşıma kapasitesinin de ikisinin 13 kişi olması tartışmaları körüklüyor.

Adalar’da halk toplantısı

İşte yaşanan bu tartışmalar eşliğinde İETT Genel Müdürü İrfan Demet, İBB Ulaşım Daire Başkanlığı yetkilileri, İBB Meclisi Ulaşım Komisyonu temsilcileri, Adalar meclis üyeleri, STK temsilcileri ve Adalar halkı, 27 Mayıs’ta Adalar Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat’ın moderatörlüğünde bir araya gelerek bir halk toplantısı düzenledi. Demet, kullanımda olan araçlara tescil alamadıkları için tescilli 12 araç getirdiklerini fakat UKOME’nin izni çıktığı takdirde bu araçların çekileceğini söyledi.

Başkan Akpolat ise kendisinin bisiklet kullandığını ve sağlığı uygun olan herkese de bunu tavsiye ettiğini söyleyerek şunları ekledi:

Fakat Adalar’ımızda herkes yürüyemiyor, bisiklet kullanamıyor. Hastalarımız, yaşlılarımız var ve onların ihtiyaçlarını karşılayacak araçlarımız var. Önceliğimiz ada halkının ulaşım sorununu çözmek olacak.

UKOME’den karar çıkmadı

UKOME toplantısı ise perşembe yapıldı. İETT, UKOME toplantısına tescilsiz araçların kullanım süresinin uzatılması teklifinde bulundu. Bu teklif alt komisyona sevk edildi. Bakanlık yetkilileri İETT’den ihale sürecine yönelik kapsamlı bir hazırlık talebinde bulundu, uzatma süresinin ne kadar olacağı netleştirilmeye çalışılıyor. Mevcut araçların kullanım süresinin uzatılması alt komisyon ve İETT’den talep edilen detaylı çalışmanın sona ermesi sonrası önümüzdeki ay tekrar UKOME gündeminde görüşülecek

Adalılar ne diyor?

Sabah saatlerinde görüldü

Kamer Alyanakyan

 

Adalar Sivil İnisiyatifi’nden 58 yaşındaki Kamer Alyanakyan gelişmeleri şöyle anlatıyor:

Bu minibüslerin getirilmesi konusunda bir süredir zaten tetikte bekliyorduk. Adalılar olarak toplandığımız bir WhatsApp grubumuz var. Arkadaşlarımızdan biri sabahları erkenden yürüyüşe çıkar. Geçen perşembe saat 6.15’te bu minibüslerden birini ada yollarında ilerlerken görmüş ve grubumuzda paylaşmış. Ben de uyanır uyanmaz dışarı çıktım, nihayet öğle saatlerinde test sürüşünde olan bir araca denk geldim. Minibüsün karşısında durarak görevli arkadaşları kibarca ikna etmeye ve garaja geri göndermeye çalıştım. Adalılardan da destek geldi. 40-45 dakikanın sonunda garajlarına geri döndüler. Bir oldu bittiye getirilmemek için de o günden beri meydanda üç farklı vardiyada nöbetteyiz. Buradaki temel problem bizim fikrimizin hiçbir şekilde alınmaması. Önceki çalıştayda tüm paydaşlar bir araya gelip konuyu konuşmuştuk fakat şimdi bu şekilde bir yola gidilmedi. Adalılara fikirleri sorulmadı.

Üç kat daha büyük

Aslında 2019’da düzenlenen çalıştayda da kesin olarak faytonların kaldırılması kararına varılmamıştı. Faytonculara plakalarının satın alınması için 2020 yılında 90 milyon lira verildi. Adalar’ın 2022 bütçesi bile 58 milyondu. Yani belediyenin tüm bütçesinden daha fazla bir meblağ sadece bunun için ödendi. Adabüs denilen araçlara ne kadar ödenmiştir onu bilemiyoruz. Bu araçlar gerekli güvenlik şartlarını sağlamadıkları için tescil edilemiyordu fakat UKOME’nin özel izniyle dört senedir burada faaliyet gösteriyordu. Ancak bu yıl nedense tescilsiz oldukları öne sürüldü ve özel izin çıkarılmadı. 14 metreküp hacme sahip olan bu araçların yerine getirilmek istenen araçların hacmi 40 metreküp. Yani neredeyse üç katı büyüklüğünde. Gelin görün ki her iki araç türü de 13 kişi kapasiteli.

İstanbul’da yürümeye teşvik Adalar’da minibüse

ABD’nin Michigan eyaletinde bulunan Mackinac Adası’nda 1898 yılından beri motorlu taşıtlara yasak var. California’daki Catalina Adası’nda da yine 1980’lerden beri aynı yasak uygulanıyor. Yunanistan’ın Hidra Adası’nda aynı kural geçerli. Özetle dünyanın birçok noktasında belli noktalar için böyle regülasyonlar var. Bunlar bir tarafa, İBB’nin kendisi Sürdürülebilir Ulaşım Kongresi düzenleyerek Avrupa’dan örneklerle yürümenin ve bisiklet kullanımının teşvikine dikkat çekti. Fakat kendi idaresindeki Adalar doğrudan bu örneğe uyarken burada sergilenen politika maalesef bunun tam aksi.

Motorlu taşıtlar kanuna aykırı

Gizem Gülen

 

Nöbetteki bir diğer isim Gizem Gülen Büyükada’da 7 senedir yaşıyor. 41 yaşında. 2020 yılına dek Adalar’da toplu taşıma diye bir durumun söz konusu olmadığını ve talebe bağlı taşıma sisteminin geçerli olduğunu söylüyor:

Adalar bir Özel Çevre Koruma Bölgesi ve Koruma Kurulu’nun kararlarına göre Adalar’da fosil yakıtlı da olsa, elektrikli de olsa motorlu taşıtların kullanımı yasak. Adalar’ın tümü aslında kanunen yaya bölgeleri. Önceden ihtiyaç halinde, mesela yaşlılar veya turistler, faytonları kullanıyordu.

En uzak nokta 2.5 km

Şimdiyse vapur iskelesinin hemen yakınına böyle bir durağın konulmasıyla herkes bu araçları kullanmaya itiliyor. Oysa insanları yürümeye ya da bisiklet sürmeye teşvik etmek lazım. Turizm için de bu gerekli. Ben yaz kış Büyükada’da yaşayan biri olarak yürüyorum veya bisiklet kullanıyorum. Ancak son dört yıldır bu araçlar nedeniyle konforlu bir biçimde bunları yapamıyorum. Adanın doğu ve batı yönünde yerleşim yerlerinin olduğu gidebileceğiniz en uzak noktalar 2.5’er kilometre mesafede. Tüm çevresini dolaşmak istediğiniz takdirde de 7 kilometrelik bir mesafe yapıyor. İnsanlar şehrin keşmekeşinden buraya sığınırken burada Kartal-Maltepe hattındakilere benzer minibüsler niçin olsun?

“AVM de mi ihtiyaç olacak?”

Cem Kesici

 

10 yıldır Büyükada’da yaşayan Cem Kesici de nöbette olan adalılar arasında. O da bu araçların bir ihtiyaçtan kaynaklı olarak adaya getirilmediği fikrine sahip:

Eğer ‘ihtiyaç’ kisvesi altına sokarsanız her şeyi yapabilirsiniz. Örneğin ‘Adalar’da hiç AVM yok, bu yüzden Adalar’ın AVM’ye ihtiyacı var’ mantığıyla hareket ederek buralara AVM de inşa edebilirsiniz. Oysa burada en önemli nokta Özel Çevre Koruma Bölgesi olması. Adalar şans eseri korunmuş ve bugüne dek bu bakir halleriyle gelmeyi başarmış. Fakat son yıllarda atılan adımlar tamamen bunları bozmaya yönelik.

Öncelik koruma olmalı

Adalar’da yapılan şeyler ana karada öngörülen ihtiyaçlara göre değil koruma öncelikli olarak icra edilmeli. Bunun en önemli ayağı da turizm. Özelliklere bayram tatillerinde 500-750 bin kişinin Adalar’ı ziyaret ettiği söyleniyor. Bu noktaların bu yükü kaldırması mümkün değil ve kesinlikle sınırlandırılması gerekiyor. 260 bin nüfuslu Venedik’te ihtiyaç yok ama 8 binlik Büyükada mı motorlu taşıta ihtiyaç duyuyor? İstiklal Caddesi trafiğe kapatılıyor, buraya azman minibüsler getiriliyor.

Ada doğallığını çoktan kaybetti

Ramazan Özdemir, yeni getirilen minibüsün durdurulduğu Çınar Caddesi’nde 25 yıldır tekel işletmeciliği yapıyor. Olay günü de oradaymış ve yaşananlara şahitlik etmiş. Özdemir, adanın işleyen bir toplu taşıma sistemine ihtiyacı olduğunu söylüyor ve yenilikleri olumlu buluyor:

Adada kesinlikle ihtiyaç var. Faytonların kaldırılmasından sonra getirilen araçlar talebe yetmiyor. Meydanda insanlar saatlerce sırada güneşin altında pişiyor. Adanın doğallığını kaybedeceğinden bahsediyorlar, ada doğallığını kaybedeli yıllar oluyor. Eminönü’nden farkı kalmadı. En azından halkın ihtiyaçları karşılansın. Bu yapılmadığında kaçak taşımacılık yayılıyor. Ruhsatsız birçok motorlu taşıt sahibi bu kaçak taşımadan para kazanıyor, asıl trafik yükünün kaynağı da bunlar. Denetim desen yok.

Fayton sistemi yenilenebilirdi

Zafer Dursun

 

Aynı cadde üzerinde 15 yıldır bisiklet kiralamacılığı yapan ve 25 yıldan beri Büyükada’da yaşayan 42 yaşındaki Zafer Dursun, faytonlar sonrası getirilen adabüslere karşı olmadıklarını ancak bu denli büyük araçların adaya asla uymayacağını, ada yollarında da ilerlemesinin mümkün olmadığını belirtiyor:

Ulaşım sisteminde iyileştirmelere gidilmesine kesinlikle karşı değilim. Bu işin birçok boyutu var. Karadaki insanlar burayı bilmez, yazlıkçılar da burayı bilmez. Yaz kış sürekli burada yaşayan insanların ulaşım sorununun çözümüne ihtiyacı var. Fakat bu şekilde değil. Mesela en baştan faytonlar direkt kaldırılmak yerine yeni bir düzenleme ve sıkı denetlemelerle tekrar iyi işler hale getirilebilirdi. Burada bir rant kapısı olmalı ki böyle adımlar atıp her şeyi tekelleştirmeye çalışıyorlar.

Trafiğin kaynağı başka

Sıradaki hedefleri bisiklet kiralama noktaları. Bizim dükkanlarımızı da kapatıp bu işi tamamen İSPARK’ın tekelinde toplamayı hedefliyorlar. Halihazırda hizmet veren minibüsler aslında işlevsel fakat tek bir alanda toplanmaları bu işlevi olumsuz etkiliyor. Bunun yerine adanın belli bölgelerine belli sayılarda dağıtılabilirlerdi. Onun dışında ada trafiğindeki en büyük problem bence resmi araçların çok fazla kullanılması. Kamu görevlileri her yere araçlarla gidiyor. Adada yaşayıp arkası sağlam olanlar da nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama buraya özel araç getirebiliyor. Her şeyden önce bunların çözülmesi gerekiyor.

Ağaçlar kesilebilir

Ali Umut

 

Adadaki minibüslerin kalktığı noktada bulunan nalburiye dükkanının sahibi Ali Umut, 30 yıldır Büyükada’da yaşıyor. Ona göre farklı minibüslere ihtiyaç yok:

Faytonlardan sonra elektrikli araçların getirilmesi gerçekten iyi oldu. Faytonlarda çalışan atların hali gerçekten içler acısıydı. Şimdi çalışan minibüsler bizim için yeterli. Sefer sayılarının ya da araç kapasitelerinin arttırılmasıyla işler hale gelir ama yeni minibüslerin buralardan geçmesi mümkün değil. Benim dükkanımın olduğu sokak durağın hemen başlangıcında ki buraya bile sığması çok zor. Ayrıca ada sokakları ağaçlarla dolu. Muhtemelen bu minibüsleri hatta koyarlarsa tüm bu ağaçları da kesecekler.

Adaya zarar veriliyor

Doğma büyüme Büyükadalı olan Gülşen Kıbıç da minibüslerin kalkış noktasına çok yakın bir yerde esnaflıkla uğraşıyor. Adanın herhangi bir taşıta ihtiyaç duymadığını söylüyor:

2020’ye gelene kadar yüzlerce yıl boyunca Adalar’daki insanlar bir taşıt kullanmadan yaşamayı başardı. Son dört yılda mı böyle bir ihtiyaç ortaya çıktı? Benim hayatımın hiçbir döneminde böyle bir sorun yaşamadık. Bir yerden bir yere ya yürürdük, ya bisiklete binerdik ya da elektrikli motosikletler kullanırdık. Bu kadar yoğun bir trafiğin yaratılması adaya çok zarar veriyor, bunu kaldırabilecek bir yer değil Büyükada.

Burası turizm adası

Hanna Yumurta

 

58 yaşındaki, Patrikhane’den emekli Hanna Yumurta da Büyükadalılardan. Fakat o, ulaşım sistemindeki yenilikleri onaylayanlar arasında:

Böyle bir değişiklik yapılıyorsa bu yaşlılar ve turistler için yapılıyor. Buna gerçekten de ihtiyaç var. Herkes ne yürüyebilir ne de bisiklete binebilir. İstiyorlar ki adada yüz yıl önce nasılsa yine öyle yaşayalım. Faytonlarla bu olmazdı, özellikle son dönemlerde faytoncuların profili öyle değişmişti ki… Her gün fayton meydanında kavga çıkardı. Atlara çok kötü muamele ederlerdi. Bir diğer taraftan ulaşım yetersizliği yüzünden adayı ziyarete gelenler tek bir noktada, İskele Meydanı ve civarında sıkışıp kalıyor. Oysa ulaşım sorunu hallolsa bu yoğunlaşma tek bir noktada olmaz, adanın her yerine yayılır. Günün sonunda Büyükada bir turizm adası ve ulaşımın yenilenmesi şart.

Yetkililer bir araya gelmeli

Büyükada Maden Mahallesi Muhtarı Rafet Garip de faytonların kaldırılmasından beri ulaşımdaki sorunların artarak büyüdüğünü söyleyerek sözlerine başlıyor:

Adaya getirilen ulaşım araçlarının yetersizliği kaçak araçların çoğalmasına yol açtı. Adayı ziyaret eden yoğun turist kafileleri de meydanda uzun kuyruklar oluşturuyor. Bunu fark eden bazı fırsatçılar ciddi ücretlerle kaçak çalışmaya başladı. Kaymakamlık, belediye ve emniyet çözemedi. Her kurum diğer kurumun yetkisinde olduğunu söyledi. Bir türlü bir araya gelerek çözüm üretmediler. İBB ise çözüm için bu araçları kimseye danışmadan uygulamaya sokmak istiyor. Araç yollarının yetersizliği, trafik yoğunluğu, üstüne bu minibüslerin gelişi ada hayatının yaşamın bitmesi demektir. Bu sorunun tek çözümü bütün kamu kurumlarının elini taşın altına koyarak ortak akılla çözmeleri. Ada halkı olarak bizim dileğimiz de bu yönde.