20 Aralık 2024, Cuma Gazete Oksijen
Haber Giriş: 19.12.2024 19:27 | Son Güncelleme: 19.12.2024 19:47

Ahmet Özer'i Silivri'de ziyaret eden Özgür Özel'den iddianame tepkisi

CHP lideri Özel, terör soruşturması kapsamında tutuklanan ve yerine kayyım atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'i ziyaret etti. Özer hakkındaki iddianamenin halen yazılmamasına tepki gösteren Özel, "50 gündür gizli tanığın ağzından bir şeyler yazmaya çalışıyorlar ve yazamıyorlar" dedi
Ahmet Özer'i Silivri'de ziyaret eden Özgür Özel'den iddianame tepkisi

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, bugün Marmara Açık Ceza İnfaz Kurumu'na gelerek burada tutuklu bulunan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ile Osman Kavala, Tayfun Kahraman, Can Atalay ve Çağdaş Hukukçular Derneği eski Başkanı Selçuk Kozağaçlı’yı ziyaret etti.

Özel, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, Özer'le ilgili soruşturmada geçen gizli tanığa işaret ederek, "Tutuklamaya yapılan itirazda, itiraz mahkemesi bile, 'Her ne kadar bu delillerin tek başına tutuklama gerekçesi olması tartışmalı olsa da' diyerek karar kurdu. Bir gizli tanık var. Gizli tanık da tek başına tutuklama gerekçesi olamayacak olsa da, 'Tutukluluğun devamına' dedi. 50 gündür o gizli tanığın ağzından bir şeyler yazmaya çalışıyorlar ve 50 gündür iddianame yazamıyorlar" ifadelerini kullandı. 

"Seçtikleri 12 kişi üzerinden suç icat etmeye çalışıyorlar"

"Ahmet Özer'in 1 Ocak 2012’den bugüne yaptığı bütün telefon görüşmelerine bakmışlar" diyen CHP lideri şöyle devam etti: "İçlerinde geçmişte suç işlemiş, herhangi bir örgütle irtibatlı olabilecek 12 kişiyi seçmişler ve o 12 kişiden Ahmet Özer'e suç icat etmeye çalışıyorlar. Bir tanesi öğrenci velisi, 'Kayıt için yardım istedim Ahmet Özer’den. 7 yıldır da bir daha görüşmedim' diyor. Bir tanesi, Ahmet Özer’in yazdığı, resmi, denetimden geçmiş, İSBN numarası olan, savcılıkça hakkında bir işlem başlatılmamış bir kitabını tasarlıyor. Ahmet beyle 2 ay gibi bir sürede 7 kere telefonda görüşmüş. Bundan suçlanıyor. Kitabın kapağının tasarlandığı 2 ayda 7 telefon görüşmesi ile suçlanıyor. Birisi var, belli günlerde 8-9 kere telefonla görüşmüş. Yazı yazdığı internet sitesinin genç bir editörü. Yazıyı koyuyor, 'Orası böyle olsun, buraya resim olsun, başlığı büyük mü yapsanız?' Bu görüşmeyle suçlanıyor. Bir tanesi kızının meşhur evinin kiracısı, kira yatıran kişi. Bütün HTS kayıtlarını, 12 yıllık, çıkarmışlar. '1 Ocak 2012’den bugüne yaptığı görüşmeler içinde kişilerin ortak özelliği Kürt olmaları, DEM partiye yakın isimler olmaları ya da hiç alakasız kiracılar, salçacılar falan olmaları yazıyor. 2 tanesi de Van ve Mersin’in DEM il başkanları. Bir tanesi DEM milletvekilliği adaylığına destek istemiş. DEHAP’ta yöneticiyi iken milletvekilliğine destek istemiş. Bu kişi Esenyurt’u kazanınca, 'Siz DEM’le işbirliği yaptınız' dediler. Zaten biz bir aday belirlerken, Esenyurt gibi bir yerde Kürtlerden de oy alabilecek bir aday belirlemeye çalışıyoruz. Geçmişte DEHAP’tan milletvekili adaylığı var. Şimdi kendisini terörle ilişkilendiriyorlar. Neden? 10 yıl önce yaptığı telefon görüşmeleri ile. Ahmet Özer’in hiç beklemeden tutukluluk halinin ortadan kaldırılması, tutuksuz yargılanması ve çok eminiz ki yargılama sonunda artık suçlu olmadığının ortaya çıkmasını bir an önce istiyoruz."

"Bu mahkemede üç kere beraat aldı bu insanlar"

Diğer tutuklularla yaptığı görüşmelerden de bahseden Özel, "Anayasa, 'Uluslararası anlaşmalar her şeyin üstündedir' diyor. Bir kere AİHM kararı var Kavala’yla ilgili. 7 buçuk yıldır Kavala’yı burada tutuyorsunuz. Anayasa Mahkemesi kararı var, Can Atalay’la ilgili. Seçilmiş milletvekilini burada tutuyorsunuz. Gezi davası ki hepsinin ortak paydası, Tayfun Kahraman kardeşimi burada tutuyorsunuz. Anayasa'nın 'A'sına uysanız, bir kere, bu mahkemede üç kere beraat aldı bu insanlar. Bu mahkeme, 'FETÖ’nün kurduğu bir iddianameyi kıymetlendirdik' diyor. 'Delilleri kıymetlendirdik, biz de kullanıyoruz' diyor. Bu salonda, ben buradaydım, bu arkamdaki salonda, Gezi davasında, 'Türk milleti adına' dediler, hep birlikte ayağa kalktık. O hakimler her ne kadar, 'İddianamede bu var' diye FETÖ'cülerin iddialarını sayıp, 'Bunların hiçbir delili bulunamadığından hepsinin beraatına' demişse de, salmadılar. Bir dava daha açtılar, olmayan bir suçu yüklediler içeride tutuyorlar. Tayfun Kahraman’ın Anayasa Mahkemesi süreci var. Bu kadar anayasa ihlaline sessiz kalıp, kendi milletvekilini burada tutup, bu insanların bu kadar hakkını yedirtip, ondan sonra gelip de 'Anayasa' diye hiçbir şey söylemesinler" dedi.

"45 kişiyi öldürenleri konjonktür gereği salıyorlar"

Yargıtay'ın Atatürk Havalimanı katliamı sanıkları hakkındaki kararını da değerlendiren Özel, şu görüşleri paylaştı:  "Terör örgütü IŞİD selefi gruplar Suriye’deki, Türkiye’ye sınırdan geçip Atatürk Havalimanı’nda 45 kişiyi tarayarak öldürdüler. Bunlardan 3’ü orada öldürüldü. 7 tanesi sonra kaçtıkları yerlerden tutuklandılar, cezaevine kondular. Yargılandılar bu 7 kişiden 6 tanesi, 45 kere ağırlaştırılmış müebbet aldı. 45’i ölümler 1 tanesi de 'Anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs' suçu. 8 yıldır, birinci kademe cezayı verdi. İstinaf onayladı. Yargıtay’da bekliyor. Yargıtay ne olduysa, 12 Aralık günü bu 6 kişiye verilen cezaları ağır bulmuş, 'Bunları bir daha yargılayın' demiş ve 'Yattığı süre alacağı cezaya yeter herhalde' deyip salmış gitsin. Suriye’ye salıyor. Kim salıyor, salan Yargıtay 3'üncü dairesi. Kim bu daire? Can Atalay seçildiği halde salmayan daire. Bugün ziyaret ettiğim Selçuk Kozağaçlı'yı burada tutan daire. Atatürk Havalimanı’ndan 45 kişiyi öldürenleri bu konjonktür gereği salıyorlar. Ama bir yandan Osman Kavala’yı 8 yıldır burada tutuyorlar. 8 yıldır yatan IŞİD’ci, 45 kişiyi öldürmüş ya da öldürecek mermiyi temin etmiş, parayı vermiş, evinde yatırmış ya da öldürmüş. Türkiye mahkemeleri ağırlaştırılmış 46 müebbet vermiş. Onu salıyor. Osman Kavala, kimsenin burnunu kanatmamış 8 yıldır burada yatıyor. Selçuk Kozağaçlı 8 yıldır burada yatıyor. Can Atalay, Tayfun Kahraman 36 aydır burada yatıyorlar. Mine Özerden Bakırköy Kadın Cezaevi'nde yatıyor. Çiğdem Mater, Bakırköy Kadın Cezaevi'nde yatıyor. Necip Hablemitoğlu cinayetinden şüpheli yargılanan Levent Göktaş, kaçtı Bulgaristan’a. Bulgaristan’da yakalandı. Kırmızı bültenle Türkiye’ye iade edildi. Tutuklandı, sonra serbest bıraktılar. Gerekçe, 'Kaçma şüphesi yok'. Kaçıyor adam. Her sabah 8’de evinden belediyeye giden adamı, 'Kaçma şüphesi var' diye burada tutacaksın. Biz de bu adaletsizlikle mücadele edip de, bu sizin haksız yere burada tuttuğunuz herkes özgürlüğüne kavuşana kadar mücadele etmezsek bize de yazıklar olsun. Sonuna kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz."

Kaynak: DHA